Bilezik.

1K 123 509
                                    

...
Kalbimde çok büyük bir boşluk hissetmiştim. Yeni sevgilisi o kız mıydı ? Benim yerime ona ilgi duyması gayet doğaldı. Çirkin birisiydim. Pek bir özelliğim yoktu, sadece iyi birisi olmaya çalışan birisiydim. Onu da elime yüzüme bulaştırmıştım.

Karnım çok aç idi. Ama artık gerçekten, sikimde bile değildi. İştahsızlık yine bütün vücudumu sarmıştı Chan yüzünden. Beni gerçekten de sağlam bitiriyordu. Giderek yok oluyordum.

Chan kızın elinden tutup, bir yere götürünce kafamı eğerek yemekhaneden çıkmıştım. Kız çok güzeldi.. yanında çok sönük kalıyordum.

Gözleri sadece onu arıyordu benim yanımda olsa bile. O gözlerindeki parıltı.. bana öyle bakmasının üzerinden birkaç ay geçmişti. O gözleri hâlâ özlüyordum. Kız geldikten sonra bana bakışı.. gözlerindeki parıltının bana ait olmadığını gösteriyordu.

Gözlerim dolmuştu biraz. Sınıfa gitsem bir sorun olur muydu ? Kimseyle konuşmam diye gitmiştim sınıfa. İçeri girdikten sonra bana bakmamaları için ruh gibi geçmiştim yerime.

Jisung: "Heeyy, Seungmin ! Neden beni umursamadan yanımdan geçiyorsun !?"

Siktir.

Seungmin: "Ah- sadece yorgunum ve hâlsizim."

Jisung: "... Dünden sonra daha iyi misin ?"

Jeongin: "Chan'ı gördünüz mü ??"

Minho: "Sevgilisi ile takılıyordur o."

Seungmin: "..-"

Jisung: "Sussana, Minho !"

Dudaklarımı büzmüştüm. Beni sinir etmek için konuşuyorlardı böyle, sözde yakın arkadaşlarım. Jisung'dan başka beni pek umursayan yoktu.

Jisung: "Ha bir de Seungmin. Ayakta olunca farkettim. Çok kilo vermişsin ? N'oldu ?"

Seungmin: "ah şey-"

Hyunjin: "Chan'ın sana geri dönmesi için bakım mı yapıyorsun ??"

Bütün sınıf gülmüştü Jisung ve ben hariç.

Jisung: "Komik olan ne !? Seungmin'in yüzünden belli, sağlık sorunları oluşmuş."

Seungmin: "Sadece yemek yemeyi kestim, bir sorunum yok."

Minho: "Pf, bebeğim, sorunum yok diyor. Neden yanıma gelmek yerine onun tribini çekiyorsun ?"

Jisung: "Neden bu kadar kabasın, Minho ? O senin de arkadaşı-"

Seungmin: "Haha, sorun yok, Jisung. Sevgilisini kıskanmıştır. Sonuçta başı boş birisiyim. Sadece kilolu gibi geldim gözüme, o yüzden yemek yemeyi azalttım. Sorun yok, sevgilinin yanına gidebilirsin."

Gülümsemiştim zor olsa bile. Jisung dudaklarını büzüp en sonda kabul etmişti.

Minho ile eskiden çok yakın arkadaş idik. Ama artık beni sevmiyordu, nefret ediyordu direkt. Neden bilmiyorum.. aynı arkadaş ortamında idik. Jisung bana yaklaşınca kıskançlıktan deliye dönüyordu.

Sadece birisinin sıcaklığına ihtiyacım vardı.. ona bile izin verilmiyordu. Düşüncelerim giderek karamsarlaşırken içeri yine kendimi berbat hissedeceğim kişi girmişti.

İçeri girdiği gibi arkadaşlarımın (?) ilgisini çekmişti. Umursamamaya çalışıyordum ama arkadan sevgilisi girmişti.. Onun burada ne işi vardı ? Lütfen burada okuyacağını söyleme. Kendimi berbat hissetmeye başlamıştım.

Chan: "Beyler, sevgilimle geçen düzgün tanışmamıştınız. Şimdi tanışmaya ne dersiniz ?"

Felix: "oha hazırlıklı gelmiş"

Changbin: "Yenge güzelmiş bir de"

Jeongin: "sus lan"

Chan: "Hah, evet öyle."

???: "İltifat için teşekkürler~ benim adım Hea Jung. Chan sizden çok bahsetti. Duyduğuma göre 8 kişilik bir grupsunuz."

Jeongin: "8 kişi m- ha evet"

Minho: "Acaba gerçekten 8 üye m-"

Jisung: "Minho suscan"

Felix: "Neyse. Tanıştığımıza memnun olduuk ! Küçük bilgilendirmeler gerekirse, grupta herkesin maniti var. Bir teek Seungmin dışında."

Jung: "Hmm, neden ? Tek kalmayı mı tercih ediyor.. ve nerede ?"

Pencere kenarında oturuyordum ve dışarı bakıyordum. Ne dedikleri gram ilgilendirmiyordu.

Hyunjin: "pşşt emo çocuk baksana buraya"

Dudağımı sert bir şekilde ısırmıştım sinirimi içime atmak için. Sonra onlara taraf döndüm:

Seungmin: "Ne var ?"

Chan: "Ee.. Jung seninle tanışmak istiyordu.."

Jung: "eve-"

Seungmin: "Ne yapabilirim ?"

Felix: "kendini tanıtabilirsin mesela ??"

Seungmin: "Asıl soru ben onun ile tanışmak istiyor muyum olacaktı."

Jung: "Ha.. istemiyorsan sorun değil ismini bilsem yeter."

Seungmin: "İsmimi bilmene bile gerek yok."

Jeongin: "Niye bu kadar gerginsin ??"

Seungmin: "Gergin falan değilim. Sadece yorgunum ve gelip kendimi tanıtmamı bekliyor. Daha sonra belki. Siz söyleyin hakkımda işe yaramaz birisi vb. diye"

Kafamı masaya koymuştum. Gereksiz yine bana bakıyordular. Bir süre sonra beraber oturup konuşmaya başlamışlardı. Onları dinlememeye çalışıyordum, ama..

Jung: "Ah, bebeğim. Kolundaki o bilezik nedir ?"

Chan: "Bu mu ? Öylesine bir şey sadece.."

Jung: "Öyleyse çıkarsana ? Çirkin durmuş."

Changbin: "Birisinin ona bunu söylemesi lazımdı"

Chan: "Öyle mi.. peki o zaman"

Bileğinden çıkarmıştı bileziği.

....

"Üzgünüm.. pek güzel yapamadım. Ailemle aram kötü ve yanlarına gidip eşyalarımı alamadım.."

"Merak etme, bebeğim. Emin ol ki, bu bileziği seni sevmeyi bıraktığımda çıkaracağım."

"Sen Kendini Sevdiğin Zaman Kendimi Öldüreceğim."Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin