çok istedim bu gece kendimi asmak,
ellerimle kendi mezarımı kazmak.
elimden gelen oturup evimde,
sana şarkılar yazmak.𖦹
yoo jimin.
ya da eski sevgilisinin tabiriyle karina,
sandalyesinde sallanırken önündeki kağıtlara son kez baktı.birçok hobisi vardı onun: yağmur yağarken koşmak, yıldızları izlemek, yemek yapmak, şarkı bestelemek, çiçek yetiştirmek, yatağında uzanırken hayal kurmak, sevgilisini izlemek...
evet, onu bir çöp gibi atıp; ortada bırakmış bile olsa ona bakmayı, zaman durmuşcasına onu seyretmeyi çok severdi jimin. hala da seviyordu. elinde olsa minjeongu bir sandalyeye bağlar, sonsuza kadar onu izlerdi. sıkılmaz, uykusu gelmez ya da üşenmezdi. ne de olsa jimin de çok severdi sevgilisini, minik minjeongunu.
hani bir inanç vardır ya, bir şey çok fazla isterseniz gerçekleşmez diye. öyle bir durumdaydı jimin. o en çok minjeongunu, winterını sevmiş, hep onunla olmak istemişti. o kadar aşıklardı ki birbirlerine, o kadar seviyor, o kadar değer veriyorlardı ki evren kıskanmıştı onları. o kadar çok kıskanmıştı ki jimin'i öldürerek ayırmayı planlanmıştı onları.
hastaydı yo jimin.
kurtuluşu yoktu onun. bir ayı belki kalmıştı, o da istiyordu minik minjeonguyla bu günlerini geçirmek, onun kolları arasında ölmek. ama minjeong atlatamazdı bunu. hayatına devam edemez, hep onu düşünürdü. jimin bunu istemiyordu. kendisi yüzünden sevdiği kızın harap olmasına dayanamazdı.onunla son kez yatıp, ondan ayrılması bu yüzdendi. son kez kokusunu içine çekmiş, yüzünü ezberlemiş ve kendini ölüme hazırlamıştı. ölse atlatamazdı belki ama ayrılınca atlatabilirdi. gururuna yediremez ve yeni sayfalar açardı. en azında jimin'in umduğu buydu.
o kadar bıkmıştı ki bu durumdan; sevgilisini koklayamamak, ona dokunamamaktan. keşke diye düşündü, keşke kendimi asıp, kendi mezarımı kendi ellerimle kazıp her şeyi burada bitirebilsem.
ama kendini asacak zamanı bile yoktu. ölmeden önce yazdığı şarkıları bestelemeliydi. kimse bilmeyecekti o şarkıların kime olduğunu ama minjeong anlayacaktı. yazılan her satırın, söylenen her kelimenin ona olduğunu anlayacaktı.
ve belki, ufak bir ihtimal de olsa affedecekti sevgilisini. onu hapsettiği bu karanlığa rağmen onu affedip, hayatına devam edecekti.
tebessüm etti karina, yaptığı her şeyin birbiriyle çelişmesine tebessüm etti. ona hiçbir şey söylemeyip, kendisinden nefret ettirerek hayatına devam etmesini sağlamaya çalışmasına rağmen ona şarkılar yazıp, kendisini sonsuza kadar hatırlamasını sağlıyordu.
"beni atlat ama asla unutma istiyorum sevgilim. benden nefret et ama yine de kendinle beni de yaşat winter'ım."
━
[ 20.11.2022 - 23.20 ]: ayayayay
bildiğin bitti kitap. istediğim duyguyu veremediğim için üzülüyorum ama başlangıç gibi bir şeydi bu zaten. tekrar kitap yazmaya döndüğümü göstermek için ufak bir işaret diyelim. umarım begenmissinizdir. (lütfen begenmis olun) fizik ödevimi bitirmek yerine bunu bitirdim, o yüzden beğenmekten başka çareniz yok.lütfen yazacağım diğer winrina kurgularına destek verinn💘💘

ŞİMDİ OKUDUĞUN
pembe mezarlık.
Fanfiction"affet, bu gece ölmek istedim sevgilim" ölmekten daha kötü olan şey, sevdiğiniz kişi size kırgınken ölmektir. pembe mezarlık, winrina. - kim minjeong x yo jimin