COOL | TAEKOOK

17 Final

Final ve azıcık üzgün hissediyorum...

Keyifli okumalar 🌸

"Tanrı aşkına Taehyung, utanmayı bırak artık ve şuan kırmızı yanaklarınla aşırı sevimli duruyorsun." Jungkook, söylenirken Taehyung ise kızarmaya devam ediyordu. "Jungkook, defol git. Ayrıca şimdiye dek utanıp şirin davranışlar sergileyen sendin. Neden bir anda tersine döndün ki sanki." Jungkook, kollarını Taehyung'un beline sarıp ensesine buse kondururken "İnan bende bilmiyorum Taehyung, sadece içimden geldiği gibi davranıyorum. Hem ben şirin davranan biri değilim. Sadece ilk kez karşılaştığım durumlarda çekingen olurum. Tıpkı hyungların senden hoşlandığımı anlaması ve hepsinin karşımda beni sorgulaması gibi." Taehyung, gözlerini devirip belindeki kollardan uzaklaşırken "Ona sorgulanmak denmez Jungkook. Hem bana da aynısını yaptılar. Resmen arkamızdan iş çevirmişler ve biz fark etmemişiz." Jungkook, gözlerini kısıp ellerini beline koyarken "Vay şerefsizler. Resmen kuyumuzu kazmışlar." 

"Jungkook, küfür etmesene." Jungkook, yanakları iyice kızaran sevgilisine bakıp gülümsedi. "Taehyung, biraz daha utanıp kızarırsan o yanaklarını ısıracağım." Taehyung'un elleri hızla yanaklarına çıkarken "Aklından bile geçirme Jungkook. Yoksa seni pataklarım." Jungkook, içten bir kahkaha atarken "ne? Taehyung, sen ciddi misin? Pataklarım da ne demek?" Jungkook, hala gülmeye devam ediyordu. O sırada Taehyung, önündeki bir bardak suyu hiç düşünmeden Jungkook'un suratına çarptı. Jungkook, bunu beklemediği için başta şaşırsa da aklına gelen fikirle sırıtıp dudaklarını yaladı. Hala sırıtıyorken yavaşça üzerindeki tişörtü çıkardı. Daha sonra bir eliyle ıslak saçlarını arkaya savurdu. Yandan Taehyung'a bakarken gülüşü biraz daha büyüdü. Taehyung, yaptığı şeyle kendi kuyusunu kazmıştı.

"J- jungkook, git üzerini giyin."

"Yo, giymeyeceğim." 

"Jungkook, defol üstüne bir şey giyin yoksa…" Ne diyeceğini bilmiyordu Taehyung fakat içinin yandığını şimdiden hissedebiliyordu. "Yoksa ne Taehyung?" Taehyung, gözlerini kaçırırken yutkunup hızla mutfaktan çıktı. Odasına çıkıp dolabından Jungkook'a uyabileceğini düşündüğü tişörtlerinden birini aldı. Dolabın kapağını kapatır kapatmaz Jungkook yanı başında belirmişti. "Giymeyeceğim Taehyung." Taehyung, pes edercesine nefesini verip İstemeden tişörtü dolaba geri koydu. "O zaman eve tişörtsüz gidersin Jungkook." 

"Eve gideceğimi kim söyledi?" Taehyung, Jungkook'u sadece tişörtsüz görmesine rağmen yanıyordu. O an gelen özgüvenle daha fazla dayanamayıp Jungkook'un dudaklarına kapandı. Jungkook, Taehyung'un dudakları üzerindeyken gülümsedi. İstediğini almıştı. Taehyung, geri çekilirken "bilerek yaptın değil mi?" 

"Bilerek ya da değil. İstediğimi aldım mı?" 

(Nasıl sıçıp sıvamaya çalışıyorum oynat bakalım jdjjdjejd olmadı ama idare eder işte)

"Fazlasıyla aldın Jungkook ve şimdi ölesiye utanıyorum. Çok teşekkür ederim." Taehyung, odadan çıkmaya yeltenmişti fakat Jungkook, Taehyung'un kollarından tutup beklemediği anda dolaba yasladı. Hiç beklemeden tekrar dudaklarına kapanırken Taehyung, daha fazla dayanamayacağını düşündü. Jungkook'u fazlasıyla istiyordu. Jungkook'u kendinden uzaklaştırıp tişörtünü çıkardı. "şuan istiyorum." Jungkook, kaşlarını kaldırıp sorarcasına Taehyung'a baktı. Gayet ciddi görünüyordu. Hiç beklemeden tekrar yapıştı dudaklarına. İkisinin de içi kaynıyordu artık. Kendilerini o kadar çok kaptırmışlardıki çalan kapıyı da eve giren arkadaşlarını da fark etmemişlerdi. Jungkook, kendini Taehyung'a bastırıp ikisininde aynı anda inlemesini sağladı. Taehyung, rahat durmayıp Jungkook'a sürtünmeye başladı. Bir süre böyle devam ettikten sonra Jungkook, daha fazla uzatmadan kendi pantolununu çıkardı. Aynı şekilde Taehyung da çıkarırken arkadaşları üst kata çıkmaya başlamıştı. Jungkook tekrar öpmeye, Taehyung ise sürtünmeye devam etti. İkisi de kendinden geçmiş dışarıdaki seslere sağır olmuşlardı. Hem inliyor hem de öpüşüyorlardı. O sırada arkadaşları kapının önünde hiç olmadık bir tartışmanın içine girmişlerdi.