Minsung - Video Game Lover

<< 9 >> [M]

Hepinize merhaba şekerlerim lolipoplarım 😻

İyi okumalarr ~

-

"Bana sakso çekeceksin, şimdi." Dipdibeyken bu kadar rahat konuşması garibine girmişti. Ne saçmalıyordu böyle? Sırf bu yüzden mi yardım etmişti ona? Bu ihtiyacını gidip escortla da karşılayabilirdi?

Kasıklarında hissettiği baskıyla irkildi. Gözlerinin içine bakıyordu. Ellerinin içi yanıyordu. Neden bu kadar güzel olduğunu düşünmeye başladı. Reddetmek istiyordu. Suratına tokatı yapıştırıp oyunu ona fırlatmak istiyordu ama yapabilir miydi? Yapamazdı. Ona çok güzel bakıyordu. Hiç tanımamış olsaydı, bebek gibi olduğunu söylerdi.

Kabul edecek miydi? İçinden bir his kabul etmemesi gerektiğini söylüyordu. Diğeriyse kabul etmesi gerektiğini. Peki Jisung hangisini dinlemeliydi? Şu durumda arkadaşlarından yardım da alamazdı. Cevap vermese olmaz mıydı?

"İstiyor musun?" Donmuş halde sadece gözlerine bakıyordu Jisung. Ondan neden böyle bir şey istediğini düşünüyordu. "İstiyorum" Ne? Kabul mü etmişti? Onu hipnoz ettiğini düşünmeye başladı. Belkide büyü yapıyordu? Belinde hissettiği ellerle kendine geldi. "Ben de öyle düşünmüştüm."

Şuan ne oluyordu? Çok garip bir durumun içindeydi ve asla reddedemiyordu. Gerçekten reddetmek istemiş miydi peki? İstememişti. Hatta bunu yapmak istiyordu. Sanırım biraz yaramazı oynaması gerekiyordu. O da öyle yapacaktı ve yaramazı oynayacaktı. Minho onu ince belinden tutup kabine sürükledi. Klozetin kapağını kapatıp üstüne otururken Jisung da kapıyı kilitlemişti.

Minhonun önüne geldi ve bacak arasına eğildi. Belli belirsiz sırıtıyordu Minho. Jisung'da ondan hamle bekliyordu fakat ilk adım gelmediğinden kendisi işe koyulmak istedi.

Pantalonun üstünden baş parmağıyla bastırarak penisinin üzerinden bir yol çizdi. Yapamayacağı için çok endişeleniyordu fakat bunu dışarıya yansıtmadan parmağını sürtmeye devam ediyordu. Onu daha başlamadan tahrik etmek istiyordu. Baş parmağın yanına diğer parmaklarını da kattı ve bir süre daha okşadı. İşine çoktan odaklanmıştı ve onu izleyen Minho'yu çoktan unutmuştu. Kafasını hafifce kaldırdı ve yaptıklarından etkilenmeyen bir Minho gördüğünde sinirlendi. Kaşları bile çatılmamıştı. Zevk almıyor muydu?

İşleri biraz ileri götürmek istediğinden elini kemerine attı. Hızlı bir şekilde demir halkadan çıkarttı ama pantalonun köprülerinden çıkartmamıştı. Düğmeyi iliğinden çıkartıp fermuanı indirdi. Minho kalçasını kaldırdığındaysa pantalonu aşağıya sıyırdı. Penisin yaptığı baskı boxerda daha çok belli oluyordu. Elini üzerinden sürterek boxerın kenarlarına tutundu ve aşağıya sıyırdı. Yavaş hareketleri ikisinide zorluyordu.

Pantalonun üzerinden dokunduğunda uzunluğunu kestirebilmişti ama penisini çıplak şekilde görmek yutkunmasına sebep oldu. Bir an önce bu işi bitirmek istiyordu. Elini cesurca sertleşmiş penise sardı.

Aşağı ve yukarı doğru çekip hazırlamaya çalışıyordu. Uçlara doğru geldiğinde parmaklarını sıkıyordu. Hızlıca çekiyordu penisi. Biraz daha oynadıktan sonra başlaması gerektiğini fark etti ve dudaklarını araladı.

Tam dudaklarını birleştirecekken, ders zilinin sesini duydu. Minho'ya doğru baktı. Bu yarıda kalıcak anlamına mı geliyordu? Minho dik bakışlarını gözlerinden ayırmadı. "O tatlı ağzını becermeden hiçbir yere gidemezsin"

Jisung başıyla onayladı ve dudağını penise sürtmeye başladı. Islaklıklar bırakıyordu üzerine. Gözlerini Minho'ya çevirdi ve tatmin etmeye başladığını anladı. Dudaklarını ayırıp tekrar eliyle sıvazlamaya başladı. Bu işi cidden sevmişti.