bakugo yavaş adımlarla girdiği büyük salonda etrafa bakındı. günün çoğunluğunda herkesin olduğu ortak alandı. içerisi büyüktü. odanın sonuna asılmış televizyon karşısına birkaç koltuk dizilmiş, biraz ilerisinde ile sıra sıra dizilmiş masalar vardı. odanın tam ortasında ise daire şekilinde dizilmiş sandalyeler vardı kişi sayısına göre.
içerideki insanlarda göz gezdirdi. birkaç kişi açık olup otomatik yüklenmiş filmleri çalan televizyonu izliyor, masada oturanlar ise farklı farklı şeylerle uğraşıyordu. o sırada herkesin bir grupla birlikte takıldığı odada en uçtaki masaya tek başına oturmuş elindeki kağıtlarla uğraşan melezi görmesiyle duraksadı. bir süre daha öbürlerinde göz gezdirdikten sonra yavaş adımlarla melezin olduğu masaya doğru ilerledi. yanına varıp sandalyeyi çekmesiyle varlığını fark eden melez kafasını kaldırdı ve merakla yüzünü inceledi sarışının hemen yanına otururken. "buradaki insanlarla pek aran yok sanırım?"
"benim genel olarak insanlarla aram yok. ama buradakiler ya kafayı onlara kıyasla daha çok sıyırdığım için seviyeme düşemiyorlar, yada hala küçük beyinleri yüzünden onlara yürümediğimi anlayamıyor. bir de tipim olsalar keşke."
"tipin ne ki?" todoroki bu soruya cevap verebilmek için birkaç saniye düşündü. ardındansa elindeki her şeyi bırakıp kendinden çok emin bir ifadeyle konuştu. "yakışıklı erkekler." bakugo ilk birkaç saniye yüzüne anlamamış bir ifadeyle baktı. ardındansa istemsizce gülmeye başladı. melez ne olduğunu anlamamış bir şekilde yüzünü seyretmeyi sürdürdü o gülmeyi kesene kadar. "ne oldu?"
"genelde birine tipine sorunca sarışın kumral ne bileyim esmer falan der."
"e ama ben ne yapayım, uzun süredir buradayım ve birisiyle çıkmak istiyorsam... buradaki insanlara bakınca öyle büyük standartım olması gibi bir şansım olduğunu sanmıyorum."
"peki ya yakışıklı olarak nitelendirdiğin tipler nasıl görünüyorlar."
"kötü görünmeyen erkekler." bakugo gülmeye devam edince melez bir süre yüzündeki gülümseme ile seyretti. ardındansa elinin altındaki kağıtlarla uğraşmaya devam etti dudaklarından birkaç kelime dökülürken. "hayret dün gülme yetinin olmadığını sanıyordum. senin gibi kaskatı suratlı birini de güldürdüğüme göre artık ölebilirim."
...
melez genç, saat ikiye yanaşıyor olmasına rağmen hala kendi komidine bağlı olan ışığın altına eğilmiş bir şekilde kitap okuduğundan uyuyamıyordu sarışın. saatlerdir uyuyamıyordu onun yüzünden. ancak kalkıp laf etmek için enerjisi yoktu. "katsuki uyuyor musun?"
"sayende hayır."
"daha önce kafanın içinde sebepsiz yere ölmeden önce yapılacaklar listesi yaptın mı?" bakugo tüm gün onun sorduğu değişik sorulara maruz kaldığından biraz dahi olsa alışmış olması gerektiğini düşünse de hala garipsiyordu. "hayır."
"nasıl hayır? çok zevkli bir şey. denemelisin."
"şu an da ölmeden önce yapılacaklar listem olacak ise en başında uyumak var." todoroki duyduğu şey ile hafifçe güldü. "birazcık daha yaratıcı olamaz mısın?"
"seninkinde neler var ki benimkine laf ediyorsun?" melez bir süre düşündü. diyeceği şeyleri aklında derlemesi bir kaç saniyesini almıştı. ardındansa bedenini yan yatırarak aralarındaki iki yatak boyutundaki uzaklığı görmezden gelip sarışını seyretti. "yani... listemde olupta yaptıklarımı hatırlıyorum. istersen onları sayabilirim."
"ne yapıyorsan yap."
"tamam o zaman. klasik çoğu insanın en az bir kere denemek istediği gibi sigara ve alkol içtim. uyuşturucu alıp tuvaletten su içmeye çalışacak kadar kafayı buldum. ah bak favorilerimden birisi. ailemin gay olduğumu öğrendikleri için sonrasında hafta sonları gönderdikleri klisede bir erkekle yiyiştim." bakugo duymayı beklemediği şey ile istemsizce kahkahaya boğuldu. onun güldüğünü gören todoroki daha da heyecanlanırken anlatmaya devam etti.
"sonra homofobik ailemin yatak odasında tam olarak aralıksız beş saat boyunca bir erkekle seviştim. yıllarca bana zorbalık yapmış okuldan arkadaşım gay olduğunu anlayıp bana çıkma teklif edince onu rezil etmek amaçlı olabilecek en kötü şekilde reddettim. sonrasında dövüldüm tabi orası ayrı ama kesinlikle değdi."
"bunlar sadece yapılacaklar listenden yapmış olduğun birkaçı öyle mi?"
"evet."
"şu an bulunduğumuz yeri saymazsak, şu hiç gerçekçi olmayan ama sırf güya sizi destekliyoruz amaçlı cinselleştirilmiş amerikan gay komedi dizileri gibi hayatın var." todoroki onun bu dediği şeye gülerken tekrardan sırt üstü uzandı ve tavanı seyretti. "yani hayatıma tam olarak komedi diyemem açıkçası. hem insanların izlemek isteyeceğini sanmıyorum."
"şaka mı yapıyorsun? sadece bu dediklerine bakaraktan izlemek için para bile verirdim."
...
todonun geçmişini düşündüğüm gece sanırım kafam çok ağır derecede güzeldi ki nası oluyo pek bi fikrim yok kafa yapan bişi kullanmıyorum jfrkedlcs
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dove-bakutodo
Fanfictionbakugo katsuki x todoroki shoto bu kurguyu düşünürken olmayan psikolojimin bedenimi terk ettiğini hissediyorum mk beyin hücrelerinizi seviyorsanız kapıya doğru buyurun pls ama derseniz ki yok ben zaten kafayı yicem kadar yedim diyorsanız buyurun hoj...