sarışın genç asansörün kata gelmesini beklerken yanında duran beyaz önlüklü genç kadına yan gözlerle baktı bir süre. sonrasındaysa parlayan asansör duvarlarından yansımasını seyretti. ya neler olduğundan yada ne için burada olduğundan, hatta o kadının kim olduğundan haberi vardı. son bir kaç gündür bilinci yerinde değil gibi hissediyordu. yürüyen bir ceset gibiydi. elini kalbine götürüp kalp atışını hissetmese hayatta olduğunun bile farkına varacak gibi değildi.
kata geldikleri sırada açılan kapı ile genç kadın yavaşça asansörden indi ve peşinden gelmesi için işaret yaptı. sarışın asansörden çıkması ile yukarıdan çağırıldığı için arkasından hızla kapanan kapıyı bir süre seyrettikten sonra kadının peşine düştü. birkaç adım ardından kadın önlerine çıkan kilitli kapıyı yakasında asılı olan kart ile açtıktan sonra ilerlemeye devam etti. önlerinde uzun, bembeyaz bir koridor vardı. yürümeye devam ettikçe sırayla bir sürü odanın önünden geçtiler.
genç kadın önlerinden geçtikleri her odayı eliyle gösterip bir şeyler anlatıyordu. ancak sarışın o sırada sürekli beynini tırmalayan o iğrenç çınlama sesi yüzünden dediği hiçbir şeyi duyamıyordu. bir kaç dakika süren turlarının sonunda bir odanın önünde durdular. kapının üstündeki pencereden içeriye göz gezdirdi birkaç saniye. küçük bir odaydı. içeriye aralarına iki tane komidin girecek kadar boşluk olacak şekilde iki yatak yerleştirilmişti ve bir tanesinin üstü kıyafetlerle doluydu. o odanın içini seyrederken kadın konuşmaya devam etti.
"elimizdeki hasta sayısına ve odanın büyüklüğüne bağlı olarak bir odayı genelde iki yada üç kişi kullanıyor." kadın kapıyı açtı ve içeri geçmesini işaret etti. "eşyalarını birkaç dakika sonra getirirler o zamana kadar biraz otur ve dinlen." sarışın bir kaç saniye kadını dik dik izledikten sonra onun olması gerektiğini düşündüğü boş yatağa doğru yürüdü ve oturdu. genç kadın o içeri geçtikten hemen sonrasında da kapısını kapattı ve kapıdaki pencereden kontrol ettikten hemen sonra uzaklaştı.
hemşire gittikten birkaç dakika sonra yatağa uzandı ve derin bir nefes aldı. sarı ve pütürcüklerle dolu olan tavanı bir süre seyrettikten sonra kafasının altındaki yastığı iki tarafından tutup kulaklarını örtecek şekilde kıvırdı. kafası patlayacak gibi hissediyordu. sanki birisi kafasının içinde bozuk bir televizyon çalıştırmış gibiydi. bir süre sonra bunun işe yaramayacağını anlayınca yastığı kafasının altından hızla çekti ve yüzüne sertçe bastırıp bağırmaya başladı. kendi sesinden etrafını duyamadığı sırada açılan kapı ile içeri giren beden onu merakla izledi bir süre.
"kendini boğmaya çalışıyorsan bu yöntemin pek başarılı olacağını düşünmüyorum." sarışın genç bunu duymasıyla yastığı kafasının önünden çekti ve kapının önünde dikilmiş onu seyreden gence baktı. onunla aynı yaşlarda görününen genci seyretti bir süre merakla. cidden uzun olduğundan mı yoksa bedeni sağlıksız olacak derecede zayıf olduğu için mi bu kadar uzun göründüğünü merak etti.
içeri giren genç bir süre onu seyrettikten sonra birini görmüş olacak ki kapıyı sonuna kadar açtı ve kenara çekildi. o sırada elinde bir kaç çanta ile odaya giren büyük cüsseli adam eşyaları yavaşça yere yerleştirdi. "bu yeni oda arkadaşım mı?"
"eşyalarını buraya taşımamı söylediler yani noktaları birleştir evlat, sence?"
"sanırım ailemin bundan haberi yok ha? klisedeki derslerim burada da devam etmiyor muydu? bir erkekle aynı odada durmam bu konuda iyi olur mu bilmiyorum." sarışın dediklerini anlamazken orada çalışan kişilerden biri olduğunu düşündüğü adam ile oda arkadaşı olacak çocuk gülmeye başladı. aralarında bir iki şey daha konuştuktan sonra cüsseli adam odadan çıktı ve kapıyı kapattı. o sırada sarışın genç yavaşça yataktan kalktı ve yerdeki eşyalarıyla dolu olan çantasını karıştırmaya başladı odadaki öbür çocuğu umursamadan.
"cehenneme hoşgeldin. adım shoto." sarışın bu duyduğuna nasıl bir tepki vereceğini bilmediğinden bir süre hiçbir şey demedi ve eşyalarını boş olduğunu fark ettiği, onun yatağının hemen yanındaki komidine yerleştirmeye başladı. "katsuki." melez genç onun bu kuru cevabından her ne kadar tatmin olamamış olsa da sesini çıkarmadan sabah odasında rahat rahat gezebilmek için yatağın üstüne attığı tüm kıyafetleri geri yere fırlattı ve üstüne oturdu. bir yandan da yan gözlerle dolabına eşyalarını yerleştirmeye çalışmakla olan genci seyretti. "böyle bir yerde olmak için fazla normal görünüyorsun."
sarışın duymayı beklemediği şey ile kafasını kaldırdı ve uzanmış bedeniyle sessizce onu seyreden meleze baktı merakla. "böyle bir yerde olmak için bir tip gereksimi mi vardı?" melez hafifçe güldü ve kafasını yastığına yatırıp gözlerini kapattı. "bilmem. yani dışarda görsem kafası bozuk birisi diye düşünmezdim hakkında." derin bir nefes aldı ve bakışlarını tekrar sarışına dikti. ancak o fark etmiş olmasına rağmen sesini çıkarmadan işine devam etti. kimseye bulaşmak gibi bir amacı yoktu. kıyafetleri yerleştirmeyi bitirdikten sonra bedenini iyice esnetti ve sırt üstü uzandı. "ne zamandır burdasın?"
"sanırım çok uzun değil. bir ayı geçiyor." bakugo derin bir nefes aldı ve sırtını meleze dönecek şekilde yana döndürdü. "ben o kadar kalmaya katlanamam."
"neden bir bekleyenin mi var?"
"yok." todoroki duymayı beklemediği şey ile merakla yüzünü seyretti. "o neden o?"
"nasıl neden?"
"sevgilin falan yok mu?" bakugo hayır anlamıyla kafasını sallayınca melezin yüzündeki şaşkınlık büyüdü. "nasıl yok ya? yaşıt değil miyiz biz. on yedi yaşında değil misin?"
"öyleyim."
"sevgilin yoksa daha önce hiç kimseyle sevişmedin mi?" bakugo gelen soruların saçmalığı yüzünden hızla arkasını döndü ve melezin yüzüne şaşkınlıkla baktı. bu bilgilerle ne yapacağını yada neden sorduğunu hiçbir şekilde anlamıyordu. bulunduğu yer sebebiyle normal konuşmalar zaten pekte beklemiyor olsa da bu düşündüğünden çok daha farklıydı. "hayır da ne alaka?"
"nasıl hayır. lise bitmek üzere ve sen hala kimseyle yatmamışsın. halbuki tipin de baya iyi ha. peşinden koşan kız illa vardır. sen mi çok seçicisin yoksa?"
"yeni tanıştığın insanlara birisiyle yatıp yatmadığını sormak gibi bir fantezin mi var? hem bana laf ediyorsan sanırım senin yattığın kız sayısı fazladır."
"yok sıfır."
"o zaman bana niye şaşırıyorsun?"
"hiç kimseyle yatmadım demedim. sadece kızlarla yatmadım. ama emin ol hayatında tanıdığın insan sayısından daha çok kişiyle yatmışımdır." bakugo duyduğu şeyler ile şaşırırken todoroki yere düşmüş örtüsüne iyice sarındı ve gözlerini kapattı. "iyi geceler."
...
todo: yeni oda arkadaşınla normal şeyler konuşmak not stonks ona seks hayatını sormak stonks
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dove-bakutodo
Fanfictionbakugo katsuki x todoroki shoto bu kurguyu düşünürken olmayan psikolojimin bedenimi terk ettiğini hissediyorum mk beyin hücrelerinizi seviyorsanız kapıya doğru buyurun pls ama derseniz ki yok ben zaten kafayı yicem kadar yedim diyorsanız buyurun hoj...