Hüsran

438 22 0
                                    

Bu çocuk tam anlamıyla sinir bozucuydu.
Bana yardım ediceğini sanmıştım. Ne sanmıştım ki Demir in yardım ediceğini mi cidden aptaldım. Egoist piç ayağa kalkmaya çalıştım ama ayağımın üstüne basamadığım için tekrar düştüm.

Çok fazla canım acıyordu ağlamaya başladım ben bu kadar fazla ağlamazdım her şeye ağlar olmuştum. Güçsüzmüşüm gibi gözüküyordu ki ben çoğunun altından kalmıştım. Bu kadar kolay olmamalıydı ağlamak ben sert ama iyi kalpli biriydim.En azından ben öyle düşünmüyordum.

"Hey sen iyi misin? "
Gelen kağandı ne işi vardı burda derse neden girmemişti.

" Sana diyorum!? "

" Ah pardon dalmışım"

"İyi misin ne oldu? "

" Yere düştüm ve galiba bileğimi burktum. Yürüyemiyorum yardım eder misin? "

Ona demirle olan şeyi söyleyemezdim kavga çıkardı ve tabiki demir kazanırdı. Kağan da güçlü biriydi ama demir in karşısında bir şansı yoktu. Kağan kalkmama yardım edip bir şeyler geveledi aklım demir de olduğu için pek anlamadım.

Hastaneye gitmemi söyledi ama tatlı bir dilde itiraz ettim. Sınıfın olduğu kata çıktığımız da

"Derse girmek ister misin? " dedi.
Düşüncelerden alıp çıkardığında

" Ah tabi lütfen " dedim

Her ne kadar demiri görmek istemesem de dersleri kaçıramazdım. Anneme bir söz vermiştim çünkü , okuyup kendi işime sahip olacaktım. Kağan sınıfın kapısını çalıp açtı içeri girdiğimizde

Hoca" Nerdesiniz siz , kızım ne oldu? " dedi.

Kağan" Hocam ayağını burkmuş bende onu bulmak için aramaya başladım bulduğumda yerde ağlayarak oturuyordu. "

" Revire gitmek ister misin kızım? "

" Yok hocam teşşekkürler " dedim.

" Peki oturun bakalım " dedi hoca

Kağan beni selin in yanına oturtuktan sonra sırasına geçti.

" İyi misin ne oldu yine demir mı? " dedi fısıldayarak
Başımdan geçenleri özetleyerek anlattm kısa bir şok geçirdi. Ama demir den böyle şeyler beklenirdi öyle değil mi? O böyle biriydi kimse değiştiremez, ulaşılmaz, çapkın, arsız biriydi.
Belki de o da benim gibi annesini kaybetmişti ve umursamaz acımaz birine dönüşmtü. Kitaplar da hep böyledir.

"Ona bulaşma belli ki amacı seni incitip seninle oynamak o duygusuz piçin tekidir. " dedi.

" Annesi yaşıyor mu? " dedim aklıma gelen ilk soruyla

" Ah hayır o iş biraz karışık ve uzun sonra anlatırım. Annesini küçükken kaybetmiş. " dedi cidden üzülmüştüm annesiz büyümek nedir bilmiyordum ama bende öğrenecektim. Zaman öğretecekti

" Seni kullanıp atmak istiyor ve bu güne kadar ne istediyse yaptı " dedi seline dönüp ağzımın açık kalması bir olmuştu. Bir anda demirin beni öptüğü aklıma geldiğinde yüzümü buruşturdum. Tek amacı buydu beni seveceğini mi sanmıştım.
Onu gördüğümde ciddi anlamda korkuyordum ama bu ürkütücülüğü bana çok fazla çekici geliyordu. Bu çok saçamydı ama ona karşı adını koyamadığım bir şeyler hissediyordum. Sanki ona yaklaşsam yanacakmışım gibi cehhenmden farksız gibiydi. Tam bir azrail gibi yansam bile onla yanmak güzel olurdu diye düşünmüyordum. Zilin çaldığını farketmemiştim.

"Hey dünyadan tuğçeye orda mısın? " diyen seline döndüm ve gülümsedim.

" Kantine gidelim mi? " diye sordum kafasıyla onayladı. Kapıdan çıkacaktım ki demir yolumu kesti hala yürüyemediğim için seline tutunuyordum.
Demir bir bana bir ayağıma bakıp yolumdan çekildi. Yüzü çok sert ve sinirliydi donuk gözleri çizgi halindeki dudaklarıyla bir şeye sinirlendiğini anladım. Bir şeye değil bana sinirlenmişti ah kesinlikle yoksa endişelenmişmiyidi. Ne saçmalıyordum ben böyle beni umursamıyordu bile.

"Tuğçe gerçekten iyi misin? Düşünme artık o salağı psikopatın teki " dedi.

Bana bilmediğim birşey söyle dedim içimden.
" Merak etme sarı işim olmaz onla " dedim. Bana inanmıyan gözlerle bakıp kaşını kaldırdı.
Bu haliyle çok komik gözüküyordu biri söylemeliydi ama bu kişi ben olmıyacaktım.
Selini geçiştirmiştim oysaki onun benimle ilgilenmesi için herşeyi yapabilecek gibi hissediyordum ama asla yapmayacaktım tabi.

Seline dönüp "Canım ben pek iyi hissetmiyorum eve gitsem iyi olucak" dedim.

"Gelmemi ister misin? " dedi.

"Yok sarı sorun yok yürüyebilirim sınıftan çantamı getirir misin? Bende kantinde oturup bekleyim hem bişeyler içeriz " dedim.

" Tamam bekle hemen geliyorum " diyip sınıfta doğru yöneldi.
Bende kantine zar zor gidip ikimizede latte aldım. Latteye bayılıyorduk selin geldiğinde latteleri içmeye başladık. Bitince ona iyi olduğumu ve gelmemesini söyledim. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.

" Görüşürüz sarı " dedim ve sarılarak yanından ayrıldım. Topallaya topallaya okuldan çıktım.
Uzun bir süredir sigara içmiyordum sigara almaya karar verip bir bakkala girdim.
Bir paket marlbora alıp bakkaldan çıktım.
İçersem kafam biraz dağılır diye düşündüm. Paketten bir sigara çıkardım ah çakmak almayı unutmuştum.
Yanımdan benden bir kaç yaş büyük gibi gözüken bir çocuk geçiyordu. Yakışıklı sayılmazdı ama tatlıydı yanına yaklaşıp.

"Pardon acaba çakmağınız var mı? " dediğimde. Cebinden bir çakmak çıkarıp bana uzattı. Sigarayı dudaklarıma götürüp sigaramı yaktım.
Uzun bir nefes çekip çakmağı çocuğa uzattım.
" Teşekkürler " dediğimde gülümseyerek yanımdan ayrıldı.
Sigaramdan daha uzun bir nefes alıp eve yürümeye başladım. Bizim sokağa geldiğimde parka gidip bir sigara da yaktım lanet olsun ki. Demir gitmiyordu aklımdan niye onu düşünmüyordum. Bu aptalcaydı sigaramı bitirip eve doğru yürümeye başladım.
Kapıyı açtığımda babam salonda yoktu nerde olduğunu merak edip odasına doğru çıktım.
Kapıyı açmamla şok olmam bir oldu babam başka bir kadının üzerinde ona zevk vermekten başka bir şey yapmıyordu.
Bu adamın anneme hiç saygısı yokmuydu annem öleli ne kadar olmuştu ki utanmaz herif.
Beni farkettiğinde o da şok geçirdi odadan hızlı bir şekilde çıktım deli gibi ağlıyordum. Bu adamın yaptıkları ah deliye dönmüştüm annem bu adama nasıl katlanmıştı. Evden çıktım sokakta ayağıma aldırmadan hem koşuyordum hem de delice ağlıyordum. Bitti bu kadar benim babam artık yoktu. Artık ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum o eve dönemezdim. ASLA!!

ÇapkınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin