Çocuklukdan berli sevdiği amcasının oğlu Ali ile evlenen Süreyya, düğün bittikden sonra hayalini kurduğu eve eşiyle birlikde girer. Sonra beklenmedik bir şekilde Ali'nin zamansız ölümü ile karşı karşıya kalır. Bir sene boyunca onun acısıyla yaşamaya çalışır ve günden güne kağrolur. Aradan geçen bir senede cesaretini toplar ve eşinin mezarını bir kez olsun sarılabilmek için memlekete gider. Saatler sonra ise kendini eşinin mezarında değil düğününde bulur.... Aşırı dram içerir, söylemedi demeyiniz.... Sevmek kaybetmektin bazen Sürayya sevdiği için bir yıl göz yaşına hapsoldu yandı Neydi günağı sevmekmi? Kimse yaşattığını yaşamadan ölmez ali Peki bu hikayede masum kim??