-Yazar-
Minho:
Jisung
Daha önceden söylemediğim için özür dilerim
Ama dayanacak gücüm kalmadı
Ölmeden önce seni görmek istiyorum
Yanıma gelmen mümkün mü?Jisung:
Ne ölmesi ne dayanamaması saçmalama
Ne diyorsun senMinho:
📍Jisung:
Hastane mi?
Geliyorum
Ve umarım bu bir oyundur°
Jisung apar topar evden çıkmış ve bindiği taksi şoförüne verdiği konuma doğru gidiyordu.
Sonunda hastaneye vardığında resepsiyondan Minho'nun olduğu odayı sormuş ve kısa bir sürede onun odasına ulaşabilmişti.
Koştuğundan dolayı nefes nefese kalmıştı. Nefeslerini düzene soktuğunda ise kapıyı tıklayıp içerden 'gir' komutunu duyması ile kapıyı açmıştı.
Odadan içeriye giremeden öylece kala kalmıştı. Karşısında serum bağlı bir şekilde yatan sevdiği çocuk vardı. Yüzü sapsarı olmuş ve kemikleri sayılır hâle gelmişti. Saçlarının ise çoğu dökülmüş ve kafa derisi gözüküyordu.
Kapı kolunu tutmayı bırakıp sonunda koşarak Minho'nun yanına doğru adımladığında odada bulunan ailesi dışarı çıkmıştı. Oğullarının gelen çocuğu sevdiğini biliyorlardı.
"Sana ne oldu böyle?" Endişeli bir şekilde çıkmıştı sesi. Buna karşılık Minho gülümsemişti. Jisung'un onu hâla önemsiyo olması onu mutlu etmişti.
"Kanser..."
"Niye bana daha önce söylemedin peki ha? Bu duruma gelene kadar nerdeydi aklın." Sesi olduğundan yüksek çıkmıştı ve ağlıyordu.
"Sana söylemek istemedim işte. Seni böyle üzgün görmek istemedim. Hem neşelen. Artık ben olmayacağım. Yani kafanı takman gereken biri olmayacak."
"Sen delirdin mi? Seni böyle delicesine severken neden neşleniyim"
"Severken.. derken?" Ağrısından dolayı zoraki konuşuyordu Minho.
"Evet seni seviyorum. Sana beni sevme demem de ondandı, sana böyle davranmam da. Benden vaz geçersin diye ödüm kopuyordu ama yine de söyleyemedim. Nedenini bilmiyorum, anlayamıyorum kendimi. Neden ayrıldık biz Minho? Birbirimizi severken neden ayrıldık."
Bir kaç dakika yere diz çökmüş elleri Minho'nun koluna tutunmuş ve kafası iki kolunun arasında ağlıyordu Jisung. Buna ihtiyacı vardı.
"Jisung.. beni öp. Masumane minik bir öpücük. İnan bana öldüğümde her şeyi unutsam bile, tenimin üstündeki o yumuşak baskıyı hep atırlayacağım. Dudaklarım da dahil olmak üzere..."
Jisung göz yaşlarını silip olduğu yerde ayağa kalktığında hız kaybetmeden Minho'ya doğru yaklaşıyordu. Nefes alış verişleri zorlaşmıştı ve istemeden de olsa içinde bulunduğu durumu kabullenmeye başlamıştı.
Dudakları da kalpleri gibi bir olduğunda Minho'nun gözünden bir damla süzülüp ikilinin dudağında yer edinmişti. Tuzlu ama ona rağmen tatlı bir tadı vardı.
İstemeseler de ayrılmak zorunda kalmışlardı. Alınları birbirine yaslanmış, gözleri kapalı bir şekilde duruyorlardı öyle.
Minho elini Jisung'un ıslanmış yanağını silmek için kaldırmıştı. Zorlanmıştı, ama onu avuçları içerisinde hissetmek dünyalara bedeldi.
"Çekmecede mavi.. kapaklı bir defter var... Onu almanı istiyorum.. ve umarım okurken.. çok ağlamazsın gü..zelim... Seni sevdiğimi hep.. bil, olur mu?" Sesi daha da kısıklaşmış ve gücü düşmüştü.
Göz kapaklarına karşı savaşıyordu ama tüm çabası boşa gidiyormuş gibiydi. Jisung gözlerini açtığında Minho'yu bu şekilde gördüğünde kalbinin kırılma, hatta paramparça olma sesini duymuştu bile. Hâla yanağında olan eli tutmuştu.
"Jisung.. beni unutma... Seni seviyorum..." Göz kapakları ile verdiği savaşı kaybetmişti sonunda. Vücudu ağırlaşmaya başlamıştı. Jisung'un avuçlarının içinde olan eli de öyle.
Ve sonra her filmde olan ve insanların hayatlarında canlı olarak duymadığı o sesi duydu Jisung. İnce ama oldukça kulak tırmalayıcı uzun bip sesi.
İsmini bile bilmediği alette dalgalı olan çizgilerin hepsi yavaş yavaş düz bir çizgi hâline gelmeye başlamıştı.
Oturduğu yerden koşarak dışarıya çıkmıştı. "Doktor yok mu? Hemşire?! Biriniz baksın. Sevgilim ölüyor. YARDIM EDİN!" Boğazı yırtılırcasına bağırmıştı hastahane koridorlarında. Bir kaç doktor ve hemşire Minho'nun yanına girse de onu yine kimse tutamamıştı.
Ve en son doktorun ağzından dökülen şu sözleri hatırlıyordu.
"28 Ağustos 2022 gece 12.30"
---
Bir de Jisung'u görelim mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Quince || Minsung
FanfictionHasta bir genç ve ona açılamayan bir diğer genç. Hasta yatağında itiraf edilen en acı aşklar... -angst [270822] - [280822] #42 story [290822] #13 pov [310822] #2 loveship [270423]