Takvim düzeni herkes için aynı olsa da, zaman herkesin içinde başka türlü ilerler.
~
Neva Alaca
Gençliğini sadece ölüm ile yaşam arasında ki o kıyıda oynayan bir kızdım ben, çoğu insana göre içim fazla kalabalıktı benim, dahası yine de içimde ki onca insana rağmen hala "yabancı" gibi hissediyordum, kendime karşı.
Çölün ortasında susuzluktan ölmek üzereydi bedenim, ruhumondan çok uzak yerlerdeydi, bazen bir düşün peşinde, bazen bir hırsın ve arzunun kıyısında bazense gerçekle, yalanın arafındaydı.
Durduğum ve yaşadığım sürece sorguluyordum, kendimi, düşüncelerimi. Daha ne kadar ileri gidebilirim, dahası neler yapabilirim diye. Hastalıkla savaşan yanım, bu sorgudan kaçıyor olsa da, son yaşadığım olaylardan ötürü benim bile hiç bilmediğim bir yanım ortaya çıkmıştı ve o gizli tutkuya aşıktı.
Bu tutkuların çıkmasının en başlıca sebebi yanımda oturan adamdı,
Ondan başkası hayatımı bu denli değiştiremezdi,
Beni duygularım arasında sonu olmayan bir savaşa sokamazdı.
Aral benim imkansız dünyamın en gerçek karakteriydi.
Düşüncelerimi bir kenara koydum, içimde ona bakmaya karşı koyamadığım bir tarafım daha vardı. Yavaşça ona doğru baktım, oda benim gibi yol boyunca sessiz ve düşünceliydi.
İkimiz de belirsizdik ve hayatta belirsizlik içinde yaşamak kadar kötü bir şey yoktu, ayağıma bir taş bağlanmışta, denize atılmış gibi hissediyordum, bir yanım bundan kurtulmak için delicesine çırpınıyordu fakat gittikçe suyun dibine batıyordum.
Her seferinde, belki de tekrar tekrar.
"Aral"
Ona doğru dönerek fısıldadım. Bakışları beni bulurken, bir yandan gözleriyle yolu takip ediyordu.
"Evimin önüne bir kutu bıraktılar, siyah bir kutu. İçini açtığımda kızıl saçlı, boynu kesik ve...bir gözü olmayan bebek çıktı. Benim adım Eva bebek diyip duruyor ve açıkçası ninni bile denmeyecek korkunç şeyler söylüyor. İçinde de bir not bulduk, Lessia'daki kanın kokusunu alıyor musunuz? Yazıyordu üstünde. Anlam veremiyorum bu bebek ve not neyin nesi?"
Direksiyonu tutan parmak boğumları beyazlaşırken, gerildiğini hissettim. Arabayı sert bir fren yaparak durdu ve bakışlarını yüzüme doğru çevirdi. Alnında beliren damarlar belirginleşirken, mavi gözlerinin yavaştan kızardığını hissettim.
"Tam olarak ne zaman geldi o kutu eve? Birini görebildiniz mi ? Herhangi bir ipucu?"
"Öğlendi sanırım, annem işten gelirken kapıda bulmuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geceyi Bekleyenler
Romance"Neden gece olmak için tüm bu uğraş? karanlık bir avuç su olsa, o suda boğulur insan. Sen hiç bile isteye boğulur musun Bolat?" "Gece olmak için bir uğraş yok ortada. Bir kere karıştıysan sende onun gibi olursun Alaca." Kalbim şimdi kışın ortasında...