+82*********
Jungkook, selam.Jungkook
Kimsiniz?+82*********
Ben, Namjoon.
Taehyung'un arkadaşı.Jungkook
Ha.
Tanıdım şimdi.
Selam.
Bir şey mi oldu?Namjoon
Hayır.
Sadece seninle konuşmam gerekiyor.
Bir şeyler anlatmalıyım sana.Jungkook
Anlamadım, benimle ne konuşman gerekiyor?
Anlatacak ne var ki?Namjoon
Sana yazdığım için Tae bana kızacak. Hem de çok kızacak ama seninle konuşmam lazım.Jungkook
Ne hakkında konuşacağız?
Taehyung'a bir şey mi oldu?Namjoon
Hayır, Jungkook.
Seninle konuşacağım konu.
Sizsiniz.
Sen ve Tae hakkında konuşacağım seninle.Jungkook
Dinliyorum seni.Namjoon
Arasam konuşsak daha iyi olur.
Yazarak vakit kaybetmeyelim.
Müsaitsen tabii.Jungkook
Konuşabiliriz.Namjoon, Jungkook'u arıyor
● Jungkook
□ Namjoon
□ Rahatsız ediyorum seni ama konuşmamız gerekli. Bilmediğin şeyler var, Jungkook.
● Anlamıyorum. Ne gibi şeyler var?
□ Bunu benim söylememem gerekiyor ama Tae 'söyleyemem' dediği için iş bana kalıyor.
● Artık söyler misin? Neler oluyor?
□ Bu söylediklerimden sonra neler olur bilmiyorum. Ama söylememek daha kötü bunu biliyorum.
● Dinliyorum.
□ Taehyung ile neden ayrıldığınızı merak ediyorsun değil mi, Jungkook?
● E-evet ediyorum.
□ Taehyung'a soruyorsun ama sana düzgün bir cevap veremiyor değil mi?
● Evet.
□ Söyleyebileceği bir şey değil çünkü. Yaptığından pişman. Buna eminim ama karşına çıkacak yüzü olmadığı için sana anlatamıyor.
● Neden karşıma çıkamıyor? Ne oldu? Ne yaptı?
□ Öncelikle sakin ol Jungkook. Ve beni çok iyi dinle. Öğrenececeklerin her şeyi değiştirecek.
● Ben sakinim ve dinliyorum seni. Artık söyle.
□ Taehyung'un senden ayrılmasının asıl sebebi o anlattığı basit şeyler değil. Bunu sen de biliyorsun. Zaten bildiğin için üzerine gidiyorsun, öğrenmek istiyorsun. Ama bir cevap alamıyorsun çünkü Tae sana gerçeği söyleyemiyor. Yaptığı şeyden utandığı için.
● Ne yaptı?
□ Jungkook... Taehyung... Taehyung seni...
● Tanrı aşkına! Söyle şunu!
□ Tae, seni... Seni aldattı.
● N-NE? N-NASIL?
□ Son zamanlarda çok kavga ediyordunuz. Hep bir çatışma vardı aranızda. Hepsi de Bo-gum yüzündendi. Onu sevmiyordun. Bu yüzden de sevgilini ondan uzak tutmaya çalışıyordun. Ben de aynıydım ona karşı. Hatta siz bir kez kavga etmiştiniz. Çok şiddetli bir kavgaydı. Nedenini tam olarak hatırlamıyorum ama o kavganın sonunda Tae benimle buluştu.
● S-sonra n-ne o...ldu?
□ Her zamanki yerde buluştuk. Oturuyorduk ve Tae senin yaptıklarına artık dayanamadığını söyledi. Ben seni savundum yine. Bir şey demedi. Sonra. Sonra Bo-gum geldi yanımıza oturdu. Tae'nin halini görünce onunla ilgilenmeye başladı. Ben araya girmeye çalıştım ama engel olamadım konuşmalarına. Tae'yi masadan kaldırmaya çalıştım ama kalkmadı. Bo-gum ile oturacağını söyledi. Israr ettim. Senin beklediğini söyledim ama yine de kabul etmedi. Hatta o kadar sinirlendi ki ayağa kalkıp üzerime yürüdü. Yine geri çekilmedim. Onun yanından kalkması için çabaladım ama olmadı. Beceremedim. Sonra ben oradan ayrıldım. O gün onu hiç görmedim, aramadım da. Ertesi gün olduğunda beni aradı açtım telefonu, sesi titriyordu ve buluşmamız gerektiğini söyledi. Ben de her ne kadar ona sinirli olsam da sesinden dolayı buluşma teklifini kabul ettim ve biz buluştuk.
● B-bir dakika l-lütfen.Jungkook telefonu kendinden uzaklaştırıyor ve hıçkırıklarını bastırmaya çalışıyor
□ Jungkook, iyi misin?
● ...
□ Jungkook?
● A-h d-devam e...debilirsin.
□ Normal bir durummuş gibi anlatıyor olabilirim. Ama değil biliyorum. Sadece bir an önce anlatmak istiyorum. Uzun zaman önce söylemem gerekirdi ama yapamadım. Belki Tae söyler diye ama o da söylemedi. Ben de daha fazla içimde tutamayacağım için anlatıyorum, Jungkook.
● A-anlıyorum b-ben. L-lütfen de...vam et. B-buluştuktan s-sonra n...e oldu?
□ Bütün bedeni titriyordu. Sanki. Sanki saatlerce soğukta kalmış gibiydi. Ne olduğunu sordum...
● Ne... Ne dedi?
□ Jungkook, nasıl söylesem bilemiyorum.
● Lü-tfen sö...yle.
□ Bana... bana Bo-gum ile... Onunla birlikte olduğunu söyledi.Jungkook kendisini tutamaz ve hıçkırarak ağlamaya başlar
● H-hayır! L-lütfen ya...lan olduğunu söyle! Lütfen! O... O bana. B-bana bunu nasıl yapar? N-nasıl? B-biz birbirimize. Birbirimize dokunmaya. D-dokunmaya kıya...mazken onunla na...sıl birlikte olur? A-man aman Tanrım! Nam...jo...n-ah b-ben s...sanırım n-nefes....nefes a...lamı-yorum.
□ Jungkook, ben de kal. Sakin ol. Derin derin nefes almaya çalış. Lütfen. Lütfen yapma bunu. Jungkook? Beni duyuyor musun? Hey! Hey! Sana diyorum! Jungkook, iyi misin? Tanrım! Lütfen ses ver!
● N-ne...n-e kadar de-vam et...tiler?
□ Jungkook, iyi misin?
● S-sana b-bir soru...sordum!
□ Önce derin derin nefes al sonra söyleyeceğim.Jungkook derince nefesler alır verir
● Ş-şimdi soruma cevap ver-ebilirsin.
□ Asıl... Asıl yıkıcı kısım bu, Jungkook.
● H-hazırım. Kal...dırabilirim.Namjoon derin bir nefes alır ve konuşur
□ Son... son 7 ay boyunca devam etti. Sonunda da hem senden hem de Bo-gum'dan ayrıldı.Jungkook telefondaki kişinin son söylediklerini çok net duyamamıştı. Kulakları çınlıyordu
□ Jungkook, iyi misin?
● Bu... söylediklerinden sonra n-nasıl iyi olabilirim k...i?
□ Haklısın, çok saçma bir soruydu. Ben böyle olsun istemezdim. Taehyung'a çok söyledim. Çok kavga ettim. Ona 'Bo-gum'u bırakmıyorsan Jongkook'tan ayrıl, canını daha fazla yakma' dedim. Ama beni dinlemedi. Keşke zamanı geriye alabilseydim ve bütün bunları engelleyebilseydim, Jungkook. Keşke yapabilseydim. K...
● B-ben konuşmak... istemiyorum. L-lütfen kapatabilir miyim telefo...nu?
□ T-tamam. Jungkook, bir şey olursa beni ara. Her zaman yanında olacağım. Ve... ve sakın kendine zarar vermeyi düşünme. Sakın.
● K-kapatıyorum.
□ Bana söz vermeden olmaz. Kendine zarar vermeyeceğine söz ver.
● Kapatmak i...
□ Söz ver Jungkook!
● S-öz.
□ Şimdi kapatabiliriz.Jungkook telefonu kapatır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taekook [texting]
FanfictionTaehyung İlişkimizde sen ya da ben suçlu değildik, Jungkook. İlişkimiz suçtu. Biz de bu suçun kurbanlarıydık sadece.