ᴇᴘ.3 "𝐼̇𝑙𝑘 𝑝𝑟𝑜𝑣𝑎"

1K 85 48
                                    

Sabah ilk işim elimdeki zarf ile McGonagall'ın odasının önüne gelmekti.

Kapıyı çalmak adına elimi kaldırınca içeriden gelen sesle beklemeyi tercih ettim. Potter'ın şikayetçi sesi kapalı kapının ardından boğuk bir şekilde kulaklarıma dolarken yapacak başka birşeyim olmadığından elimdeki zarfı inceliyordum.

"Ama profesör katılamam diyorum. Yarına ve bu ay içerisinde binamız adına çok önemli maçlarımız var."

"İkisini idare edecek potansiyelde olduğunuzu düşünüyorum Bay Potter."

"Ama pro-"

"İtiraz istemiyorum Bay Potter. Çeviksiniz, kuvvetlisiniz ve atletik bir vücuda sahipsiniz. Bunlar bir dansçıda olması gereken önemli şeylerden. Sahneye yakışacağınızı düşünüyorum."

Potter'ın sessizliğinden daha fazla inatlaşamayacağını anlayıp bu durumu kabullendiğini anladım. Biraz daha zaman geçtikten sonra daha fazla dayanamayıp kapının önüne gitmişken kapı birden açılmış ve Potter'la aramızda birkaç santim kala çarpışmaktan kurtulmuştum.

İçeriye geçmek adına sağa doğru yönelirken o da aynı anda sola yönelince tekrar burun buruna gelmiştik. Üstüne üstlük bu iki kere daha yaşanınca geçebilmesi için biraz kenara kaymıştım ve artık odaya girebilmek için çıkmasını izlemiştim.

"Buyrun Bayan Bianchi?"

McGonagall elindeki, aynı hizaya getirmek adına masaya vurduğu birkaç tomar kağıdı masaya koyarken karşısındaki koltuğa geçmem için eliyle işaret etmişti.

Cübbemi düzleterek oturmamın ardından McGonagall'ın bana odaklanmasını bekledim.

"Sizi dinliyorum?"

"Ben... Beni bu dansa layık gördüğünüz için teşekkür ederim ama katılmak istemiyorum."

Eline aldığı başka bir tomar kağıdı geri masaya koymuş ve gözlüklerini burnunun ucuna kadar indirmişti.

"Nedenini öğrenebilir miyim?"

"SBD'ler yaklaşıyor ve dans pek benlik birşey değil."

"Ama dans etmeyi biliyorsunuz değil mi?"

Duraklarken gözlerimin önüne babamla olan dans anılarım geldi.

~Yatağımda uzanmış elimdeki Ölümsüz Aile kitabına odaklanmışken salondan yükselen gramafon sesiyle gözlerimi devirdim. Babam büyük bir coşkuyla birden kapımı açıp parkede kayarak yanıma geldi. Elimdeki kitabı arkada çalan Carmen Habanera ile uyumlu hareketlerle alıp arkaya doğru fırlattı ve koltuk altımdan tutarak beni yatağımdan kaldırdı. Bu rutine alışık olduğumdan kendimi bıkkın bir şekilde kucağında olduğum babama bıraktım ve salondan dahada yüksek gelen sese doğru ilerledik. Geniş salonumuzda beni etrafımızda döndürerek yere indirdi ve bir turda kendi çevremde döndürdü. Tüm bunlar arkadaki müzikle uyumluyken benim uyuşuk ayaklarım tüm estetiği bozuyordu. Tekrar kucaklayıp ayaklarımı ayaklarının üzerine koydu ve enerjikliğinden hiçbirşey kaybetmeden dans etmeye başladı. Bir o yana bir bu yana sallanıyorduk. Ayaklarının üstünde olan ayaklarım istemsizce aynı hareketleri yaparken somurtmama katlanamamış beni gıdıklamıştı. Ağzımdan kaçan kıkırtı ile bu sefer tekrar koltuk altlarımdan tutmuş ve etrafımızda bu sefer uzunca döndürmüştü. Kahkahalarım tüm salonda yankılanırken babamda bana eşlik etmişti.

"Biliyorum ama-"

"Bildiğinize eminim zaten. Dedenizin şöhreti benim bile kulaklarıma gelmişken ve babanızın dansına bizzat tanıklık etmişken sizin bilmediğinizi düşünmedim bile."

𝐃𝐚𝐧𝐜𝐞 & 𝐏𝐫𝐞𝐣𝐮𝐝𝐢𝐜𝐞  - 𝑱.𝑷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin