Bucky Barnes § Bucky Barnes ile Hayal Et

1.2

bucky ile konuşmadan kuleye gelmiştik,direkt odama gidip kıyafetlerimi çıkarmadan kendimi yatağa atmıştım,her şeyi dibine kadar yaşamam gerekiyordu,buradaki son günümdü,

yanımdaki yastığa sımsıkı kollarımı sarıp ağlamaya başladım,birileri beni duyma endişesi olmadan ağlıyordum,hemde hüngür hüngür,sanki içimde bir şeylerin parçalandığını hissetmiştim,bok gibi hissediyordum

salya sümük içinde 15 dakikadır ağlıyorken kapım çalmıştı,bağırarak kapının dışındakini kovmaya çalıştım

"gelmee!"

"benim lumia"

bu bucky di,aşık olduğum adam,kavuşamayacağım,her şeyi öğrendiğinde benden soğuyacak insan,

burdan gitmemin tek nedeni loki de değildi,babamın onun beynini yıkayan adamlardan birisi olmasıydı,bu benim suçum değildi ama yaşadığı bütün acılar ve üzüntüler o kahrolasıca adam yüzünden olmuştu,bana babalık yapmamış olan babam yüzünden

"gelme bucky"

sesim titremişti,gelmesini o kadar çok istiyordum ki,kollarında ağlamak istiyordum,dizine kafamı koymak istiyordum,başımı kalbine yaslayıp atışlarını dinlemek istiyordum,sadece istiyordum...

kollarımı sardığım yastıktan ayrılıp yüzümü yastığa gömdüğümde kapı açılmıştı,bucky girmişti

beni böyle depresif görmesi kötüydü

elinde bir şeyle gelmişti,şifonyerin üstüne koyup yanıma,yatağın üstüne oturmuştu,yastığı yüzümden yavaşça çekmesine izin verdiğimde kıpkırmızı olmuş gözlerimle göz göze gelmişti

ağlamaktan makyajım akmıştı,korkunç gözüküyordum,ona rağmen bucky ellerini belimin iki yanına koyup kendine çekmişti,dibine girdiğimde kafamı boynuna gömüp kokusunu içime çektim,ellerini belimden çekip sırtıma getirmişti,

gözyaşlarım dinmişti,onun kokusu beni sakinleştirmişti,kafamı kaldırıp gözlerimi onun gözlerine getirmekten çekiniyordum

bucky iki elini belimin iki yanına koyup bu sefer kucağına oturtturmuştu,tam karşısındaydım,saklanamıyordum,kollarımı boynuna doladığımda oda kollarını belime dolamıştı

"sen yaşlı olduğundada seni hep seveceğim mia' "

mia,adımı kısaltmıştı,çok hoşuma gitmişti,kollarımı boynundan yavaşça ayırdığımda tam gözlerinin içine bakıyordum,bi anda bir şey beni itmişti ve dudaklarına yapışmıştım,ellerimi ensesine koyduğumda o da sırtıma koymuştu,deli gibi öpüşüyorduk

tek farkı o hiç ayrılmayacak gibi öpüyordu,ben ise bi daha öpemeyecek gibi

dudaklarımızı yavaşça ayırdığımızda kafamı boynuna gömdüm,nefesimdeki sıcaklığı ensesine üflüyordum,kendimi ondan soğutmaya çalışırken ona daha yakın,ona aşık olarak buluyordum kendimi,

kucağından inip kendimi yatağa attım,bucky başını yatak başlığına yaslamış,bacaklarını uzatmış bir şekilde oturuyordu,bucky ye sırtımı dönüp şifonyerin üstüne bıraktığı şeye bakmıştım,

bunlar koca bir buket kırmızı gül'dü...

bucky ye döndüğümde aptal gibi sırıtıyordu

"bunlar ne içindi"

"bugün iyi hissetmediğini en başından beri anlamıştım,bu yüzden iyi hissetmen için sana çiçek aldım