süpriz

10 1 0
                                    

Bir müddet ne diyeceğimi bilemedim akın da beni tutmuş bir türlü bırak mamıştı .yüzüme bakıp akşama hazırlan seni bir yere götürücem dedi

Bende atılıp nereye gidiyoruz merak edip sordum gittiğimizde görürsün peki benim gelip gelmiyceğimi sormayacakmısın geliceksin dedikesin bir sözle  saat yedide seni gelip alırım beni bekletme bekletilmekten hiç hoşlanmam ona göre akın ben gelemem diyicektimki o benim ne diyeceğime bakmadan gitti bana akşama müsaitmiyim bile sormadı bu onun hatası gitmesemde kızamaz diyip güldüm

Sınıfa girer girmez karşıma az önce akın nın boynundaki kız çıktı bana öyle öfkeyle bakıyordu ki  seninle tanışmadık ben manolya dedi bende aynı sertlikle bende rüzgar dedim daha elini sıkmadan  kulağıma yaklaşıp tehlikeli sularda esiyorsun dikkat et fırtına  çıkmasın dedi tehtitkar bir sözle benden tam ayrılırken bende aynısını yaparak kulağına eğilip eyer fırnadan korksaydım rüzgar olmazdım dedim alaycı bir tavırla birbirimize nefretle baktıktan sonra yerlerimize geçtik  hala bana nefretle bakmaya devam ediyordu o an bakışlarım akının sırasına kaydı yoktu şimdi nereye gitti bu dedim sonra Emre'ye baktım oda yoktu nerdeler bunlar başlarını belaya sokmasalar bari

İlk tenefüste bu kadar ders yeter bana dedim ben evdeyken bu kadar okula gitmedim bune yaaa nursa sanki boş bişi söylemişim gibi baktı çidimisin hiç bişi yokmuş gibi mi davranacaksın

Ne demek istiyorsun nur açık konuş

Tama o zaman önce akına bişiler söyledin sonra sanki onu kıskandın gitin manolyanın kolarından aldın sonra beraber spor salonuna gittin orda ne oldu hiç bilmiyorum o yetmiyormuş gibi burda meydan okudun fundayla olan durumuna hiç girmek istemiyorum tüm bu olaylardan sonra tek söyleyebilğin derslerden sıkılmak mı yani biran düşününce hak vermedim değil çok haklıydı biriyle kavga etmeye yer arıyordum resmen bu kim olduğu önemli değil di sanki ama akınla ilgili durum çok farklıydı

Nurun yüzüne iç çekerek baktım omuz silkerek yeter burda durduğumuz bari bahçeye çıkalım dedim hata ayağa kalkıp ben gidiyorum siz gelirsiniz diyerek direk dışarı çıktım konuşmak istemiyor dum ne dünü nede bu günü

Daha bahçeye yeni çıkmıştım bahçe de toplanan karabalığı gördüm herkes bişiye bakıyor ve şaşırmış bakıyordu. O yöne doğru yürüdüm 

Gördüklerim karşısında şok olmuşçasına biran baktım emre yerde akın onu üstünde yumruklarını Emre'nin yüzüne geçiriyordu Emre'nin yüzü dağılmış akınınsa vurmaktan dolayı tahmin etiğim eli kan olmuştu ve bir karşıdan kan geliyordu dudağının kenarıda morarmış tı ama hiç hisetmiyordu adeta

Hemen araya girip ne bakıyorsunuz durdursanızda onları dedim ama kimse çesarat edemiyordu içlerinde Manolya denilen kızda vardı  oda akın bukadar sinirliyken karışma dedi yanıma gelip onu dilemeyip akın dur ne yapıyorsun diyip elini tutum o an kendini kaybetmiş gibi bana bakmadan öteye savurdu  manolya bana bakıp sana söylemiştim der gibiydi yüz ifadesi ama ben pes etmedim o hala Emre'ye vuruyordu  bu defa onu üzerinden çeker çekmez var gücümle sarıldım lütfen akın duy beni lütfen dur dedim önce beni üstünden atmaya kalktı ama sonra aniden sakinleşip bana zarar vermekten kaçındı sana zarar vermek istemiyorum rüzgar çekil dedi ama ben onu hiç bırakmayacakmışım gibi sarılmaya devam ettim sen durana kadar sarılmaya devam edicem dedim

Emre kendine biraz gelerek bize baktı
Hemen bir kaç kişi Emre'yi alıp götürmeye başladı akının arkadaşlarından biri olan ikizlerden hangisi olduğunu o an tam bilmediğim biri hadi onu götürelim burdan müdire hanım geliyor dedi ben ve o beraber akını tutup arabaya yöneldik ben akını tutarken arabada oda şoför koltuğuna geçti ve bastı gaza

Akın hala öfkeden delirmiş gibiydi sinirden inip kalkan Göksü kan olmuştu hep  neden bu kadar sinirlendinki hiç anlamadım

Şöför koltuğundaki çocuğa baktım onu hastaneye götürmeliyiz hiç iyi görünmüyor dedim çok çidi bir edeyla hastane olmaz  ama yardıma ihtiyacı var  güvenli evlerden birine götürürüz orda sen pansuman yaparsın ilaçlarını verirsek iyi oluçak.

Tamam o halde akın beni duyuyor musun  dedim ama o sanki burda yok gibiydi hala elleri sinirden titriyordu  çok sürmeden güvenli ev dedikleri eve geldik  ev oldukça büyük tü önde evin büyüklüğüne göreküçük bir havuz  vardı
Beraber içeri girdik oğlan hemen onu koltuğa uzatı biran eve göz gezdirdim içinde dışı kadar büyük olan bu ev nerdeyse   boş denilecek kadar  bişi yoktu bir mavi beyaz rengindeki koltuk takımı ve önünde çokta büyük olmayan bir masa biraz ötede bir masadaha ve etrafında bir kaç sandelye duruyordu bir kaç süs eşyası ve duvarda beyaz mavi rengindeki perdeler duruyordu odada tek Büyük olan şey televizyondu mükemmel bir ses sistemi oyun konsolu ve tam bir devekran televizyon

Bakışlarımı akına çevirdim akın iyimisin gözlerini kabatmış ses çıkarmıyordu anlaşılan hala sakinleşmeye çalışıyordu  bu arada ben Ali diyen çocuk elinde pansuman mazemesiyle yanımda durdu bende rüzgar dedim tanıştırma sevindim burda ilaçları var benim okula dönmem lazım orda herşey yolunda mı bakmam lazım sen yanında kalabilirmisin eminmisin ya kızarsa  merak etme kızmaz hem onu yalnız bırakmaktan iyidir dedi ve gitti  ben bir akına birde elimdeki pansuman malzemelerine baka kaldım tamam yapacak bişi yok iş başa düştü ....

Asi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin