2.Bölüm:"Ceza"

51 22 0
                                    

🎶: Arctic Monkeys-505

Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen❤




                                                                             •  •  •

                                                                 Kardelen  Alagöz-


Gecenin köründe bu adam burda ne ariyordu? İçime bir huzursuzluk doğmuşdu. Sanki, her şey kötü olucak diyordu iç sesim. İzmir'e hiç gelmemeliydim diyordu sanki. Korkmuyorum. Korkmiycakdım. Ne ola bilir ki? Eğer bana zarar vermeye kalkarsa, bağırırım.

"Benimle gel."dedi karşımda ki adam. Uzun boyu vardı, koyu yeşil bakışları, kıvırcık saçları. Katil tipi.

"Pardon, her halde başka biriyle karışdırdınız. Ben sizi tanımıyorum."diye cevab verdim adama. Aramızda iki metre mesafe ola bilirdi. Neden titriyordum? Korkumun sebebi neydi?

"Yarın akşam saat dokuz. Mezarlıkda ol . Unutma. Yalnız geliceksin." gözlerimin içine bakiyordu. Anlamiyorum.

"Tamam."ne? Tamam mı? Ne diyordum ben? Hayır demeye çalışiyordum ama olmuyordu. Hayır diyemiyordum. Ağzımı açamiyordum. Bu nasıl bir oyundu?

----

"Uyan  Kardelen. Uyan, bak iyisin." gözlerimi yavaş yavaş açiyordum. Her şey aydınlamaya başlamışdı. Görüntü yavaş yavaş netleşiyordu. Anlamiyorum. Nolmuşdu bana.

"Noldu bana? Çağan?" yavaş yavaş konuşuyordum. Kafam çatlayacak derecesinde aciyordu.Keskin bir baş ağrım vardı."Kafam çatliyor."dedim."Sen kıpırdama. Ben şimdi ilac getiriyorum. Sonra her şeyi konuşuruz."diyib yanımdan ayrıldı. Kendimi biraz daha iyi hiss edib yatakda doğruldum. Kendi odamdaydım. Üzerimde dünki kıyafetler vardı.

"Al." diye ilacı uzatdı. İlacı ağzıma atdım."Suyu iç."dedi bu seferde. Suyu içmemle ilacın ağzımdan kayıb gitmesi bir oldu. Ağzımda tadı kalmışdı. Yüzümü ekşitdim."Dün geceyi hatırliyormusun?"diye sordu bardağı elimden alıb çekmecenin üzerine bırakarak.Kafamı hayır anlamında salladım. Sağa sola.

"Dün gece saat ikiydi ama sen hala eve gelmemişdin. Senin için endişelendim. Dışarı seni aramak için çıkmışdım. Çıkdığım an telefonla seni aradım. Aslında iş yerine gidib ora bakıcakdım. İyi ki aramışım. Telfonunun sesi geldi. Bende arka bahçeye bakdım. Hamakda uyuyordun. Seni uyandırmaya çalışdım ama uyanmadın. Seni eve taşıyıb, doktor çağırdım. Doktor bayıldığını söyledi. İşde şimdide uyandın."diye anlatdı.

"Hayır, ben dünyece hamakda uyumadım. Ben dün gece eve gelmedim bile. Parkdan ötedeydim. Hatırliyorum. Ama, sonrasını hatırlayamiyorum. Adamın yüzüde bulanık. Onuda hatırlamiyorum. Siktiğim hafizam hiç bir bok hatırlamiyor." dün akşam. Neler olmuşdu? Geldiğim ilk gece başıma bela aldım gerçekden. "Her halde kafede alkol almışsın. Hatırlamamanın sebebi budur. Fazla düşünüb kendini yorma."

"Hayır, hiç içmedim. Ağzıma bile sürmedim. Başka bir şey. Bu akşam saat dokuz. Mezarlığa gitmeliyim. Orda bir şeyler var."diye tekrarlamaya başladım."Ne mezarlığı? Seni anlamiyorum. Ve nereye gidiceksen bende seninle geleceğim. Bu halde seni yalnız bırakamam."baş ağrım yavaş yavaş diniyordu. Bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemiyordum.

"Tamam. Konuyu kapatalım. Üniversite.! Derse gitmememiz gerek."ayağa kalkdım. Yatmakdan bacaklarım acımışdı."Saçmalama. Bu halde hiç bir yere gitmiyorsun. Bende gitmiyorum. Seninle kalıb, sana bakiyorum." bileğimden çekib beni yatağa yeniden oturtdu.

Karanlığın sırlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin