Şuan kendime inanamıyordum. Resmen oturmuş evimin soyulmasını izliyordum. Sesimi çıkarmaya hiç niyetim yoktu. Hayatımda ilk kez hırsızlarla bu kadar yakındım ve daha ilginci birinin kız olmasıydı.
"Tamam bu kadar yeter! Zengin piçleri gelmeden buradan hemen gidelim." dedi kalın bir sesle erkek olan. Üzerindeki cekete rağmen kasları belli oluyordu.
"Hey bir dakika! Bunu almadan nereye gidiyoruz?" dedi kız hırsız ve annemin bir müzayede aldığı antika vazoya uzandı. Hızla alıp elindeki çuvala nazikçe yerleştirdi. Sesi anlamadığım bir şekilde kalbimi heyecanlandırdı. Hadi ama hayatımda ilk defa hırsız gördüğümdendir başka ne olabilir ki?
Oturduğum yerde onları seyretmeye devam ediyordum. Hala neden bir tepki vermiyordum ki? Tamam itiraf ediyorum kız hırsız fazlasıyla dikkatimi çekmişti.
Kapıya yöneldiler ve çıkıp gittiler. Refleks bir hareketle yerimden hızlıca kalkıp kapıya yöneldim. Biraz bekleyip kapıyı açtım. Onları takip etmeye başladım.
Sokağın başında çalışır vaziyette bir araba duruyordu. Bu doğan tipli ucuz bir arabaydı. Arabaya binip uzaklaştılar. O anda yapabildiğim tek şey plakayı almak oldu.
Benim zorum neydi böyle? Az önce iki hırsızın evimizi soymasına izin mi vermiştim? Gerçi umrumda da değildi evden gidenler.
Hızla garaja yöneldim, arabamı çalıştırıp en yakın arkadaşım Tolga'ya doğru yola koyuldum.
Tolgayla üç sene önce bir kavgada tanıştık. Tabi ki de ben etmiyordum. Ankara'nın en işlek caddelerinden birinde giderken yolda bir kalabalık fark etmiştim. Kalabalık eğlenmiş bir şekilde kavga edenleri izliyordu. Polisin siren sesinin uzaktan duyulmasıyla üç tanesi hızlıca arabalarına binip oradan uzaklaştılar.
Kapıyı açıp yerde kanlar içinde yatan gencin yanına koştum. Ah inanmıyorum berbat bir haldeydi. Yüzünün sol kısmı tamamen kan içindeydi. Onu hemen yerden kaldırıp arabamın ön koltuğuna taşıdım ve son gaz hastaneye götürdüm. Kendine gelene kadar başında beklemiştim. O gün bugündür Tolga benin en yakın arkadaşım olmuştu. Tolga uzun boylu, kaslı ve siyah saçlıydı. Biraz karanlık bir hayatı vardı. Bakışları hep yaşadığı karanlık hayatın bir aynası gibiydi. Her zaman hep derin bakardı.
* *
Yol boyunca hırsız kızı düşünerek Tolga'nın yanına varmıştım. Her zaman ki gibi Tolga elindeki sigaradan bir duman aldı ve "Seni görmek ne güzel Batu." dedi sigarasını üflerken.
"Dostum soyulduk." dedim hızla.
"Merak etme ailen şimdiye çoktan enseletmiştir hırsızı."
"Evde değillerdi ve ben onları gördüm." dedim.
"Siktir, fena benzetmişsindir o zaman." dedi alaycı bir gülümsemeyle.
"İşin ilginci öyle bir şey olmadı evi soymalarına izin verdim." dedim. Tolga şaşırmış bir halde gözlerini iri iri açarak "Ha?" dedi. Bunu bir soru sorar gibi söylemişti.
"İçlerinden biri kızdı, çokta güzeldi. Kendimi onu izlerken buldum. Kaçarken arkalarından gittim ve plakalarını aldım. Senden o plaka kime ait öğrenmeni istiyorum. O kızı bulmalıyım."
"Sen delirmiş olmalısın." dedi bana sinirle bakarak.
Kararlıydım. Hırsız kızı bulacaktım..
![](https://img.wattpad.com/cover/39073604-288-k814565.jpg)