On kişinin oturduğu masadan çıkan ses tüm kafede duyuluyordu. Uzun zamandır grup olarak buluşamamışlardı ne de olsa, şimdi de buluşamadıkları zamanın acısını çıkarıyorlardı.
"Çocuklar ben hemen geliyorum." diyip masadan kalkan Mark lavaboların olduğu tarafa yönelmişti.
Mark'ın masadan kalkması ile birlikte kalan sekiz kişi de Donghyuck'un başına üşüşmüş ve nasıl barıştıklarını duymak istemişlerdi çünkü Donghyuck dün gruba barıştıklarına ve artık çıktıklarına dair mesajı attıktan sonra sonraki gün için bir buluşma ayarlayıp her şeyi buluştuklarında anlatacağını söylemişti.
"Öncelikle sakin olun."
"Hyuck nasıl sakin kalalım ne zamandır bunu bekliyorduk." diye öne atıldı, heyecandan bayılacaktı Renjun.
"Peki, Mark'ın sarhoş bir şekilde geldiği gecenin sabahında evde sesler duyduğum için uyandım. Sesler mutfaktan geliyordu. Mutfağı kontrol ettiğimde Mark'ın benim için kahvaltı hazırladığını gördüm."
"İmkansız." diye Donghyuck'u böldü Jeno.
"Mark yemek yapmayı bırak yumurta bile kıramaz ki.""İşte ben de en çok ona şaşırdım. Mutfağa girdikten sonra garip bir şekilde bakıştık ardından birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra bulaşıkları da o topladı."
Herkes duydukları karşısında şaşırmıştı. Hayatında mutfağa bile girmemiş bir adamın kahvaltı hazırlamasının bir mucizeden farkı yoktu çünkü.
"Sonra salona geçtik, ben yine garip garip bakışacağımızı düşünüyordum ancak Mark gelip yanıma oturdu. Dün olanları hatırladığını söyledi ve bana zorluk çıkardığını söyleyip özür diledi. Onu affettiğimi söylediğimde ise..."
"İse ne? NE OLDU HYUCK?"
"Sakin~" diyerek Sungchan'ın elini kavramıştı Shotaro.
"Bir anda sarıldı ve ağlamaya başladı, daha çok özür diledi... Ben de ona sarıldım artık bir sorun olmadığını söyledim. Başka, daha özel, şeyler de yaşandı ve şu anda çıkıyoruz."
"Ulan düşünüyorum da..." diye söze girdi Jeno. "Buradaki herkes duygusal ya da romantik bir şekilde çıkmaya başlamış. Ben Renjun'e çıkma teklifi ettiğimde yüzüme tokat yemiştim."
"Saçma saçma konuşmuştun çünkü, ben de kendine gel diye geçirmiştim bir tane."
Masadan yine kahkaha sesleri yükseldiğinde Jeno göz devirmişti.
"Sen de ben itiraf edince kendini rüyada sandığın için sana tokat atmamı istemiştin. Sonra da saçma bir tartışma içine girip ertesi gün çıkmaya başlamıştık."
Renjun ve Jeno çifti tatlı bir şekilde atışırken Jaemin de onları büyük bir keyifle, yüzündeki gülümsemesiyle izliyordu. Jeno zaten bulundukları durumdan haberdardı ve ilişkilerine Jaemin'i de dahil etmeye çalışıyordu ancak Renjun'in bu konuda hala kafası karışıktı, en yakın arkadaşından hoşlanmak yanlış geliyordu ona. Jaemin ile olan arkadaşlıklarına çok büyük bir ihanet edecekmiş gibi hissediyordu.
Ayrıca bu üçlü ilişkinin geçici bir heves olmasından deli gibi korkuyordu, kimseyi kaybetmek istemiyordu.
•••••••••••
simon says we're real bitches
kun:
ACIL BAKIN SURAYA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sabir ver tanrim | nct
Fanfictiontaeil: sabir ver tanrim taeyong: cumlemize ---------- • ot23, lise au • mpreg! #1 nct 127 #1 nct dream #1 nct u #1 nctzen #1 johnten #1 luwoo #1 yuwin #1 doil #1 kunyang #1 sungtaro #1 norenmin baslangic: 13.08.2021 bitis:???