[ara bölüm - yoonmin]
[yetişkin içerik]
"Beni bilmeyenler için söylüyorum, birazcık çıldırtabilirim. Günün yirmi dört saati istediğimi elde etmek zorundayım. Çünkü ateşliyim."
Sarışın olan arkasındaki yakışıklı diye tabir edebileceği adamın ensesini ısırmasına ve elini parlak lateks pantolonunun önünde çoktan erekte olmuş organını okşamalarına bir inleme bırakırken kapıya yaslanıp şifreyi hızla girdi. Kilidin açıldığı belirten mekanik sesle ikisi de eve girmekten gecikmedi. Adam, sarışın olanı sertçe duvara çarptığında Jimin kalçalarını hemen arkasındaki şişliğe bastırarak adamın nefesini kestiğinde ilahi kıkırtısını da bırakmayı ihmal etmemişti. Bunun üzerine adam intikam olarak boynunda güzel bir morluk için dişlerini Jimin'in tenine geçirmekten çekinmedi.
Jimin'in bedeni kıvranarak sesler çıkartmaya devam ederken duvarda çok fazla oyalandıklarını düşünmüş, kendini iterek adama döndüğü gibi de kirazın en olgun tonundaki renkli kalın dudaklarıyla adamı esir almıştı. Jimin'in dudaklarının iyi hissettirmeyeceği tek bir an yoktu, tatlı nefesinden herkes hoşlanırdı, baharat kokusunu solumaksa soluyan kişinin ciğerlerinde çiçekler açtırırdı. Dışı yakardı insanları ama içi cehennemden daha beter ederdi.
Adam, ellerini Jimin'in krem rengi kazağının altından pürüzsüz teninde gezdirerek aşağıya, kalçalarına indiğinde çabasızca kaldırdı, Jimin de bacaklarını doladı.
"Odan?" diye sordu adam ama Jimin ısırdığı çeneden vazgeçemeden yarım yamalak "Salon." diye cevapladı. İkisi için de neresi olduğu önemsizdi aslında, ikisi de sabah olduğunda yollarını ayıracaklardı, ikisi de birbirine duygusal bağlar beslemeyecekti bu yüzden umursamadılar.
Sarışın olan kucağındaki adamın kasıklarına sürünürken L koltuğa doğru yatırıldı ve krem rengi kazağı da sıyrılarak göğüs ucu dişlendi adam tarafından.
Jimin'in dudakları arasından bir tıslama kaçarak küfür savruldu. Kaçamaklar yapmayı seviyordu, üzerindeki adam ise gittiği vip bir restoranın müdürünün oğluydu. Birlikte bir gelecekleri olmadığını bildiğinden onunla yatmakta bir problem görmedi çünkü babası oğlumun erkeklerle düşüp kalktığını öğrense itibarı sarsılırdı. Bu, ona güven vermişti, duygusal bağ olmazsa daha güvenli hissediyordu.
Adamın dudakları ve dişleri aşağılara ilerlediği sırada Jimin'in pantolonunun arkası titremeye başladı. Ne kadar görmezden gelmeye çalışsa da telefonunun ısrarlı titremesinden rahatsız olup eliyle güç bela uzandı kalçalarına ve arayana bakmadan yanıtladı.
"Ne oldu?" dedi sesini normal tutmaya çalışarak ama biraz zordu çünkü adam pantolonunun düğmesinde oyanlanıyordu.
"Hoseok nerede?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baptise in your thighs | taekook
Fanfiction"Seni güneş batana kadar ayık tutacağım." - 18.03.2022 For @thvinwonderland & @jeonvth