Two

283 25 1
                                    

Yıldızcığa basmayı unutmayın :3

Bana ilham veren şarkı multide veeee Mike!


***

Günlerden Pazardı ve uhm.. Michael'ı bir haftadır görmüyordum. Sanırım bizim okulda değildi. Bu ilginçti. Çünkü kasabamızdaki bütün çocuklar için tek bir okul vardı. Yani başka bir okula gitmesi imkansızdı, çünkü başka bir okul yoktu.


Kiliseye arabamız tamirde olduğu için yürüyerek gitmek zorundaydık ki yürümeyi hiç sevmezdim. Tanrıya şükür kilise evimize o kadar uzak değildi.


Artık Pazar günleri için bir klasik haline gelmiş elbiselerimin hepsi adını bilmediğim bir kumaştandı ve ahh.. lanet olası kumaş beni çok kaşındırıyordu. Annemin ve babamın kaşınıp kaşınmadığı hakkında aklımda bir münazara olsa da buna bir son verdim. Onların kaşıntıları beni ilgilendirmiyordu.


Bu giyilmesi zorunlu bir kıyafet olmamasına karşın ailemiz bunun giyilmesini uygun görüyordu. Saçmaydı ve hala saçma geliyordu.

Sonunda kiliseye varmıştık. Daha kapıdayken tanıdıklarla selamlaşmaya başlamış yavaş yavaş içeriye girmeye başlamıştık. Önden 3. Sıraya yerleşirken etrafı, kimin gelip kimin gelmediğini, süzüyordum. Civarda oturan herkes buradaydı.


Bay Clifford dışında. Ve Michael.


Gözlerim kilisede Michael'i ararken rahip başlamıştı ve bütün dikkatim oraya kaydı.


Ayinin henüz yarısına gelmiştik ki kapının açılma sesi kulaklarıma doldu. Bay Clifford ve oğlu Michael göz göze geldiklerine özürlerini ileterek arkamızdaki sıraya yerleştiler.


Nedenini bilmediğim bir şekilde adrenalin dalgası bütün vücudumu esir almıştı. Arkamda nefes alması bile nefes alış-verişlerimin hızlanmasına yetiyordu. Daha onu tanımıyordum bile, ve onun bana hissettirdikleri benim için çok... çok farklıydı. Bu hissi daha önce tatmamıştım, bunu garipsiyordum.


Sonunda ayin bittiğinde herkes dışarı çıkmak için sıraya girmiş yada bazıları sorunlarını rahibe danışmak için rahibin yanına gitmişlerdi. Bizde kalabalığa karışarak kapıya doğru ilerledik. Babam Bay Clifford'u görmüş olacak ki yanına başıyla selam verip yanına doğru ilerledi. Ve tabiki ben de.


"Sizi tekrardan görmek ne kadar güzel Bay Clifford."


"Sizi de Bay Earle."


Babam yanımda duran annemi göstererek,


"Hayatım bu Bay Clifford, Bay Clifford eşim Mariana."


"Memnun oldum Bayan Earle." Michael'i , ben orada olduğunu fark etmemiştim bile, yanına çekerek,


"Buda benim oğlum Michael."


Michael ve annem tokalaştılar ve birbirlerine tebessüm ettiler. Bu garipti. Yani Katolik olan birisinin saçlarını beyaza boyatması.

Forbidden // cliffordHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin