on altı, müdür odası

717 75 97
                                    

Tony kapıyı tıklatmadan içeri girdiğinde Peter'in yaşlarında bir çocuk, daha önce adını duyduğu Thomas Thompson (çocuğun babası olduğunu tahmin etmek zor değildi) ve onunla tartışan oğlu vardı.

Müdür Tony'i görmeyi beklemiyor olacak ki düğmesini ilikleyip ona baktı.

"Bay Stark, hangi rüzgar attı sizi buraya?"

Tony tam konuşacakken oğlu ile göz göze gelip gülümsedi. Thomas Thompson gıcıkça konuştu.

"Sen daha geçen bu Tony Stark'a yalvarması ile haber olan çocuksun. Hangi hakla benim oğluma bulaşabiliyorsun? Gelecek bir velin bile yok belli ki."

Tony ışık hızıyla bu cümleleri kuran adama döndü. Ona doğru adımladı, Peter'in ise gözleri dolmuştu.

"Ne dedin sen?"

"Yalan mı Bay Stark?"

Tony cebinden çıkardığı kağıdı müdüre uzattı.

"Ben Peter Stark'ın babası Tony Stark olarak buradayım."

Flash, babası, müdür bey... Hepsi bir anda morardı. Peter ise gülümseyip onun yanına geçti. Tony cebinden çıkardığı çikolatayı oğluna uzattı.

"En sevdiğinden aldım, fındıklı."

Oğlu çikolatayı alıp şuan yeri olmadığını düşünerek cebine attı ve babasına gülümsedi. Flash konuştu.

"Ona acıdınız değil mi?"

Tony ona sertçe baktı. "Yanılıyorsun, Peter benim bu hayatta en sevdiğim kişi. Ve biliyor musun Thompson? O isteseydi senin yüzünü çok önceden dağıtmıştı. Çünkü o benim oğlum."

Omuz silkerek devam etti. "Ama maalesef benim aksime çok sakin ve sevimli biri. Bazen yanaklarını mıncırasım bile geliyor. Belli ki sabrının sonuna gelmiş ki yüzün morluk içinde."

Thomas kaşları çatık bir şekilde atladı.

"Sen kimsin de benim oğlumla böyle konuşabiliyorsun?"

"Sen benim oğlumla az önce hangi vasıfla konuştuysan, bende öyle konuştum. Sen ve oğlun, Peter'in yıllardır kimsesiz oluşunu iğrenç bir şekilde ona karşı kullanıyorsunuz. Ama Peter en azından ona öğretecek ebeveynleri olmamasına rağmen zorbalığın kötü bir şey olduğunu öğrenmiş. Yeterli imkanları olmamasına rağmen her derste oğlunun da dahil olduğu bir çok yaşıtından daha başarılı olmuş."

Peter sonunda özgüvenini toplayıp devam etti.

"Tanrı da beni seninle tanıştırarak ödüllendirdi, baba."

Bu ilk baba deyişiydi.

"Asıl sen benim için bir ödülsün Pete."

Tony dolan gözlerini dizginleyip müdüre döndü. "İyi kalpli bir süper kahraman olabilirim ama konu oğlum olunca elimdeki her şeyi kötüye kullanmaktan çekinmem. Sadece Peter için değil, bu okulda bir daha öğretmenler bir öğrenciye yapılan sözlü veya fiziksel zorbalığa susarsa, ikinci bir uyarı yapmam."

Peter'i çekiştirip odadan çıktı. Çoğu sınıf derste olduğundan koridorlar boştu.

"Gerçekten yanaklarımı mıncırmak mı istiyorsun?"

"Gerçekten bana baba diye seslenmeye mi başladın sen? Gıdıklarım seni çocuk."

Kahkaha attılar ve Tony yürürken onun yanaklarını parmakları arasına alıp kızarana kadar sıktı.

tutulmayan sözler, irondad texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin