Tanju okan - öyle sarhoş olsam ki
Ajda pekkan - boşvermişim dünyayı
17 : En baştan.
Arin Aksoy
Boğazımda hissettiğim kurulukla yutkunmaya çalıştım ama yutkunamadım. Keskin kan kokusu midemi bulandırıyordu.
Gözlerimi zorlukla açtım. Solumda babam vardı ve elim ellerinin içindeydi. Gözleri hüzünle bir şekilde duvara kitlenmişti. Sağ tarafımda Alper abim sandalyede oturuyordu bir eli yatağın üzerinde diğer eli dizlerinin üstündeydi. O da duvara bakıyordu. Yorgun gözüküyordu. Ardıç abim ise yatakta kıvrılmış uzanmıştı ama uyumuyordu. O sırada Asırla göz göze geldim. Duvara yaslanmış ellerini önde bağlamış bana bakıyordu.
" arin " dedi hızlıca uyandığımı farkedince Ardıç abim hızla yerinden doğrulurken Alper abim ve babamda bana döndü. Hepsinin gözünde endişe vardı. Asır hızla yanıma doğru geldi Ardıç abim ise yataktan kalkmış yanıma gelmişti.
" iyi misin? " dedi babam endişeyle
" ben doktoru çağırayım" dedi Alper abim sesi bitkindi. Hızla ayağa kalktı.
Anlamaya çalışıyordum. Hatırlamaya. Elim alnıma giderken gözlerimi kırpıştırdım. Sargı bezi vardı kaküllerim de sargı bezinin üstündeydi.
" Geçmiş olsun Arin Hanım" doktorun sesiyle anca kendime gelebilmiştim. Bedenim yine titriyordu. İstemeden oluyordu. Derin nefes aldım.
" kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" Dedi doktor bu bacağıma kaynar su döküldüğündeki doktordu.
" iyiyim " dedim kısık sesimle boğazım acımıştı bir kaç kere öksürdüm. Babam sürahideki suyu bardağa boşalttı. Ve yavaşça dudaklarıma yasladı. Ardından içirdi. Suyu büyük açlıkla içtim.
Elim karnıma gitti istemeden kurşun mermi girmişti. Üzerimde hastane elbisesi vardı. Yavaşça doğrulmaya çalıştığımda giren ağrıyla yüzümü buruşturdum tekrar kalkacakken Ardıç abim beni engelledi ve düğmeye bastı. Kendi kendine doğruldu yatak.
"Bir hafta sonra dikişlerini aldırmaya gel. Alnına 8 dikiş attık yanağında 4 tane var. Karnında 17 tane dikiş attık mermi içine girdiği için biraz fazla attık ama korkulacak bir şey yok karın boşluğuna gelmiş, iz kalmayacak hepsi estetik dikiş atıldı ama alnın iz kalma ihtimali var. Korkulacak bir şey yok. Yaşadıkların kolay bir şey değil yanlış anlama ama bir psikolog veya psikiyatristle görüşmeni tavsiye ederim." dedi doktor her şeyi açıklayarak. Soru işaretlerime cevap vermişti. Kafa salladım usulca. Başka bir şey diyemedim. Doktor son kez bana baktı gülümsedi ve odadan çıktı.
" teşekkürler her şey için eve dönebilirsiniz. Taburcu olunca gelirim ben" dedim yumuşak sesimle benimle uğraşmışlardı ve beni kurtarmışlardı bunu onlara ömür boyu ödeyemezdim keşke ölseydim desem bile içimde ki çocuk ölmek istemiyordu onlara karşı yumuşak olmak zorundaydım. Ama şu an sadece yalnız kalmak istiyordum.
Onlara baktım. Hepsi bana öyle bakıyordu ki yatağa sindim.
" özür dilerim yaşattıklarım için" babamın üzgün sesini duymamla ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri
Teen Fiction" o zaman bu konuşma her şeyin başlangıcı olacak" dedi ardından gülümseyerek devam etti. "Biz bir aile olacağız. Ve her şey düzene girecek her şeyi en baştan yaratacağız. Bu konuşmadan sonra kimse bu odadan çıkmayacak bu odadaki herkes mutlu olacak"...