~1444 Eflâk Sighişoara~
Şato'da huzursuzluk vardı.Babamı uzun zamandır görmüyordum.Sonbahardan beri aslında.Bugün yılbaşı abim Vlad yılbaşını çok sever.Ben de çok severim özellikle kar yağmasını ama bu yılbaşı biraz tuhaftı diğerleri gibi değildi.
Birden kapının sesi duyuldu hemen aşağı indim,üzerinde Osmanlı kıyafetleri olan iki adam vardı.Kapıyı hizmetçimiz açtı.Osmanlı kıyafeti giymiş uzun boylu bi'adamdan gür bir ses duyuldu: "Sultanımız Prens Vlad Dracul'un çocukları; Vlad ve Radu'yu istiyor."Onlara iyi bakılacak,Osmanlı koruması altında yetiştirilecekler ve eğitim alacaklar.
Hizmetli kadın Annem Cneajna'yı çağırdı.Annem hemen kapıya geldi ve Osmanlı adamlarıyla konuştu,onlar elçiymiş.Osmanlı giyimli uzun adam yine aynı şeyleri tekrarladı;
"Sultanımız Prens Vlad Dracul'un çocukları; Vlad ve Radu'yu istiyor."Onlara iyi bakılacak,Osmanlı koruması altında yetiştirilecekler ve eğitim alacaklar.Annemin gözünden yaşlar akıyordu bana baktı,başımı okşadı ve abimi çağırdı.
Anneme sarıldım ama bu sarılış sanki ona son sarılmamdı ona.Annemin ağlaması beni de üzüyordu.O beni herşeyinden çok severdi.
Annemin sesi titriyordu:"O abilerle gideceksin onlar sana iyi bakacaklar." dedi.O sıra da abim Vlad geldi çok öfkeliydi sanırım o adamlarla gitmek istemiyordu.
"BEN BABAMI ESİR ALAN OSMANLILARIN YANINA GİTMEM!!!"Annem Cneajna Vlad'a sertçe baktı ve ona bağırdı.
"BUNA MECBURSUN VLAD BABAN SAVAŞI KAYBETTİ VE ARTIK YAPACAK BİR ŞEY YOK EĞER OSMANLI'YA GİTMEZSEN BABAN ÖLEBİLİR ANLADIN MI BENİ??!!"Abim azarlanmaktan nefret ederdi ama yapacak bir şey yoktu.Adamlar bizi at arabalarına bindirdi ve Edirne denilen yere yola çıktık.
Yol uzundu git git bitmiyordu.Atların tezek kokusu midemi bulandırıyordu.
Adamlarla aynı şişeden su içiyorduk yani öpüşüyor gibiydik.Her yerde kar vardı yol şartları da baya zordu.Ayrıca kokudan ve sesten uyuyamıyordum.Kaç gündür uykusuzum ama abim Vlad mışıl mışıl uyuyor.Bu sorunlar anlaşılan bir tek beni etkiliyordu.Sonunda gözlerim kapandı ve 7-8 saat uyuya bildim.Açtığımda ise Edirne sarayına varmıştık bile.
Adamlardan biri "Ne çok uyudun uykucu kış bitti"dediğindeyse adeta deliye döndüm.Kaç gündür uykusuzum bi' de bu salak bana latife yapmaya çalışıyordu ama uykulu olduğum için sesimi çıkarmadım.Saraya vardığımızda abim çok huysuzdu her zaman böyleydi tabii ama bu sefer daha huysuzdu.At arabasından indikten sonra direk Sultan Murad'ın karşısına çıktık.
Tatlı bi' adamdı aslında sadece biraz sinirliydi.Bizi kendiyle tanıştırdı ve bir kaç kelam etti."Osmanlı sizin dostunuzdur asla düşman gibi görmeyin.Burada en iyi eğitimi alacaksınız hatta benim oğlum Şehzade Mehmed ile birlikte ders alacaksınız.Bu yüzden şanslısınız."demesiyle abim öfkelendi:"Siz piç Türkler dost falan değilsiniz.Bir köpekten daha iyi dost olur.O salak şehzadenizle de ders almak kendime haksızlık oluur!!"
Sultan Murad adeta kükredi."Terbiyesiz çocuk ailen sana terbiye vermedi mi?dua et ki çocuksun,olmasan çoktan almıştım kelleni!!Benimle bi' daha böyle konuşmaya cüret edersen sonun kötü olur bilesiin!!Unutma sen burada bi' esirsin Vlad!!
Abim korkmuştu ilk defa onu böyle görüyordum.Yanımıza bir kadın geldi ona hatun diyorlar adı Esma sanırım ona böyle sesleniyorlar "Esma Hatun".
Kadın bize odamızı gösterdi ve yarın ders olduğunu söyledi.Ben henüz ok atmayı dahi bilmiyorum ama öğreteceklermiş.Yarın Şehzade Mehmed ile de tanışıcaz.Tanrım umarım abim bir olay çıkarmaz,onu pek sevmesem de ölmesini istemem.İlk bölümü beğendiniz mi?❤🌈
İlk kitabım "HARAM AŞK'ın" devamı değil ikisi farklı hikayeler olacak.Yakın zamanda ona da final yazmayı düşünüyorum çünkü bu kitapta daha akıcı yazıyorum.
Hoşçakalın yeni bölümü en kısa zamanda yazıcam.💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dragoşte Otomană
Historical Fiction♡"Osmanlı aşkı"♡ Bir Rumen Prensin oğluydum küçük bir çocukken buldum kendimi bi' Osmanlı Sarayında... Büyüdükçe anladım,küçükken yabancı gelen Saray artık benim evim olmuştu.Ben bile tahmin edemezdim bi' Osmanlı sarayında hayatımın aşkını bulacağım...