𝒐𝒏𝒆𝒔𝒉𝒐𝒕𝒔, 𝒆𝒓𝒆𝒏 𝒚𝒆𝒂𝒈𝒆𝒓.

yeagerist

senin anlatımın.

senin yanında olmak için her şeyimi vermiştim. her şeyim için her şeyimi vermiştim. ama senin yaptığın da buydu zaten. insanın sevdiği ve istediği her şeyi elinde tutmasına imkan yoktur. bir yerden kazanırken bir yerden kaybederiz sürekli. ben de senin için bir şeyler feda etmek istiyordum, sen her ne kadar bunun bir öneminin olmadığını söylese de.

değiştiğini söylüyor herkes ve belki de önceden beri bizi kandırdığını. ama inanır mısınız, bunlara inanmıyorum. sen değişmedin, sen hâlâ o aynı çocuksun. sen o küçük çocuk, o heyecanlı ve özgürlük meraklısı çocuksun.

özür dilerim, sana karşı gelmemin imkanı yoktu. bir yeagerist olarak ölmem, senin benden istediğin bir şey değildi. sen daha çok bir işe yaramayacağımı söylüyordun. ben bugün isteyerek floch'un yanında bir yeagerist olarak yer alıyorum, ben bugün isteyerek senin için ölüyorum eren.

çünkü biliyorum ki, bugün mikasa'nın zorunda kalarak boynuma dayadığı kılıç çok kısa bir süre içinde senin boynunda olacak. o zamanları yaşamak istemiyorum. bu yüzden kızma bana.

boynumda hissettiğim kılıca rağmen kıpırdanmayı sürdürüyorum. umarım, sinirlenir ve beni öldürürsün mikasa. lütfen öldür beni, beni öldüren sen olmayacaksın, lütfen öldür.

beni öldürmeniz için ayağa kalktığımda sırtıma saplanan bir mermiyi hissediyorum, yüzüstü düşerken kemiklerimdeki acıya rağmen gülümsüyorum.

sanırım başarıyorum eren.

senden önce ölüyorum.

***

eren'in anlatımı.

floch'un seslenmesiyle arkamı dönüyorum, birçok yeagerist ile birlikte gelmiş olduğunu görüyorum. seni göremesem de, bozuntuya vermiyorum. çünkü vazgeçmiş olmanı, benden gitmiş olmanı umuyorum. bu en iyisi olurdu.

arkadaki at arabasından bir beden indiriliyor. ne olduğunu anlamayarak kaşlarımı çatıyor ve floch'a bakıyorum. floch gözlerini kaçırırken bedene doğru eğiliyor ve hafifçe aralıyor örtüyü.

seni görmemle dizlerimin üstüne çökmem bir oluyor. nefesim kesiliyor, sen, sen ölmeden önce de böyle kesilmiş miydi nefesin? nasıl, nasıl olabilir?

sen yaşıyor olmalısın, benden uzak olmalısın. benim soyadıma dair ne varsa hepsinden uzak durmalısın ama burada benim yüzümden uyuyorsun.

gerçekten bir canavar olmalıyım, senin ölmene izin verdiğim için. ne sanıyordum? güvende olacağını mı?

o kadar inatçıydın ki, bir yeagerist olmaktan vazgeçmen için bir işe yaramadığını söyledim sana. buna rağmen, neden, neden ölüyorsun?

geride kalan ben oldum [y/n].

ölümünü izleyen ben oldum.

kısa da olsa paylaşayım dedim