Kayan Yıldız

Anlatım

İki gün sonra hastaneden çıkmıştım ve Deniz'in evine gelmiştik. Aslında kendi evime gitmek istiyordum ama istemiyordum da. Sebebi de tabii ki Deniz. Bana çok iyi ve yakın davranıyordu. Normalden çok daha yakındık. Bu yüzden biraz daha Deniz'den ilgi istediğim için kalmaya karar vermiştim. Yaptığım şey ne kadar doğru bilmiyordum ama şuan gayet mutluydum.

Şuan Yıldız, Deniz ve ben oturmuş yemek yiyorduk. Yıldız'ın tek yapabildiği yemek makarna olduğu için makarna yiyorduk. Aslında ben yemek yapacak hatta koşacak durumdaydım sonuçta bacaklarımda bir şey yoktu ama yinede yerimden bile zorunlu olmadıkça kalkamıyorum. Aslında kalkmayı istiyordum ama izin vermiyorlardı.

Yıldız şu iki gündür yaptığı gibi yine benimle dalga geçmeye başladı.

"Aslında kellikte yakıştı sana."

"Bana herşey yakışır zaten çünkü çok güzelim."

"Evet, çok güzelsin."

Sanırım öldüm. Deniz bir anda bana güzel demişti ve bir kaç saniyeliğine gerçekten yaşamıyormuş gibi hissettim. Sonra şoktan çıkınca yemeğin boğazıma kaçtığını fark edip öksürmeye başladım. Yani yemeğin boğazıma kaçtığını anlayamayacak kadar akıllıyım.

Yıldız panikle sırtıma vururken Deniz bir bardak su getirdi. Kendime geldiğimde ikisine baktım. Yıldız ne kadar paniklemiş olsada gülmemek için kendini çok zor tutuyordu. Deniz ise bana 'yavaş ye' dermiş gibi ters ters bakıyordu. En son Yıldız kendini tutamayıp gülmeye başladı. Yıldız'ın güldüğünü görünce bende gülmeye başladım.

"Az önce ölüyordun hâlâ gülebiliyorsun. İnanılmazsın cidden."

Alay ederek söylediği şeylerle Deniz'e döndüm ters ters bakmaya başladım.

"Ölmediğim için sorun yok. Hem gayette komik değil mi Yıldız?"

Ben bunu sorduğumda Yıldız çok gülmekten sandalyeden yere düşmüştü ama yok bu onun gülmesini durdurmadı. O düşünce bende kendimi tutamadım ve gülmeye başladım.

Yıldız zorla ayağa kalkınca ikimizde gülmekten dolayı ağlıyorduk. Gözümüzdeki gözyaşlarını silip zar zor kahkahalarımızı durdurup Deniz'e döndük.

Deniz bize "Bunlar gerçekten geri zekalı." Dermiş gibi bakıyordu. Yıldız tek kaşını kaldırıp "Ne var? Hiç gülmekten ağlayan insan görmedin mi?" Diye Deniz'e çıkıştı.

"Gülmekten ağlayan insan gördüm de gülerken yere düşen insan görmedim Yıldız."

Yıldız kollarını göğsünde birleştirdi ve saçlarını savurarak küstüğünü belli etti. Deniz Yıldız'ın bu hareketine gözlerini devirdi.

Yıldız çok iyi bir oyuncuydu. Deniz'e küsmüş gibi davranıyordu. Masadan kalkmaya yeltendi ama Deniz buna izin vermedi.

"Özür dilerim Yıldız."

Yıldız tekrar yerine oturdu ve birkaç saniye sonra kahkahalarla gülmeye başladı.

"Salak, böyle birşey için asla küsmem. Hele size asla küsmem."

Yıldız kahkaha atarken Deniz "bu kız gerçekten deli" bakışı atıyordu. İkisinin arasındaki atışmaları izlemek çok komikti.

Onlar atışırken ben çoktan yemeğimi bitirmiştim. Tabağımı tezgaha koymak için ayağa kalkmaya çalıştığımda Deniz kolumu tuttu ve yerime geri oturttu.

"Ne oldu?"

"Sen kendini yorma iyileşmedin daha."

"Ayaklarımda bir sorun yok. Yürüyebiliyorum."

"Bu iyileşmediğin gerçeğini değiştirmez."

"İsterseniz birde beni kucağınızda taşıyın." Diyerek gözlerimi devirdim.

Deniz ayağa kalkarak yanıma geldi "Yıldız sen mutfağı topla ben de şu baş belasını yerine yatırıp geleyim."

"Çocuk muyum ben kendim gidebilirim. Hem ben yatmak istemiyorum."

"Çok konuşuyorsun Su." Dedi ve beni kucağına aldı. DENİZ BENİ KUCAĞINA ALDI. Belki ameliyatta ölmemiştim ama şuan gerçekten ölmek üzereydim.

"Napıyorsun?" Dedim kekeleyerek. Cidden kekelemiştim. Çok utanç verici birşey.

"Küçük bebeğimi yatağına götürüyorum." Dedi yüzüme bakmadan. BEBEĞİM Mİ? Ben cidden öleceğim.

Beni Kendi yatak odasına getirdi ve yatağına yatırdı. Üstümü örttü ve geri çekildi.

"İyice dinlen. Sıkılırsan kitap okuyabilirsin ama ayağa kalkma beni ya da Yıldız'ı çağır."

"Ayaklarımda sorun yok yürüyebilirim."

"Hayır yürüyemezsin. Başın dönüp düşersen ne olacak?"

"Bir şey olmaz. Merak etme."

"Merak ediyorum ama."

"Tamam seni ya da Yıldız'ı çağıracağım."

"Söz mü?"

Sağ elimi havaya kaldırarak "söz" dedim ve Deniz bana gülerek odadan çıktı. Bende çok yorgun olduğum için biraz uyumaya karar verdim. Fakat uyuyamadım. Deniz'in bana yaptıklarını düşünmekten uyuyamıyordum. O kadar yakın davranıyordu ki az kalsın bana aşık olduğunu düşünecektim. Ama ne yazık ki bu asla gerçekleşmeyecekti. Bunu bilmek kalbimi çok acıtıyordu. Düşündükçe ağlayasım geliyordu fakat beni ağlarken yakalarsa ne diyeceğimi bilmiyordum bu yüzden ağlayamıyordum bile.

Yaklaşık yarım saattir tavanla bakışıyordum. Tavanın her köşesini ezberlemiştim artık. Çok sıkılmıştım bu yüzden Deniz ve Yıldız'ın yanına gidip biraz sohbet etmek istedim.

Yavaşça yatakta doğruldum ve ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Yataktan inip kapıya yöneldim ki kapı bir anda açıldı ve Deniz içeri girdi. Beni ayakta görünce kaşlarını çattı. "Sana ayağa kalmamanı söylemiştim!"

"Ama çok sıkıldım. Sizinle sohbet etmek için yanınıza geliyordum."

"Sana beni çağırmanı söylemiştim!"

"Özür dilerim." Dedim ve dudaklarımı büzdüm. Deniz ofladı ve bana yaklaştı. "Böyle yaptığında sana kızamıyorum." Sonra beklemediğim şekilde beni kucağına aldı ve oturma odasına getirdi. Bu çocuk beni gerçekten öldürecek.

Yıldız'ın beni Deniz'in kucağında görünce şaşırmasını bekledim ama kendi burç yorumunu okurken kendinden geçmişti ve tüm algılarını kapatmıştı. "Yıldız?" Diye seslendim ama hiç bir tepki vermedi. Deniz'e döndüm. Ameliyat sırasında uyandığımda ve gördüğüm rüyalardan bahsetmek istiyordum. "Deniz ben ameliyat sırasında birkaç kez uyandım." Deniz tek kaşını kaldırarak bana baktı. "Ne uyanması Su?" "Basbayağı uyanmak işte Deniz." "Su biz seni ameliyatın olurken camdan izledik. Ve hiç uyanmadın?" Dedi sorar gibi. O zaman onlarda mı rüyaydı?  "Ne?" Aklım bana oyun oynuyordu adeta. "Basbayağı uyanmadın Su" "O zaman onlarda rüyaydı." "Ne rüyası Su. Yine ne saçmalıyorsun?" "Yine mi? Ben ne zaman saçmaladım Deniz?" "Lisede bir erkek sana çıkma teklifi ettiğinde sırf burçlarınız uyuşmuyor diye çocuğu reddettin." "Ne yapsaydım Deniz, mutsuz bir ilişkim mi olsaydı?"
"İnsanları burçlarına göre yargılamak iyi birşey değil Su." "Bana göre iyi bir şey Deniz." Arkasına yaslandı ve bana sorgulayıcı bakışlar attı. Kafamı ne bakıyorsun anlamında salladım. "Peki bizim burçlarımız uyuyor mu birbirine?"

YAZAR NOTU :)

Bayadır yokum özlediniz mi yazarınızı. Acaba diğer bölümde ne olacak valla bende bilmiyorum ama bunları hemen yapmıycam. Biraz uzak kalsınlar birbirlerinden dimi yani. Neyseee bir sonraki bölümde kitap karakterlerinin yüzlerini fln göstercem yani kime benzetmeye çalıştıklarımı bakalım beğenecek misiniz? Neysee kendinize iyi bakın sonraki bölümde görüşmek üzere </3