A fanfic 81 oy almış çok teşekkür ederim 😍😍. Bugün moralim yok biraz, o yüzden yorumlara çok da şakamatik cevaplar vermeyebilirim. İyi okumalar.
Yanlarından kaçmıştım. Çabucak sınıfa gitmiştim. Diğerlerini umursamadan yerime geçip oturmuştum. O kadar zihinsel olarak canım acıyordu ki.. Ellerimle yüzümü kapatmıştım. Sakinleşmeye çalışıyordum. Birden önüme bir şey koyulduğunu farkettim. Kafamı kaldırınca Jisung'u gördüm ve karşıma tost koymuştu.
Jisung: "Bugün yemek yemedin, değil mi ? Hadi ye"
Seungmin: "Ger-"
Jisung: "Hadi ama Seungmin.. Yemek yemen gerekiyor. Çok kilo verdin bu ay."
Seungmin: "...- peki"
Getirdiği tostu yavaşça yemeye başlamıştım.
Hyunjin: "Jisung, köpeğini mi besliyorsun ??"
...
Jisung: "Öyle olsa sen neden beslenmiyorsun ? Baksana kendi işine."
Jeongin: "Afedersin ama güzel ded-"
Getirdiği tostu bitirmiştim. Midem kötüleşiyordu biraz. Umursamadım.
Felix: "Seungmin, dışarı çıkacaktık ders bittikten sonra.. gelmek ister misin ? Chan ve Jung da olmayacak zaten."
Seungmin: "Ah.."
Jisung: "Tabiki gelecek !!"
Seungmin: "Peki olabilir"
Felix: "Güzeel"
Birden Minho içeri girmişti. Bir sen eksiktin.
Minho: "Uhm.. Jisung ? Yanıma gelebilir misin ?"
Jisung: "A- tabii"
Yanına gitmişti Jisung. Minho onun kolundan çekip götürmüştü bir yere. Bu heriften nefret ediyordum. Tek beni seven kişi vardı onu da elimden almaya çalışıyordu. Can acıtıcı..
Diğerlerinin boş boş muhabbetine kulak misafiri oluyordum. Beni aralarına almamakta çok ısrarcı idiler. Neden birden beni bu kadar dışladılar ki ? Hiç sevmediler sanırım.
Birden Jisung içeri girmişti. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. Ben ona bakınca farkedip, başını eğmişti öne. Ne olmuştu buna ?
-----
Ders bitmişti ve ben eve gitmiştim. Daha dedikleri yere gitmeye zaman olduğu için etrafı toplamaya karar vermiştim. Yırttığım fotoğrafı masamın üzerine koymuştum. Gözüm dolmak istiyordu yine fotoğrafa bakınca. Tekrar öyle gülmek istiyordum. Umarım birgün.
Kırık şişeyi vb. topladıktan sonra üzerimi değişmiştim. Her türlü çirkin gözükeceğim için pek bir şey ile uğraşmadım. Daha zaman olsa bile evden çıkmıştım.
Yolda yine kendi kendime düşüncelere dalmıştım..
Neden beni çağırmıştılar ki ? Normalde beni istemezlerdi. Bir de.. Jisung neden öyleydi ? Ne olmuştu ? Minho ona ne demişti ki ? Yoksa.. hayır, hayır. Öyle bir durum olamaz. İç çekip yoluma devam etmiştim............
Sonunda dedikleri yere varmıştım. Tam zamanında varmıştım. Hepsinin geldiğini görünce yanlarına gitmiştim. Herkes yerine oturmuştu, bana en baş kısım kalmıştı. Doğal olarak.. kim benim yanımda oturmak isterdi ki ?
Şu anda Chan'ın başkasıyla birlikte olup, aydönümünü kutlaması canımı yakıyordu..
"Benim gözlerim sadece seni görebiliyor, güzelim."
"Hah, seninle sevgili olabilecek ne iyiliği yaptım ben ?"
Bilmem ? Peki ya ben seninle sevgili olabilecek ne kötülüğü yaptım ? Kendi kendime düşünürken arkadaşlarım (?) bana seslenmişti.
Jeongin: "pşşt içecek olarak ne istersin ?"
Seungmin: "Şarap alabilir miyim ?"
Felix: "Şarap mı ? Alkolsüz içecekler düşünmüştük.. ama tamam o da olur"
Alkollü alsam ne olacaktı, almasam ne olacaktı ? Jisung ben geldiğimden beri benimle hiç konuşmamıştı.. endişelenmeye başlıyordum.
Diğerleri kendi aralarında konuşuyordular, Jisung yüzüme bile bakmamıştı.
Her zamanki gibi arkadaşlarımın (?) mutluluklarını seyrediyordum. Zaten beni neden çağırıyorlardı ki ? Chan'dan ayrıldıktan sonra ben bir hiçtim, sadece bunu daha iyi anlamama sebep oluyordular.
Felix: "Chan ile sevgilisi aydönümünü kutlamışlar, gördünüz mü ??"
Changbin: "Çok yakışıyorlar bence"
Jeongin: "eveet o kızı çok sevdim umarım ayrılmazlar"
... Ne diyebilirdim ? Telefonu açıp, nerede olduklarına baktım.
Vayy, şık bir restoranda geçirmişler. Chan yıldönümü için bana sadece bilezik almıştı. Onu hâlâ saklıyorum.. Bana kıyamadığı paraları sevgilisine kıymış herhalde ?
Kendi kendime telefondaki fotoğrafa boş boş bakıyordum. Arkadaşlarımın (?) yine onlar hakkında konuştuğunu duydum..
Hyunjin: "Bence Chan'ın o saçma sapan ilişkilere şimdiki ilişkisi bin basar"
Hyunjin.. bunu nasıl gözümün içine bakarak söyleyebilirdin ?
Felix hafif öksürmüştü. Kendimi çok kötü hissediyordum. İçeceklerimiz gelince zihnim çok parçalanmıştı.
Başarısız bir sevgiliydim ? Yetersiz, gereksiz, iğrenç. Zamanını çalmıştım sadece. Berbat.. berbat birisiyim. Keşke yok olabilseydim. Keşk-
Jeongin: "Seungmin iyi misin ? Titriyorsun.."
Ah.. farketmemiştim. Gerçekten de vücudum göze gözüken bir şekilde titriyordu.
Seungmin: "Çok üzgünüm.. gitmem lazım. İyi hissetmiyorum."
Masadan kalkıp gitmiştim. Jisung yine bakmamıştı bana. Çok endişelenmiştim.. neden ? Ne yapmıştım ki ? Bir hata mı yaptım ?
Jisung
Seungmin.. çok özür dilerim. İlişkim mahvolmasın diye senin mahvoluşunu seyrettim. Çok üzgünüm... Minho'nun dediklerinin altından kalkamazdım.
"O iğrenç kişiyle neden hâlâ arkadaşsın, beni sinir etmek için mi !? Tebrikler, bunu başardın ! Ama artık yeter. Artık onu yanında görmek istemiyorum. Orospusu gibi davranıyorsun ve bu beni öfkelendiriyor. Ondan nefret ettiğim gibi senden de nefret etmemi istemiyorsan, onun ile ilişkini bitir, Jisung."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sen Kendini Sevdiğin Zaman Kendimi Öldüreceğim."
Fanfiction"Seungmin... yapma böyle güzelim. Ben seni hakedecek kadar iyi birisi değilim." "Sen kendini sevdiğin zaman kendimi öldüreceğim, Chan." Angst. çoğunluk düz yazı / texting Eklenmiş karakterler: Rin, Hae, Joon, Jung. Tw ! Ayrımcılık, platonik aşk, çoc...