BAŞLIYORUZ #BÖLÜM 3

533 392 45
                                    

Biliyorum çok beklettim ama total oy sayısına ulaşmadan yayınlayamam.Güzel ve uzun bir bölüm sizi bekliyor.İyi okumalar ^^


Multimedia: Aras Gezgin


Aras hafif dokunuşlarla üzerimi silerken ben arkadan bizi kesen Çağdaş'a bakıyordum.Aras elimi sürmeme izin vermemişti.İçimden ''Ne kibar çocuk!'' diye geçirdim.Sildikten sonra elindeki mendili ilerdeki çöpe atmaya gitti.Bir sonraki hamlem ne olacak bilmiyordum.Bunun için kaş göz işareti yaparak Çağdaş'a sormaya çalıştım.İşte öküz,odun,pislik.Anlamasına rağmen anlamamazlıktan geldi.Ben ne anlardım adam tavlamaktan?Ofladım ve Aras'ın yanıma gelişini izledim.Yanıma gelince gözlerini kıstı.

''Yanmadın umarım?Biraz sıcaktı.'' Dedi merakla.Başımı her iki yana salladım.

''Yok ben iyiyim.Asıl sen iyi misin? Sana gelmedi değil mi?'' dediğimde sırıtıp üstüne bakındı.

''Ben de iyiyim.'' Omzuma dokunup çantasını yerden aldı.

''Neyse sakar kız.Sana bir kahve borcum olsun.Şimdi bu centilmenin gitmesi gerekiyor.''dedi ve bana gülümseyip arka taraftaki arkadaşlarının yanına gitti.Şu anda buram buram kahve kokuyordum.Kahveden nefret ederdim.Bir de kokusunu mu çekecektim.Yok artık daha neler!

Hızlı adımlarla okula girdim.Soyunma odasına doğru ilerlerken Çağdaş'ın sert ve kendinden emin adımlarını hissedebiliyordum.Aldırmadım.Yürümeye devam ettim.İçimden Çağdaş'a lanetler savuruyordum.Bu tişört annemin hediyesiydi ve şu an kahve kokuyordu.Mal çocuk.

Soyunma odasına girdim.O da arkamdan girdi ve kapıyı sertçe kapattı.

''Ne oldu orada, seni flörtöz ? '' dedi gülerek.

''Yapma nolursun!Ben mi flörtözüm?Flörtün f'sinden anlamam.Bu zamana kadar ne biriyle çıktım ne de 'flörtözlük' yaptım.'' Dedim sızlanarak.Böyle dediğim için bana her zamankinden daha garip bakmaya başladı.

''Hadi anlat ne konuştunuz.''Onu biraz beklettim.Sonra anlatmaya başladım.

''Adımı bile sormadı.Ama beni kahve içmeye davet etti.Ve bu arada bana lakap takan sadece sen değilsin.Bir sakar kız olmadığım kalmıştı.'' Ofladım ve kabine girdim.Tişörtümü çıkarıp yenisini giydim.

''Güzeel...Aferin sana öküz kız.İyi gidiyorsun.Ben de sana bir ödül olarak bir gazoz alayım.'' Dediğinde hemen karşı savunmaya geçtim.

''İstemez.Sen içine ilaç falan atarsın.'' Kabinden çıktım,çantamı sırtlayarak dışarı çıktım.Arkamdan geliyordu yine ve yine.Artık gitse de kafamı dinlesem.

''Ne zaman içiyorsun kahveyi sevdiceğinle ?'' Bu sefer bende sırıtmıştım.

''Çıkmaz ayın son çarşambası.''Ondan ayrıldım ve dışarı çıktım.Herhangi bir yere oturup bakınmaya başladım.Sanırım bundan sonra da sadece bakınacaktım.Çağdaş'ın eline oyuncak olmuştum.


Serhat'ın ağzından

Belki de Rima gerçekten haklıydı.Gizem'i korumaya çalışıyordum.Korumaya çalıştıkça aramızda sorun çıkıyordu.Birinin bir şeyleri konuşması gerekiyordu ki sanırım o birileri ben oluyordum.

Gizem'i aramak için okulda dolaştım.Tabi ki her zamanki yerindeydi.Bahçedeki erik ağacının altında oturuyordu.Yaklaştığımı görünce eşyalarını toplamaya başladı.Ben de buna karşılık olarak adımlarımı hızlandırdım.Ayağa kalkarak gitmeye yeltendi ki kolundan tutarak sertçe çimlere oturttum.

RİMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin