Kara Mühür : İblis Mida'nın laneti

#68-İlk taş

Kara Mühür//Part 68

{Riko}

Topçu ile evime gideriz. Bu kısmı daha uzun anlatmak isterdim ama yürüdük işte.

Riko : Bir dakika bile kaybetmek istemiyorum, babam olsa o da böyle düşünürdü.
Topçu : Tamam, gücün ne acaba?
Riko : Ateş gücü.
Topçu : Emin misin? 
Riko : Evet bak, *elinde ateş topu oluşturup söndürür*
Topçu : *Hıhı*
Riko : Neye gülüyorsun lan?
Topçu : Hoşt deden kadar yaşım var bana lan deme. Şöyle ki, bu ateş gücü değil.
Riko : Dede kör müsün?
Topçu : Bana dede de deme, dörtlü "de" kombosu oyeee. Neyse demek istediğim, alev elementi daha hızlı akar ve normalde bu kadar ısı yaymaz. 
Riko : Ne gücü bu o zaman?
Topçu :  Pes etmemenin gücü *hıhı*. Tahminimce bu magma gücü.
Riko : Nasıl ya? Babamda ateş gücü var?
Topçu : Anneni de hesaba katman lazım. Annende topraklı güçler varsa babanla mutasyona uğrayıp lav olmuş olabilir.
Riko : Tamam... şimdi ne yapacağız top adam?
Topçu : Ben sana 3 ay önce yıkanmış iğrenç kıvırcık saçlı ağlak zırtlak sulu göz koca göt iğrenç kıyafet seçimi olan burnunu kırıştıran boyu kısa olan gözleri çapaklı yeterli uyku almayan kötü kokan sivilceli ve fazladan yağlı ergen desem hoşuna gider mi? Eğer cevabın hayır ise sen de bana ismimle seslen.
Riko : Dersimi aldım. 

{Anto} 

-Kika ile karşılaştıktan iki saat sonra

[toprak boyutu, Bax tapınağı]

Bakalım, Kirit Ejderi'nin tarif ettiği konum burası olmalı. Sadece denizin altına gireceğim ve tapınakla karşılacağım. Su gücü : Su baloncuğu!

Oluşturduğum baloncuğun içinde nefes sorunu çekmeden dalarım ve birkaç dakika yürüdükten sonra tapınakla karşılaşırım. Açıkçası oldukça klişe bir tapınak ama yapacak bişi yok. İçeri girmeye çalışırken göremediğim bariyer beni durdurur ve çarparım. El sembolleri ile tersine mühür yaparak bariyeri aşarım ve içeriye girerim. İçerisi garip bir şekilde nefes alınabilir, hiç yosun da tutmamış. Etrafa bakarken etraftaki mızraklı asker heykelleri kıpırdamaya başlar ve kafalarını bana çevirir.

Heykeller (hepsi bir ağızdan) : Taşı koru.

Hareketlenen heykellerden birisi üzerime atlar ben de kemik gücümle parçalara ayırırım. Yerleri buzla kapyalarak bazılarını düşürür ve yerden taştan dikenler çıkartarak hepsini parçalarım. Arkamdan gelen heykelleri de çekim gücümle sıkıştırıp parçalarım. 

Anto : *Omzundaki tozları atar* Taşı koru dediniz ama ne kadar süre koruyacağınızı söylemediniz, çalmamda sıkıntı olmaz sanırsam.

Azıcık daha ilerleyip taşın saklı tutulduğu odaya gelirim, gayet basit şekilde taş cam fanusun içinde tutuluyordur. Fanusu oynattığım anda arkadan devasa bir heykel koşmaya başlar ben de birkaç lanet okuyup uğraşamam diye kara delik atarım. Kara delik devi tak diye yutar ve artık sadece taş ile ben kalmışımdır. 

Anto : Zahi'de taşlara temas etmeyin, büyü kullanın yazıyor. Riske atmamak en iyisi.

Kemik gücü ile pençe oluşturur ve bembeyaz taşı tutarım. Bundan sonrası zaten geri dönüş yolu, anlatmaya gerek yok.