Öl ya da Yaşa °Kısa Texting°

«6»

Bölüm 6: Bazı seçimler, acımasızdı ve her zaman bu seçimlerde biri kaybederdi.

°

Seçimler vardı, hayatını sarsacak türden. Arel, nefret ederdi seçimlerden. Seçimler, ona göre insanı tutsak ederdi. Elini bile isteği dikene batırmaktan farksızdı, bazı seçimler. Arel'in seçimlerden nefret etmesi onun küçüklüğüne uzanıyordu.

İlk nefreti, annesinin her olayda sessiz kalmayı tercih etmesiydi. Susmak bazen en büyük cevap diyenlerde vardı. Arel için susmak cesaretsiz olmaktı. Arel bu yüzden sessiz kalmayı, çok uzun zaman susmayı sevmezdi. Sessiz kalmak ondan annesini almıştı. En büyük korkusu da annesi gibi biri olmaktı.

Genç adam, kendine bir söz vermişti. Sessiz kalmayacak, susmayacak aksine sesini duyuracaksa çığlıkları ona eşlik edecekti. Sesini artık okyanuslara duyurmak istiyordu. Sahiplendiği okyanus onu asla yalnız bırakmayacaktı.

Denizin derinliklerine inmek istememişti. Ona bir kere tutsak edilirse kendini hiçbir zaman kurtaramayacağından emindi. Genç adam, her şeye rağmen yaşamak istiyordu. Ölmek onun için araftı.

Hatıralar vardı. Umutları vardı. Hayalleri vardı. Yaşanmışlıklar vardı. Bir de yaşayamadıkları vardı. Zihnindeki duyduğu onu yenilgiye uğratan seslere rağmen yaşamak diyerek okyanusuna sesini duyurmak istemişti.

Arel'in artık bir ailesi yoktu. O aileden geriye kalan darmadağın olan bir çocuktu. Kendini bulamamak korktuğu şeylerin başında geliyordu. Kendini bulamayan insan ona göre hayattan zevk alamazdı.

Genç adam, sevgiyi ilk hissettiği yeri düşünüyordu. Aden'i gördüğü ilk yer bir okyanustu. Okyanusu ona bir sevgi bahşetmişti.

Gözlerini yumdu. Geçmişe gitmek istediği o vakit telefonuna gelen mesajla irkildi.

A...: Oyun 5: "Aşkı tanımlama, sevginin derinliklerine inme vakti!

A...: Bu oyun en sevdiğin oyun olacak, Arel.

A...: Aden'in sorularıyla dolu bir oyun olacak.

A...: Sevgini haykırman gerekebilir.

A...: Aden, bu oyunu geçmeni istiyor.

A...: Ve zor bir seçim yapmanı.

A...: Başlıyoruz, Arel. Hazır mısın?

Arel: Evet.

A...: Aden için mi yaşamak istedin?

Arel: Evet, onun hayallerini yaşatmak için hayata tutundum.

Arel: Onun yaşadığını o an bilmesem de umutlarımızın üzerine kan dökmek istemedim.

A...: Yaşamak çoğu kez ölmektir, Arel.

A...: Bazen kendini kurtarmak istediğin bir araftır, yaşamak.

A...: Umutları ölen bir insana denk geldin mi?

Arel: Hayır.

Arel: Umutları ölen bir insan gerçekten yaşar mı?

A...: Ruhu ölmediyse yaşar.

A...: Umutlarının öldüğünü düşünen bir insanın yanılma payı vardır.

A...: Ruhu ölen bir insan gerçekten ölmüştür.

A...: Aden ile tanıştığın ilk gün peki ne hissettin?

Arel: Aden'in gözlerine her baktığımda  kendimle olan savaşı fark ettim.

Arel: Gözleri 'kendini kurtar' diye bağırmak ister gibi bakıyordu.

Arel: İlk defa onun yanındayken savaşmak zorundaymış gibi hissettim.

Arel: Okyanusum bana bir cennet bahçesi bahşetti.

yazardan not: Aden'in anlamı cennet bahçesi demek. :)

A...: Aden ise senin bakışlarında cenneti yaşamak istemiş.

A...: Senin bakışların onun inandığı imkansız aşkı yok etmiş.

A...: Aden'i hiç kendinden kurtarmak istedin mi?

Arel: İstedim. Aşk benim için zehirli bir sarmaşık gibi.

Arel: Aşk tutsaklık olduğu için onu incitmeyen bir sevgiyle sevmek istedim.

Arel: Her aşk bir gün biter ama sevgi bana göre ölümsüzdür.

A...: Sana verdiği sözü tutamadığı için ona kızgın mısın?

Arel: Ona kızmaya bile kıyamıyorum desem...

A...: :')

Arel: Zor bir seçim yapmam gerektiğini söylemiştin.

Arel: Zamanı geldi mi?

A...: Evet.

A...: Bu oyunun en başında yazılan kağıtlarda seçimler yapacağını bilerek yaşamayı tercih ettin.

A...: Şu an pes edemezsin.

A...: Eğer şu an pes edersen Aden seni hiçbir zaman affetmeyecek.

A...: Hiçbir zaman gerçek seni bulamayacak ve yaşarken ölmeye devam edeceksin.

A...: Senden bir seçim yapmanı istiyoruz, Arel.

A...: Mia mı yoksa Aden mi?

A...: Birisini seçme hakkın olsa hangisini seçerdin?

Seçimlerden nefret eden o genç adamın o an bir seçim yapması gerekiyordu. Belki de bu seçim hayatını değiştirecekti.

Arel kalbinin sesini dinleyerek bir karar vermişti ancak bu seçim hangisinin aralarındaki o bağın fırtınasına sebep olacaktı?

Arel: Aden...

Peki, Arel vereceği kararın nelere sebep olacağını biliyor muydu?

Bilmiyordu, her oyun aslında hayatın acı gerçeklerini ona yaşatıyordu. Arel, bir kere daha yaşarken ölmeyi tadacaktı.

Mia'nın acı dolu bakışı gözyaşlarına karıştı. Arel sustu. Mia'nın çaresizliği, gözyaşlarında hapsettiği çığlıkları ona bahşetmişti. Mia, kendine göre bu oyunun kaybedeniydi.

°

Mia:')

Arel gibi bazen seçimlerin arkasına saklanıyoruz, keşke neden seçim yaptığını sorgulasaydı... :")

Yaptığımız seçimlerin arkasında olmak için her zaman üzerine düşünmek gerekiyor.💙

Hoş kalın.