90'lı yılların başlarında Ankara'da lise öğrencisi genç bir erkektim. Okulun voleybol takımındaydım. Henüz internetin gündelik hayatımıza girmemiş olduğu dönemlerdi.
Hande adında bir kız vardı; kısa, küt, siyah saçlı, beyaz tenli, tatlı suratlı bir kızcıktı. Boyu posu da yerindeydi. Şimdi olsa instagramda bir selfiesine belki 1000 tane like gelirdi, kız da burnu havada adeta bir tanrıçaymışçasına dolaşırdı ortada. Ama işte o zaman internet ve cep telefonu olmadığı için bu kızın güzelliği sadece belirli dar bir çevrede biliniyordu.
Bizim erkek voleybol takımında Erkan diye bir arkadaş vardı. Erkan ile ben aynı zamanda sınıf arkadaşıydık. Erkan benden daha uzun boylu daha yapılı bir gençti ve bu sebeple öğretmenler onu hep en arka sırada oturturlardı, ben de ondan bir ön sıradaydım. Hande de bu bizim Erkan'dan hoşlanıyormuş.
Hande de ben de Bahçelievler mahallesinde oturuyorduk. Erkan ise Çayyolu'nda oturuyordu. Hatta bazen 7. caddede dolaşırken Hande ile karşılaşıyorduk. Kız cidden okulda en çok dikkat çeken kızlardan biriydi çok duru ve sade bir güzelliği vardı, yanakları al aldı. Ama kızın hiç bir orospuluğu yoktu. Kendi halinde takılırdı. Bazen, sabah ilk dersten önce sokak arasında toplanıp grup halinde sigara içerken o da gelir bizle takılırdı. Kızla özel bir muhabbetim olmamasına rağmen bir birimizi ismen ve simaen bilirdik.
Tabii ben o zamanlar 18 yaşlarında tecrübesiz, saf hatta salak bir erkek çocuğuydum. Kız bizim Erkan'dan hoşlanıyor ya.. Sanki yengemmiş gibi düşünüyordum onu. Gerçi bir de, kız çok güzeldi. Bir içim su. Hatta süt. Evet doğru kelime bu. Kız, taze sağılmış bir bardak "süt" gibiydi. Ben anca onu düşünerek 31 çekerdim yani, o kız bana bakmazdı.
Bir pazar günü öğlen saatlerinde evde takılırken zil çaldı. Bir müddet sonra annem odama geldi ve bir arkadaşımın beni aşağıda beklediğini söyledi. O zamanlar bu çok doğal bir durumdu. Cep telefonu yok, internet yok.. Yakın yerlerde oturan arkadaşlar, zaten çoğu aynı serviste olduğumuz için bir birimizin evlerini bilirdik, bazen takılmaya gelirdik, konuşmak veya çağırmak istediğimiz zaman da gelip zile basar ve diyafondan arkadaşımızı aşağı çağırırdık.
Neyse ben de kalktım indim aşağı bi baktım karşımda Hande. Şaşırmıştım. Muhtemelen tam adresimi aynı serviste olan ortak bir kız arkadaştan almıştı.
Apartmanın önünde konuşmaya başladık. Kızcık lafı bizim Erkan'a getirdi. Bizi tenefüslerde filan birlikte görüyormuş, yakın olduğumuzu biliyormuş filan. Çok saçma bir durum biliyorum ama işte o zaman hepimiz çocuk sayılırız. Erkan da mal, ben de malım, kızcık da mal.. Böyle malca bir muhabbet. Neyse baktım muhabbet uzayacak, dedim gel bizim apartmanın bodrumuna inelim, kimse görmeden birer sigara da içeriz..
Bizim apartman o dönem yeni yapılmıştı ve bodrum katında, her daire için özel bir ardiye vardı. Büyük bir oda gibi düşünebilirsiniz. Daire sakinleri fazla olan eşyalarını veya bisiklet gibi eve çıkarmak istemeyecekleri şeyleri bu depomsu yere koyardı. Her dairenin kendi deposu, özel bir anahtarı vardı. Tabii ben bizim ardiyenin anahtarını çoktan kopyalatıp kendi anahtarlığıma takmıştım. Evdekilerden gizli yapacağım işleri bu ardiyede yapıyordum. Sigara içmek veya porno dergilerimi zulalamak gibi.
Çok azgın bir gençtim. Her gün 2-3 kere 31 çekerdim. Bir de üstüne suçluluk duyardım. Testosteron adeta kulaklarımdan fışkırırdı. Babamın porno dergileri ve porno VHS video kasetlerinden, çaktırmadan kendime ufak bir arşiv kurmuştum. O dönem Playboy gibi softcore dergileri herkes duymuştur belki. Ama nerden buluyorsa artık, babamda hardcore dergiler de vardı. Her türlü sikiş fotoğrafı ve hikayeler mevcuttu bu hardcore dergilerde. Öyle Playboy gibi sadece bikinili bayan fotoları değil yani. Ayrıca VHS video kaset arşivi de mevcuttu. Babam sağolsun, sayesinde o yaşta bile teorik cinsel eğitimim tamdı. Pratik, elbette yoktu... Ama o yaşta, o azgınlıkta ve o yoklukta baya iyi durumdaydım, cinsellik anlamında zengin sayılırdım. Bu bizim bodrum kattaki ardiyeye, bazen yakın arkadaşlarımı da getirirdim ve birlikte dergilere bakardık..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaşımı sormaya gelen kızı apartmanın bodrumuna çektim
Historia CortaBizim lisede Hande diye bir kız vardı, benim yakın arkadaşım Erkan'dan hoşlanıyordu. Hande'nin evi bize yakındı ve bir gün Erkan hakkında konuşmak için geldiğinde onu apartmanın bodrumuna çektim.