~Dumur ile Şaşkaloz~

55.6K 2.9K 281
                                    

Cidden bu kadar mıydı? Bu çocukların hiçbir orijinal tarafları olmamasına rağmen kızlar nesine hastaydı? Tabii ki gözüne, kaşına, vs... Bazılarının kızları tavlamak için bir eliyle havada balık yakalayıp öteki eliyle onu tavada kızartıp, diğer eliyle de bol nar ekşili salata hazırlayıp ve diğer eliyle de kola koymaları gerekiyordu. Zaten bu durumda çocuk dört kollu bir ucube olduğu için kızlar ona yaklaşmıyordu. Bazı vatandaşlar yer çekimini hiçe sayıp duvardan ters bir şekilde kendilerini asmayı başarsalar dahi, onları o şekilde güzel bir kızın öpmesi ancak filmlerde mümkün olabilirdi. Zaten fantastik kurguya düşman bir milletiz. Neyse bir cevap vereyim değil mi? Ayıp olmasın çocuğa.

"iii"

Olamaz nokta koymayı unutmuştum! Ben Türkçe'yi nasıl katlettiğim konusunda kendime kızarken mesajlar gelmeye devam ediyordu.

"Yarın için iki sinema bileti almıştım. Ama arkadaşım beni ekti. Ben de Eyebox'ta dolaşırken seni gördüm. Gelir misin?"

Ben de salaktım. Arkadaşı ekmişmiş. Böyle çıkma mı teklif edilir be. Dört kollu çocuk can çekişiyor orada. Düz duvara bile tırmanabiliyor. Ben cevap verene kadar bir mesaj daha geldi.

"?"

Ellerim otomatik olarak klavyede dolaştı.

"Hayır."

"Neden? " diye cevap geldi.

Nedenmiş. Çünkü naz yapıyorum seni aptal. Ben seni yanımda gezdirdiğim için lisedekilere hava atacak bir ergen değilim. Ben genç yetişkinim. Genç yetişkinler ne yapar? Çirkin ama zengin bir erkek bulurlarsa, asla böyle naz yapmaz hatta adamı kendileriyle üç ayda evliliğe ikna etmek için her şeyi yaparlar. Yani insanlar ergenliği bitirince daha mantıklı davranmıyor kısaca. Hatta daha bile mantıksız... Aman be! Bu yakışıklılık on yıla sökmeyecek canım! Bir şey uydurmalıydım.

"Karanlıktan korkuyorum da." Yazdım.

"O zaman seni bizim kahveciye götüreyim."
cevabı geldiğinde açığını yakalamıştım. Laf sokmaya son üç saniye.

"Kahveciye de elinde bilet mi kaldı?" yazdım.

"Zeki kızsın. YGS'den önce KPSS çalışıyormuşsun. Bu çok ilginç. Seninle konuşmak isterim."

İçimden bir ses onun da bir bahane uydurduğunu söylüyordu. Belki de benim içim fesattı. Belki de çocuk gerçekten KPSS'yi öğrenmek istiyordu. Ona bir şeyler öğretebilirdim. Ancak öğretmenlik içgüdülerimi harekete geçirmeden önce içinde bulunduğum durumu çözmeliydim. Bu arada çocukcağızı da kırmamak gerekirdi. Hem ben de ondan şimdiki liselilerin ne yaptığını öğrenebilirdim. Hep ders verdiğim ergenlerin dünyasını merak ederdim.

"Kazandın bıcırık." yazdım neşeyle.

Ertesi gün cumartesi tatildi tabii. Artık dershanede çalışmadığım için benim de tatildi. Ne yani şimdi tüm bunları kabul mu ettim ben? Başka şansım var mı? Ya beni dileğimin gerçek olduğu bir paralel evrene yolladıysa? Aynı yılda liseli olduğum bir paralel evren... İyi de bu mümkün değil. Saçımı başımı yolmak istiyorum. Kara deliklerin başka paralel evrenlere açıldığına inanılıyor. Ben de uyurken kara delikten mi geçtim? Ayrıca falcıyı nereden bulacaktım? Bir ejderhanın arkasındaki boşlukta değildir. Kafamda koca bir karanlığın üstünde Game Over yazıyordu. Oyunu kaydedip kaldığım yerden devam edemiyordum. Tıpkı bizim dönem oynadığımız video oyunları gibiydi hayatım. Yaptığın bir hatanın seni soktuğu yoldan geri dönüşün oldukça zor. Demek ki insan seçimlerini düşünürken hayallerine bile çeki düzen vermeliydi.

Tekrar Ergen Olsam?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin