𝒐𝒏𝒆𝒔𝒉𝒐𝒕𝒔, 𝒆𝒓𝒆𝒏 𝒚𝒆𝒂𝒈𝒆𝒓.

forever together

çok sevgili kız arkadaşımı kendimle birlikte partiye getirmeme izin verilmediği için elimdeki içeceği yudumlarken kapıyı gözetliyordum.

olur da içeri girerse onu ilk gören ben olayım.

güzelliğinden payını alan ilk ben olayım.

hatta hepsini ben alayım da kimse o gözle bakmasın sevdiğime.

"ya oha ama konuşalım diye geldik sen kapıyı gözetliyosun."

jean'ın konuşmasıyla kafamı yanımda duran arkadaşlarıma çevirdim.

"sen sevgilini beklemiyosan ben napiyim at kafalı."

"şöyle diyip durma be. takım elbiseli at mı olur, bu kadar yakışıklı bi at olmasının imkanı yok."

omuz silkip tekrar kapıya döndüm.

hâlâ gelmemiş olması, endişelendirmeye başlamıştı.

tekrar masaya dönüp armin'e sordum.

"hâlâ gelmemiş olmaları normal mi?"

"arayabiliriz, bi soralım."

armin telefonuna uzandığında jean kolumu tutup çekiştirmeye başladı.

"oha oha mikasa'ma bak be, yakıyor yine!"

heyecanla konuştuğunda kapıya döndü bakışlarım.

yn'in gözleri, gözlerimle buluştu.

onu süzerken bir kez daha çok güzel olduğunu düşündüm.

jean kolumu bıraktığında onunla birlikte kapıya yöneldik.

"güzelim.."

bana dönen bakışları, beni delip geçerken konuştu.

"hmm~ çok yakışıklı olmuşsunuz eren bey."

hafif bir ciddiyetle ama aynı zamanda şakayla karışık söylediği şeye kıkırdadım.

"sizin güzel olduğunuz kadar yakışıklı olamasam da hanımefendi."

söylediğime gülümsediğinde elini tutarak masaya getirmiştim onu.

etrafa göz atıyordu.

"etrafta öyle bakılacak pek bi şey yok, bana baksana sen."

konuşmamla bana döndüğünde sorgular bi surat ifadesine büründü.

"kıskandın mı bakim sen?"

"kıskanmak ayrı mesele ama, gözlerini özlemişim."

böyle dememle kocaman gülümserken ellerini boynuma doladı.

belinden tutarak ona sarıldım ve saçlarına küçük öpücükler kondurdum.

kokusu, beni mest ederken hâlâ sarılıyorduk.

partinin sahibi olan arkadaşımız, konuşma yapmak için sahneye çıktı.

tüm bakışlar ona döndüğünde bir süre ne diyeceğini dinledim onun.

daha sonraysa bakışlarım yanımdaki sevgilime kaydı.

onun kısa siyah saçlarını izledim.

uzun hâli de çok güzeldi.

ama kısayken ayrı oluyordu.

üzerine giydiği kıyafet çok hoştu.

sağ bacağında hafif bir yırtmaç vardı.

tamamen siyah giyinmesine rağmen yüzündeki gülüşüyle gökkuşağı gibi tüm renkler geliyordu gözümün önüne.