♤°•Bölüm 1•°◇

710 41 117
                                    


"Üzgünüm Baba..."

---

Türkiye elindeki bir demet gülü babasının mezarına koydu. Göz yaşlarına engel olamıyordu... Çünkü babasının en büyük düşmanlarından birinin oğluna aşık olmuştu...

"Yunanistan..."

(...)

Türkiye, babasının mezarında ona yaşadığı her şeyi anlatıyordu. Ama tabi ki her söylediği söz, onu bir kere daha yaralıyordu... Çünkü o babası gibi büyük bir İmparatorluk değildi. Babası ona küçükken hep "Ben gibi olacaksın, herkez sana hayran kalacak." Diyordu.

Ama maalesef öyle olmadı... Türkiye hiçbir zaman büyük kıtalara hükmeden, herkesin gözünün üstünde olan, ya da ekonomisi üst düzeyde olan bir ülke olamadı... O normal bir Asya ülkesiydi.

Gerçi, daha Avrupa Birliği bile daha onu kabul etmemişti...

Türkiye babasının mezarından ayrılmadan önce son sözünü söyledi:

"Baba, ben Yunanistan'a aşığım..."

Geçmişte Türkiye ve Yunanistan çok şey yaşamıştı. Kurtuluş Savaşı, Ege adaları problemi, Kıbrıs meselesi gibi... Ama her ne kadar uzaktan bakılınca bu iki ülke birbirinden nefret ediyormuş gibi dursa da aslında aralarında oluşan bir Aşk Kıvılcımı vardı...

Türkiye babasının mezarından tam çıkacakken arkasında duran kişinin Yunanistan olduğunu fark etti.

"Yunanistan? Senin burda ne işi-"

Yunanistan, az da olsa gözleri dolmuştu. Türkiye'nin sözlerine...

"Sen beni mi izliyordun?" Dedi Türkiye.

"Hayır... Şimdi geldim ve..."

Yunanistan durdu. Çünkü devamını getirebileceği bir kelime bulamamıştı.

"Açıklama yapmak zorunda değilsin, gelmişsin işte."

Türkiye ayağa kalktı. Yunanistan'ın mavi gözleri gün ışığında deniz gibiydi...

"Ben de babama gelmiştim... " Dedi Türkiye. "Ona çoğu konuda içimi döktüm. Belki sen de duymuşsundur..."

"Evet duydum. Ama az da olsa duygulandım... Babanı hiç sevmediğimi biliyorsun, ama yine de ona söylediklerin fazla duygusaldı."

Yunanistan, kendisine aşık olduğunu babasına söylediğini duymamıştı fakat Türkiye'nin kendisine karşı bir şeyler hissettiğini tahmin edebiliyordu.

"Buradan gitmeye ne dersin?" Dedi Yunanistan. "Buralar epeyce soğuk olur. Ayrıca korkunç..."

"Korkunç olsa bile, babam olduğu için bir şey değişmiyor."

Sessizlik oldu. Yunanistan ve Türkiye birbirlerine bakıştıktan sonra Yunanistan yere eğildi ve bir çiçek kopardı. Sonra Türkiye'ye uzattı.

"Benim için al bunu. İçimden geldi."

Türkiye kızardı. Yunanistan'ın elindeki çiçeği alıp saçına taktı.

"Teşekkür ederim Yunanistan, çok naziksin."

"Sana çok yakıştı."

Yunanistan, Türkiye'nin kolundan tutup onu götürmeye başladı. Artık dayanamıyordu.

"Yunanistan? Ne yapıyorsun!?"

"Artık dayanamıyorum Türkiye!"

(...)

Yunanistan, Türkiye'yi cennet gibi bir yere götürmüştü. Dağlar, masmavi gökyüzü, ağaçlar, akan buz gibi şelale... Tıpkı cennet gibiydi orası...

"Beni neden buraya getirdin Yunanistan? Neler oluyor böyle?"

Yunanistan, Türkiye'ye yaklaştı. Ve Türkiye'nin yanağına dokundu.

"N-ne yapıyorsun..?"

"Artık söyleyeceğim Türkiye... Seni seviyorum ve sana deli gibi aşığım..."

Der demez Türkiye'yi öptü. Türkiye de refleks olarak onu öptü. Çünkü ikisi de birbirini çok seviyordu... Geçmişte olanlar artık umurlarında bile değildi... Her şeyi unutmuşlardı...

"Affet beni ama bunu yapmayı gerçekten istiyordum."

"Eee... Yani b-ben ne diyeceğim bilmiyorum Yunanistan..."

"Bana aşık olduğunu biliyorum. O yüzden sende bana bunu yapmayı çok istiyorsun, değil mi?.."

Türkiye cevap dahi veremeden kendini yatağında buldu. Olanlar sadece bir rüyaydı. Yanında Kuzey Kıbrıs vardı ve elinde tuttuğu bir oyuncak ayıyla ona sesleniyordu.

"Anne, geç kaldın!"

Türkiye'nin diğer ülkelerle yapacağı bir toplantı vardı ve geç kalmıştı. Hatırlar hatırlamaz yatağından kalkıp saate baktı.

"AMAN ALLAH'IM GEÇ KALMIŞIM!"

Türkiye acilen giyindi ve saçlarını bile taramadan evden çıktı. Kuzey Kıbrıs bile annesinin evden nasıl çıktığını anlamamıştı...

---

-BÖLÜM SONU- :D








🇹🇷°•"Belki de Bu Son..."•°🇬🇷 Countryhumans Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin