WHAT İF : BLACK WİDOW

3-"Who İs The Fury?"

2004, Kasım, Stratejik Müdahale İstihbarat ve Hükümet Lojistik Departmanı Genel Merkez Binası Medikal Katı

"Şüphelerinde haklıydın. Beyninde kimyasal kalıntısı bulundu. Böyle bir tahribat ancak yıllar içinde oluşur"

Nick Fury ve Natasha Romanoff camın ardında yatan kıza bakarken yanlarında konuşan Doktor Conners'ı dinliyorlardı.

Alexis'in uzun süredir ilaç etkisinde olduğunu bulmuşlardı. Natasha ona olan nefretinin sebebinin de bu olmasını istiyordu ama içten içe öyle olmadığını da hissediyordu.

İlaç tedavisine başlamışlardı ve beynini temizliyorlardı. Fury tekrar kaçmaması için tedavi süresince uyutulmasını istemişti ve kız yaklaşık bir haftadır sadece uyuyordu

"Potansiyeli var"

Natasha Fury konuştuğunda kafasını camın ardındaki kızdan çekip yanındaki adama çevirdi. Conners çoktan işine dönmüştü

"Ne?"

Fury kafasını Natasha'ya çevirdiğinde Natasha adamın yüzünde ufak bir tebessüm gördüğüne yemin edebilirdi ama kafasını vurduğunu ve bunun bir hayal olabileceğini düşündü

"O havalandırma boşluğunun boyutunu gördün mü? Metrelerce tozlu ve karanlık bir delikte sürünüp sonrada eski yağmur borusundan aşağı inmiş ve bunu son bölüm hariç hiçbirinize yakalanmadan yaptı. Bu kızda zayıflığın verdiği bir güç var. Onu sevdim"

Fury sözlerini bitirip arkasına döndüğünde Natasha şaşkın gözlerle ona bakıyordu. Adam şimdi iyi bir şey söylemişti değil mi?

***

Alexis ağırlaşmış göz kapaklarını zorlayarak açtığında beyaz tavanla karşılaştı. İnleyerek doğrulurken burda ne aradığını anlamaya çalışıyordu. Başının içinde bozuk bir radyo varmış gibi beyninin cızırdadığını hissediyordu

Kırmızı Oda aklına gelirken gerginlikle yerinden doğruldu. Bunca zamandır yaptıkları ve birlikte eğitim aldığı birini öldürdüğünü hatırlamak kalbinde yoğun bir pişmanlık oluşmasına sebep olmuştu. Alnı sızlarken buraya nasıl geldiğini hatırladı. Duygularını yıllar sonra yeniden hisseder olmuştu sanki

Kolundaki serumu sertçe çekip çıkardı. Dağılmış saçlarına elini atarken kurumuş boğazını yatağın yanındaki küçük masada bulduğu sürahideki suyla ıslatmıştı.

Ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Burası her neresiyse burda daha fazla duramazdı. Kaçmalı, Oda'ya yakalanmamak için kimlik değiştirmeliydi. Kapıyı açıp koridoru kontrol etti. Kimsenin dikkati üstünde değildi.

Çıplak ayakları soğuk zeminden rahatsız olsa da parmak uçlarına basarak odadan çıkmış bir çıkış bulmak için etrafına bakıyordu

"Bir yere mi gidiyorsun Romanova?"

Duyduğu sesle gözlerini kapatıp dudaklarını birbirine bastırdı. Topuklarının üstünde geri dönerek karşısındaki adama baktı. Gülümseyerek elini kaldırmıştı