İzmirde yine sıkıcı bir gün daha annem öldükten sonra kendimi odama kapattım uzun bir süre de çıkmayı düşünmüyordum. Sürekli gece yarısında uyanmamı sağlayacak kabuslar görüyordum. Babam bir doktora gitmemi önerdi cidden ciddimiydi. Babamla aramız pek iyi değildir ama annem öldükten sonra bana daha iyi davranmaya başladı.Ben kimmiyim ben babasıyla yaşamak zorunda kalan tuğçe 17 yaşında annesini kaybeden zavvalı Tuğçe. İyice hayattan kompuş bir şekilde yaşayan birine dönüşmüştüm. Bir kaç ay içinde iyice çökmüş kendine bakmayan, dışarı çıkmayan, kimseyle konuşmayan için kapanık biri oldum. Yemek yemek bile zor geliyordu babam odama yemek çıkarmasa aşağı inip yemek yemezdim. Babam aslında iyi biridir ama annemi üzdüğü için ona hala çok kızgındım. Annem babamla kavga ederken kalp krizi geçirdi. Babam yüzünden öldüğünü sandım ama otopsi sonucunda ağır bir hastalığı olduğunu stresin bunu tetiklediğini öğrendiğim. Annemle biz kardeş gibiydik eğlenir, beraber gezer, şarkılar söylerdik ben yine annemi düşünürken kapı çaldı.
"Gir"
dedim. Babam kafasını uzatıp içeri girdi üzgün bir ifadeyle bana bakarken
"Efendim baba"
dedim. Yanıma gelip oturduğunda.
"Bak kızım seni çok iyi anlıyorum ama kendine böyle işkence yapmayı bırak. Seni seviyorum biliyorsun annende seni çok seviyordu böyle üzülmeni o da istemezdi. Çık dışarı hava al dolaş kendini eve kapama."
dedi. Biliyordum anlıyordum da babamın durumunu o da istemezdi böyle olmasını onu daha fazla üzmek istemediğimden kafamı sallayıp.
"Hazırlanmam gerek o halde"
dedim. Kafasını sallayıp anlımdan öptükten sonra odadan çıktı. Bende istemsiz bir şekilde kalkp banyoya gittim. Oldukça berbat gözüküyordum gözlerim şişmiş kıp kırmızı olmuştu. Yüzümü soğuk suyla yıkayıp duşa girdim yavaş yavaş duşumu aldıktan sonra. Siyah iç çamaşırlarımı giyip annemle aldığımız siyah elbiseyi giydim. Genelde siyah giyinen bir kızdım siyah benim rengimdi kısa bir makyaj yapıp saçlarımı tepeden topladım. Niye hazırlandığımı da bilmiyordum hava alıcaktım iyi gelebilirdi. Siyah botlarım ve siyah deri ceketimi de giydikten sonra telefonumu ceketimin içine tıktım bir miktar para alıp evden çıktım hava biraz soğuktu ama tatlı esen bir rüzgar vardı. Bir süre anlamsızca yürüdüm bir kitapçının önünde durduğumda içeri girmeye karar verdim. Kitaplara uzun bir süre baktıktan sonra elime geçeni alıp parasını ödedikten sonra dükkandan çıktım. Kitabımı alıp bir banka oturdum okumaya başladım sıkıcı geldiği için fazla dayanamayıp kapattım. Yürümeye başladım karşıdan bir çocuk dikkatimi çekti fazla yakışıklıydı kabul ama onu düşünücek ne halim var ne isteğim. Eve geldiğimde odama gidip üstümü değiştirdim. Uykunun beni almasını bekledim sonunda uykunun derinliğine kavuştum. Sabah uyandığımda güneş suratımı yakıyordu kalkıp banyoya girdim elimi yüzümü yıkadım. Bugün dışarı çıkmak istiyordum. Hemen selini arayıp buluşmayı teklif ettim. Her zaman ki yerde buluşucaktık dolabımın önüne geçtim uzun kollu siyah bir kazak çıkardım altına deri pileli eteğimi dizimin altında biten siyah bir çorap çıkardım. Yine siyahları giyecektim tabi koyu göz makyajım ve maşayla yağtığım bukleli saçlarımı fena gözükmüyordum. Deri ceketimi giydikten sonra botlarımı ayağıma geçirdim. Babam evde yoktu bende hemen dışarı çıktım. Selinle bizim cafede buluşacaktık zaman kaybetmeden cafeye gittim hala gelmemişti. Bir masaya oturdum garson geldiğinde kahve siparişi verdim telefonum çaldı selin arıyordu açıp kulağıma götürdüm.
"Efendim sarışın"
"Tuğçe ben gelemiyorum. Annem biraz rahatsızlandı"
ah yanlız kaldım ama annesine bişey olmasını istemezdim tabi canan teyzeyi seviyordum iyi anlaşıyorduk.
"Ah!Peki çok geçmiş olsun canım"
"Üzgünüm " dedi.
"Sorun yok sarı "dedim.
Sonra görüşürüz diyip telefonu kapattım kahvemi içip kalkmayı planlıyordum. Karşımdaki masada geçen gördüğüm o çocuğu gördüm. Oldukça gergin ve sert duruyordu bu onu daha çekici yapıyordu. Ah tanrım ben ne düşünüyordum böyle hemen hesabı ödeyip kalktım okulların açılmasına az kalmıştı okulu sevdiğimden emin değildim. Ama anneme bir söz vermiştim okuyacaktım. Eve gidip kendime atıştırmalık bir şeyler hazırladım televizyonun karşısına geçip yemeye başladım. Yarışma programı açtım tabağımdakiler bittikten sonra mutfağa gidip makineye koydum. Odama çıkıp saatin erken olmasını aldırmadan güzel uykuma yattım.
"Ah hayır anne beni bırakma lütfen sana ihtiyacım var". Anneme elimi uzatıyorum tutmuyor "Artık tek başınasın kızım" dediğinde ağlamaya başladım benden gittikçe uzaklaşmaya başladı daha çok ağlamaya başladım. "Tuğçe uyan kabus görüyorsun""Baba "
diyip boynuna atladım.
" Baba annemi gördüm "
diyip ağlamaya başladım. Cidden annemi çok özlemeye başlamıştım
" Tamam Kızım geçti "
dedi babam yanıma uzanıp. Omzuna yattım bir süre ağladıktan sonra uyuya kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapkın
Chick-Lit"Hayata ve herkese karşı acımasızken bir tek senin yanında insan olabiliyorum"