#2023 (Askıda)
Nizâm Nâsır Serisinin II. Kitabıdır. İlk Kitabın Devamı Sayılmakla Beraber Bu Kitapta Adeta Mürdegân'ın Kaderi Belirlenir.
Mürdegân, yıllardır süren gizliliğin ardından yavaş yavaş yeryüzüne çıkar. Nâsır, teşkilatı sadık hafiyelerind...
Bölüm Müziği: Hans Zimmer _ Not In Blood, But In Bond(Kanda Değil, Bağda)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fasıl II
#Tahtüşşuûr
Şifa Odası
Sükûnetle yataktan başını kaldırıp hâlâ uykulu ve bitab biçimde etrafına bakındı. Odada ondan başkası yoktu. Bakışlarını hâlâ uyku hâlinde olan adama çevirdi. Nabzına baktığı sıra gayet normal atıyordu. Oturduğu sandalyeden kalkıp üzerideki uykulu hâlden kurtulmak için odadan ayrılıp lavaboya yöneldi. Köşkte hiç kimse yokmuş gibi sakindi etraf. Lavaboya vardığında elini yıkayıp yüzüne bir avuç su çarptı. Daha sonra abdest alıp oradan ayrıldı.
Başı dönüp sendelediği sırada duvardan destek alıp toparlandı. Yine aynı adam gözlerinde bulanık bir vaziyette zuhur ettiğinde gözlerini kapatıp açtı.Hâlâ yorgunluğunun da üzerinde olmasıyla yanılma olduğuna vurup devam etti. Eliyle usulca başını sıkıştırıp: "Sanırım gerçekten bir hekime görünmem gerekecek. Şuurum bu şekildeyken rahat çalışamam yoksa."
...
Yine derin bir uykuda kâbusu ile cedelleşmekte idi. Baştan ayağı terlemekte ve titremekte idi. Havale geçirircesine ateşi vardı ve mütevaliyen sayıklayıp duruyordu. Şahin, odaya girip kardeşinin yanına vardı. Elini tutup adını söylenerek uyandırmaya çalışıyordu. Bir yandan dürtüyor bir yandan adını sayıklamaya devam ediyordu. Her ne yaparsa yapsın uyanamıyordu.
Aniden Leyla'nın odaya girmesiyle ona doğru ilerleyip yakasına yapışarak: "Şimdi onu uyandıracaksın ve her ne veriyorsan bir daha vermeyeceksin tamam mı!?" Genç kız şaşkınlıkla adama bakarken gözlerindeki öfkeyi gördü. Bir şeylerden şüphelenir bir vaziyeti vardı. Kızın konuşmasına dâhi müsaade etmeden yakasından ayrılıp sinirlenmeden odadan çıkarak hızlı adımlarla merdivenlere yöneldi.
Âdeta burnundan soluyor ve sürekli iç sesiyle cedelleşiyordu. "Hayır, hayır... Kesinlikle kullandığı ilaçlardan olmalı. Tedavisinin bu kadar uzayak kadar ağır yaralı olduğunu sanmıyorum. Hem zaten ilk müdahale de yapılmıştı. Eğer gerçekten o ilaçlardansa onları yaşatmayacağım."
***
Son içkiyi de diktiği gibi bir defada bitirdi. Şişeyi evvela elinde sıkıp ardından kayalıklara doğru fırlattı. Kolunun tersiyle ağzını silip arkadaşının intikamını alacağına dair yeminler etti. Vücudundaki acı saatler geçtikçe etkisini arttırıyordu. Son demlerini yaşadığının farkında bile değildi. Büyük bir ziyana uğradığının da...
