Hepinize merhaba bebişlerim minişlerim 😻
İyi okumalarr ~
-
Arkadaşlarıyla yazıştıktan sonra kendilerini sorgulamaya başlamışlardı. Aşık değildi ama... Yoksa öyle miydi? Ona karşı bir şeyler hissettiğini düşünmeye başlamıştı ama sadece birbirlerinin vücudlarıyla ilgilendikleri için böyle düşünmek de istemiyordu.
Ayaklandı ve dolabının karşısına geçti. Minho'yu çok fazla bekletmişti, aceleyle hazırlanmaya başladı. Altına kot şortunu giydi. Ona uyumlu olan bir kemeri de beline geçirdi. Şortunun kenarına renkli boncukları olan bir zincir taktı. Çok güzel olduğunu düşünüyordu. Aynanın karşısına geçip kendini inceledikten sonra üzerine gri bir crop gömlek giydi. Şimdi hazır olduğunu hissediyordu. Hafif bir makyaj yaptı ve beyaz botlarını giyip aşağıya indi.
Merdivenlerin sonuna geldiğinde Minho'yu gördü, gülümsedi ve yaslandığı arabanın kapısını açtı. Küçük bir günaydın faslından sonra Minho da kendi tarafına geçti.
İçeride çok garip bir atmosfer vardı. Bir kişinin ilk hamleyi yapması gerekiyordu sanki. Yolun üstünde Jeongin olduğu için Jisung işe koyulmaya karar verdi. Bu garip sessizliği bozmak istiyordu.
"Naber"
Jisung'ın konuşmaya çalıştığını anladığında gülümsedi Minho. "İyi senden?"
"Benden de iyi" Tekrar sessizlik olmaya başladığında yüzünü yan taraftaki cama döndü. Başını yasladı ve sessizliğe kurban gitmeyi amaçladı. O elinden geleni yapmıştı sonuçta.
Sakince yolu izlemesine engel olan şeyse, Minho'nun kasıtlı olarak yaptığı küçük frenlerdi. "Ya kafamı vurdum" Araba hala sallanmaya devam ederken Minho duymamış gibi yola devam ediyordu. Jisung'da Hala sallanan arabada ciddi surat ifadesini korumak için çırpınıyordu.
Çok da dayanamadan gülmeye başladığında, Minho'da güldü. "Ya tamam sarhoş sanıcaklar şimdi yapma şunu"
"Zaten sarhoşum"
"Ne?" alkol kokusu almadığı için şaşırmıştı Jisung. Koltuğunun üzerinde ayaklandı ve Minho'nun dudaklarına yaklaşıp alkol kokusu almaya çalıştı. "Ya yalancı mısın kokmuyor ağ-"
Yüzüne yaklaşan küçüğün dudaklarına hızlıca öpücük kondurup geri çekildi ve yola odaklanmaya devam etti. "Alkol aldığımı kim söyledi, yanımda sen varken alkole gerek mi var"
Jisung hızlıca koltuğuna oturdu ve elini dudaklarına koydu. Hoşuna gitmişti ama çok şaşırmıştı. O sırada Minho da sırıtıyordu tabi, hem söylediği söze hem de dolgun dudaklarına temas ettiğindeki surat ifadesine gülüyordu. Saçma keko sözleriyle bile etkiliyordu çocuğu. Jisung gülerken yanıtladı "Ne alaka şimdi kafiyeli bile değil"
Çok geçmeden bir marketin önünde durdu. Arabadan indi ve 5 dakika sonra tekrardan geri geldi. Bagaja iki poşet içki koymuştu. Birkaç sokak sonra Jeongin'i ve Grupta onu almayı unuttuklarını sandığı için ağlayan Hyunjin'i de alıp Changbin'in evine vardılar.
"Hoş geldinizz" Felix her zaman ki neşesiyle arkadaşlarını karşıladı.
Hepsi tek tek içeriye girip yerleştiler. Jisung ve Hyunjin masadaki çerezleri yiyip pubg oynarken Felix, Minho ve Changbin yemekleri hazırlıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/309062539-288-k76411.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minsung - Video Game Lover
Fanfic"Peki şartın ne?" Aylardır istediği oyunu almak için her şeyi yapabilecek olan jisung, hiç tanımadığı birine saks* çekmek zorunda kalır. Texting;düzyazı 🎮・ Top!min + bottom!sung Yayınlanma tarihi: 14 Mayıs 2022 ~ EN ETKİLEYİCİ SIRALAMA ~ #1 - Gam...