°•|Bölüm 6|•°

325 31 16
                                    


Türkiye bahçesindeki çiçekleri sularken Kuzey Kıbrıs annesinin yanına gitti.

"Anne, çiçekleri fazla sulamak onlar için zararlı değil mi?"

Türkiye kızının saçlarını okşadı.

"Haklısın ama ben sadece fazla kuru oldukları için yaptım." Dedi Türkiye samimi bir sesle.

Kuzey Kıbrıs bahçeden kırmızı bir gül kopardı ve annesine götürdü.

"Bu senin için anne."

Türkiye, Kuzey Kıbrıs'ın uzattığı gülü alıp saçına taktı. Aklına birden Yunanistan ile olan rüyası geldi.

"Çok tatlısın benim güzel kızım... Teşekkür ederim." Dedi ve Kuzey Kıbrıs'ı öptü.

(...)

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs çiçekleri birlikte sularken Yunanistan'ın öfkeyle bahçe kapısını açıp bahçeye girmesi onları şaşırtmıştı. Bir şey olduğu belliydi.

"Anne? Ne oluyor?.." Dedi Kuzey Kıbrıs az korkmuş bir sesle.

"Bir şey yok kızım. Sen istersen içeri gir?"

Kuzey Kıbrıs tamam anlamında başını sallayıp içeri koşarak girdi. Ama pencereden onları izlemeye devam etti.

"SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN!?" Dedi Yunanistan bağırarak.

Türkiye hiç bir şey anlamamıştı onun dediklerinden. Ayağa kalktı ve:

"Pardon, ne yapmışım ben?" Dedi Türkiye.

"Bilmiyor gibi konuşma, sen gayet iyi biliyorsun ne yaptığını!" Dedi Yunanistan.

"BİLMİYORUM ZATEN, NE YAPMIŞ OLABİLİRİM SANA BEN?"

"Bana değil, oğlum Güney Kıbrıs'a yaptın!" Dedi Yunanistan öfkeyle. "EVE GELDİĞİNDE HER YERİ KANIYORDU VE ONA BUNU SEN YAPMIŞSIN!" Diye devam etti Yunanistan bağırarak.

Türkiye neye uğradığını şaşırdı. Çünkü o yapmamıştı bunu.

"NE HAYIR! BEN ÖYLE BİR ŞEY YAPMADIM! GERÇEKTEN BÖYLE BİR ŞEY YAPTIĞIMA İNANDIN MI!" Dedi Türkiye bağırarak.

"BAŞTA BEN DE İNANMADIM AMA KANITLAR SENİ GÖSTERİYOR TÜRKİYE!"

"Kanıt mı? Ne kanıtı-"

Yunanistan öfkeden onun söylediğini duymamıştı bile. Devam etti:

"BİR DE ONU TEHDİT ETMİŞSİN?! SEN NASIL BİR İNSANSIN LAN! BİR DE SANA O KADAR YARDIM ETTİM BEN! KEŞKE O GÜN O KOLYEYİ BULDUĞUMDA KIRIP ÇÖPE ATSAYDIM!"

Türkiye de öfkelendi. Resmen yapmadığı bir şey için suçlanıyordu.

"BUNU SANA KİM SÖYLEDİYSE YALAN SÖYLÜYOR YUNANİSTAN! RESMEN BANA İFTİRA ATIYORSUN!" Dedi Türkiye bağırarak.

"SANA MI GÜVENEYİM OĞLUMA MI? GÜNEY KIBRIS HUYSUZ OLABİLİR AMA ASLA BU KONUDA YALAN SÖYLEMEZ! O ZAMAN ÜSTÜNDEKİ YARALARI KİM YAPTI!"

"BEN NEREDEN BİLEYİM YA! BENİ İLGİLENDİRMİYOR SENİN OĞLUN!" Dedi Türkiye bağırarak. Bu iftira konularına hiç gelemezdi.

"UMARIM AYNI ŞEY SENİN KIZININ BAŞINA GELİR DE-"

Türkiye, Yunanistan sözünü daha tamamlamadan ona sert bir tokat attı.  Yunanistan gerçekten abartıyordu.

"EĞER BENİ GERÇEKTEN SEVSEYDİN BUNU YAPABİLECEK KADAR KÖTÜ KALPLİ OLMADIĞIMA İNANIRDIN! AMA GERÇEKLERİ ÖĞRENDİĞİNDE İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLACAK!" Diye bağırdı Türkiye.

Türkiye bunu söyleyince gözleri dolmuştu. Arkasını dönüp koşa koşa gitti ve kapıyı kapattı. Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs ne olduğunu sorup Türkiye'yi teselli etmeye çalıştılar...

Yunanistan fazla abarttığının farkına varmıştı.

"Sanırım biraz fazla oldu..."

Yunanistan biraz pişman gibiydi. Oğlunun daha önce yaptıklarını düşününce, bunun da bir oyun olabileceği hiç de mantıksız değildi...

"Umarım bu bir oyun değildi Güney Kıbrıs..."

(...)

Yunanistan eve geldiğinde Güney Kıbrıs hâla uyuyordu. Kuzey Makedonya da yemek yapıyordu. Ama  Kuzey Makedonya onun daha geldiğini fark etmemişti.

"Doğru mu yaptım yanlış mı..." Diye söylendi Yunanistan. Kuzey Makedonya'ya geldiğini bile söylemeden Güney Kıbrıs'ın odasına gitti. Ama o uyuyordu. Doğruyu söylemek gerekirse Güney Kıbrıs uyurken çok tatlıydı.

Yunanistan oğlunun odasının kapısını yavaşça kapattı ve hâla ona kızıp kızmamakta kararsızdı. Tek farkında olduğu şey yanlış yapmasıydı bazı şeyleri...

---

-BÖLÜM SONU-





🇹🇷°•"Belki de Bu Son..."•°🇬🇷 Countryhumans Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin