Flashback
Ilişkimizin 1. Yılı gelmişti. Fakat Ege'nin Dünya'dan haberi yoktu. Çok da sıkılmıştım. Erkenden nereye gitmişti haber bile vermemişti. Telefonumun şarjı bitikti. Şarja taktım ve ev telefonuna ilerledim. Telefonu elime aldım ki kayıtlı ses geldi. Ama önceki sesten farklıydı.
"Evde yoksam şüphelenmelisin. Çünkü daha önce sana haber vermeden bir şey yapmadım ve sende bu telefondan beni hiç aramadın."
Neler oluyordu. Ezberimde olan numarayı çevirdim. Telefon çaldı.
Doruk: Alo buyurun?
Elif: Alo Doruk sen misin?
???: Ah hayır. Yanlış sanırım.
Elif: Özür dilerim.Telefonu kapattım. Yanlış mı girmiştim. Kaan'ı denedim.
Elif: Kaan sen misin?
Kaan: Evet de Elif?Ona durumu anlattım.
**
Yarım saat sonra Doruk ve Kaan'ın beraber yaşadıkları eve geldim. Ardından telefonum çaldı. Gelirken bir çok kez Ege'yi aramıştım. Fakat açmadı. Arayanı o sanmıştım. Fakat Cemre'ydi.
Cemre: Elif
Elif: Efendim Cemre?
Cemre: Gördün mü?
Elif: Neyi?
Cemre: Kahretsin ciddi olamazlar. Oraya geliyorum.
Elif: Ben eve geçeceğim oraya gel.Mükemmel giden nişanlı oluşumuz neden bir günde değişiyordu. Ege ortada hâlâ yoktu. Bir saat sonra Cemre geldi. Hemen içeri girdi.
Cemre: Bak sakin ol. Şimdi Hazal bir şey paylaştı bak instagramdan.
Baktım fakat durumu yoktu.
Cemre: Elif. Sana hikayelerini gizlemişler. Hazal ve Ege dudak dudağa, kucak kucağa videolar attılar.
Ardından gösterdi. Ege flamingoda yatarken Hazal kasıklarına otumuş bir şekilde fotoğraf vardı. Öpüşürken de videoları vardı. Elif'in başından kaynar sular dökülmüştü. Bir zaman sonra Elif intikam ateşi ile yanmaya başladı. İntikam almalıydı. Yine yaptı. Kızgınken karar verdi. Evden öfkeyle çıktı. Berklerin kapının önünde durdu. Kapıyı çaldı. Açan Berk'ti. Elif durdu.
Berk: Evde tek başımayken rahat ve-
Elif yakasından tutup eve soktu. Ardından odasına girdiler. Kapıyı kitleyip perdeleri çektiler. Elif Berk'i çoktan yatırmıştı.
~
Ne yaptığımı bilmiyordum. Yatakta benim yüzümden yatan Berk'e yaklaştım. Bacaklarımı iki tarafa açtım. Kasıklarına oturduğumda azından bir inleme çıktı. Dudaklarımızı birleştirdim. Alt dudağım dudaklarının arasındayken elleri belime gitti. Belimi kavradı ve beni kaldırdı.
Berk: Beni kandırabileceğini mi sanıyorsun?
Elif: Evet?
Berk: Haklısın.Üstümdeki gömlekten kurtulmak istedi fakat gömleğin ortasındaki düğme açılmadı. Elini sadece 1 tane açılmış düğme boşluğuna koydu. Ellerini ayırınca gömlek açıldı. Gömleği üzerimden attım. Ve ellerimi ensesine koyup öpmeye devam ettim. Bir eli belime diğeri ise kalçama ulaştığında hâlâ birbirimizi öpüyorduk. Ayrılınca üstündeki tshirtü çıkardı. Ege kadar kası yoktu. Ama bu da çok iyiydi. İki eli kalçamdayken beni iktiriyor kendine sürtünmemi sağlıyordu. Daha sonra o üstüme çıktı. Ellerimi yüzümün yanında elleri ile tuttu. Boynuma yaklaştı.
Elif: Hayır.
Onu durdurdum. Çünkü Ege öpüyordu. Hem de sürekli boynumdan öpüyordu. Kendime başka birinin öpmemesi adına söz vermiştim. Yatakta doğruldum.
Elif: Özür dilerim.
Yerden gömleğimi aldığım gibi evden çıktım. Niye yapmıştım? Neden başka biri ile olmak istemiştim. Ege neden bana ihanet etmişti? Berk neden kabul etmişti? Tozluyaka'dakiler neden beni aramıyordu? Neden bu hayatı yaşıyordum? Arabaya bindim. Kafayı yemiş gibi hissediyordum. Telefonum çaldı. Arayan Hazal'dı. Sakin olup habersizmiş gibi davranacaktım.
Elif: Buyur Hazal'cığım.
Hazal: Selam tatlım. Ne oldu sesin hüzünlü gibi?
Elif: Biraz önce uyandım. Sen niye bu kadar mutlusun?Arkadan sesler geldi ve bir erkek konuştu.
Ege: Benim sayemde.
Belki saklardı da eskisi gibi oluruz diye düşünmüştüm fakat onun bu dediği her şeyi mahvetti.
Elif: Siz kimsiniz?
Ege: Nişanlın oluyorum.
Elif: Haha bir de söylüyor musun?
Ege: Evet Elif.
Elif: Tamam. Arada ararsın bende seni başka erkeklere veririm.
Ege: Ne?
Elif: Diyorum ki Hazal beni aradı ve sana verdi ya. Bende senin arar başkasına veririm.
Ege: Yapmazsın.
Elif: Sen beni rahatlıkla aldatırken ben seni mi seçeceğim Ege?Onu kendimden çok sevmiştin. İntihar etmememin tek sebebi oydu. Güvenip 1 yılımı vermiştim. O ise 1. Yıl dönümümüzde beni bırakmış başka bir kadına gitmişti. O kadın da Hazal'dı. Bu daha da komikti ki evin kapısı çaldı. Kapıyı açtım.
Çağrı: Selam.
Çağrı'ydı arkasından Ali, Cemre, Zeyno, Arap, Vefa, Doruk ve Kaan geliyordu. Hepsini içeri aldım. Ağlayarak her şeyi anlattım. Berk ile ben hariç her şeyi. Çünkü saçmalıktı. Ne yeri, ne zamanı doğruydu. Öfke ile olan bir saçmalıktı. Hepsi bana destek olmuştu.
Flashback sonu
Şimdi ise aradan 4 yıl geçmişti. Unutmaya çalışmıştım. Bu dönemde bana Doruk ve Kaan baya bi yardımcı olmuştu. Ali, Zeyno, Arap, Cemre ve Çağrı da destek oluyordu. Ege ise sürekli beni arıyordu. Ben de ikide bir hattımı değiştiriyordum. Avukattım. Birbirine haksızlık yapan insanları adaletlice ayırdım. Boşanma ve zîna davalarına bakıyorum. Kalbimde yeni bir adam vardı. Beyaz teni, siyah saçı, uzun boyu, damarlı kolları, uzun parmakları ve koyu yeşil gözleri ile mükemmel gözüküyordu. Kitabı dikkatli takip ettiyseniz Doruk olduğunu anlamışsınızdır. Evet oydu.
Şuan Doruk ve Kaan ile kalıyordum. Bizim eve yerleşmişlerdi. Kaan psikolog olmuş, Doruk makine mühendisiydi.
Diğerlerini de merak ediyorsunuzdur. Zeyno değişim isteğinden sonra moda tasarımcısı oldu. Arap, Duru ile evlendi. Holding açtılar. Araba tasarımı yapıyorlar. Ali, Cemre ile sevgili. Cemre güzellik uzmanı, Ali ise beden eğitimi öğretmeni oldu. Çağrı manken oldu. Bir çok marka ile iş birliği yapıyor. Ayrıca sesi de çok güzel. Gitar da çalabiliyor.
Evet diğerlerine gelecek olursak. Sanırım Hazal bir bar yönetiyor. Ege ile birlikte açmış olmalılar. Ber'te ünlü bir iş adamı oldu. Fakat kendini kaybetti. İnsanlarla konuşmuyordu. Sadece paparazzilerdem sesini duyabiliyorduk.
**
Askolar anlamanız için yaptım. Kafanıza takılan bir yer varsa yazın🧸🪐

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Ama Bana Bakma Öyle~ [TEXTING]
General FictionAma bana bakma öyle. Sakin olma bir şey söyle, Ölüce'm be hiç mi sevmedin? Karşılıksız olmaz ki Ölüler alkış tutmaz ki, Bak öldüm ben hiç mi sevmedin? Asla geriye bakma, Saçma mesajlar atma, Kaç ve barında saklan. #Thewattys -> 5. Sıra