TREN ÇOCUK #BÖLÜM 1

713 420 51
                                    

Annemi bekletmesem iyi olacaktı.Biliyordum ki en sevmediği şeydi.Korna çalmalarını duyabiliyordum.Ayakkabımı hızlıca giyip koşturarak merdivenlerden indim.Dışarı çıktığımda annemin o korkunç bakışlarına maruz kalmıştım.Bakmamaya çalışarak arabaya bindim.

''Neredesin Rima? Kök saldım burada resmen.''

''Annecim geldim ya işte.'' deyip geçiştirmeye çalıştım.

''Konferansa geç kalacağım.Bir an önce gitsek iyi olur.'' dedi sinirle.Annemi sinirlendirmekten hoşlanmıyordum.Yol boyunca ağzımı açmadım. Ama annem lafa girmişti.

''Okula alışabildin mi ?''

''Alıştım gibi.''

''Ee artık benim prensesim üniversiteli oldu...Ne kadar hızlı büyüyorsunuz anlayamıyorum.'' dedi acı bir tebessümle.Büyümemizi tabi istiyordu ama elbette yavru kuş bir gün yuvadan uçar değil mi ? Omzundan tutarak sıvazladım.

''Ne kadar büyüsem de hala prensesinim senin.''dedim.Biliyorum anlamında başını salladı.

''Dersin şimdi mi ?'' Annemin sorusu üzerine hayır anlamında bir ses çıkardım.

''Erken bırakmamı istersen bırakabilirim. İstemezsen benimle konferansa gelebilirsin.'' Cevabım hazırdı.

''Konferanslar için yaşım fazla genç.'' dedim sıkkınlıkla.Annemin küçük kahkahasını duydum.

''Anne yolunu uzatma ben burada inerim.Hem biraz yürümüş olurum.'' Tebessüm etti ve yanağıma uzanıp öptü.Araba durunca indim.Arkadan anneme el sallayıp yürümeye başladım.100 metre kadar sonra okula gelmiş olurdum.Okula başlayalı yaklaşık bir ay olmuştu.Belli başlı iki arkadaşım vardı. Gizem ve Serhat.İkisi de deli doluydular.Ben değildim ama sanırım gittikçe onlara benziyordum.Gizem inatçının tekiydi.Onu hiçbir şeyden vazgeçiremezdik.Altını fosforlu kalemle çiziyorum : HİÇBİR ŞEYDEN.

Serhat daha iyimser ve en azından Gizem kadar inatçı değildi.O fazla atarlıydı.Fazla fazla. Yani bana çok değil de Gizem'e karşı çok atarlanıyordu.Çünkü Gizem hep Serhat'ın yapma dediği şeyleri yapıyordu.Mesela abimle flörtleşiyordu.

Bazen Serhat'ın Gizem'i kıskandığını düşünmüyor değildim.Ama sonra bu düşüncelerden sıyrılıp aklıma abimin ne kadar ''çapkın'' bir adam olduğu geliyordu.Belki de sadece onu korumak istiyordu.Gizem ise inadına abimle flörtleşmeye devam ediyordu.Gizem çok inatçıdır.Demiş miydim ?

Okula yaklaşmıştım.İçeri girdim ve gözlerim Gizem'le Serhat'ı aradı.Ha bir de onu.Tanımadığım ama hareketlerinden rahatsız olsam da sürekli kestiğim çocuk.Üçü de gelmemiş derken Gizem'in sesini duydum.Kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.Yanıma geldiler.

''Günaydın.'' dedi o uykulu ve sinir bozucu sesiyle.

''Sana da.'' dedim ve Serhat'ın omzuna hafifçe dokunarak okulun girişine yöneldim.İki saat dersim vardı.İkisi de farklı saatlerdeydi. Lanet Olsun.

Arkamdan geliyorlardı.Etrafa öylece bakınırken onu gördüm.O çocuğu evet onu.Uzunca onu izledim.Kafasını kaldırıp bana baktı.''Normal bir insan'' kafasını başka yere çevirirdi değil mi ? Yok işte ben onu yapmadım.Mal gibi ona baktım.Duygusuzca bana bakmaya devam etti.Sanırım dudaklarımdan küçük bir tebessüm kaçırmıştım. O ise gözlerini süzüp önüne dönmüştü.İşte o zaman dudaklarıma lanetler savurdum.Bir insan kendini nasıl küçük düşürürdü ? İşte tam böyle.Kafamı başka yöne çevirip hızlı adımlarla yürümeye başladım.Gizem'in arkamdan seslenmelerine aldırmadım.Bence benim için bu rezillik yeterdi.Beni tanımadığı için yakınmazdım en azından.Ona kendimi gayet iyi tanıtmıştım.Oflayıp sınıfa girdim.İçeri oturdum.Hocanın gelmesini beklerken telefonda 'aa' oynamaya başladım.Elbette ben de bağımlısı olmuştum.384. bölümde takılıp kalmıştım ve geçemediğim için kafayı yiyecektim.Tüm çubukları yerleştirdim.Son olarak 1 çubuk kalmıştı.O çubuğu elbette boş bir yere sokacaktım ama söz konusu bendim. Fatiha okudum ve çubuğu yolladım.Çok garip bir şekilde, bir haftadır uğraştığım bölümü geçmiştim.''Geçtiiim!'' diye çığlık attım.Yanımda oturan çocuğu sarsıp

RİMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin