"böyle bir şeyi nasıl saklarsın bizden?" aisha büyük bir kızgınlıkla ayağa kalktı ve salonda dolanmaya başladı.
"sadece... bu mesele özel olsun istedim size yemin ederim söyleyecektim fakat işler sarpa sarıyor kafamda çok fazla soru işareti var ve tanımadığım bir adam... bana yardım edeceğini söyledi"
aisha ezici bir bakışla gülümsedi "o herifin yalan söylememe olasılığı yüzde sıfır bloom nerden geldiği belli olmayan bir adamdan bahsediyoruz"
"belli olmayan şeyin sadece o olmadığını biliyoruz en azından"
"evet belli olmayan şey sensin sen ve her gece kaçıp dünyaya ayak basman"
bloom'un suratı sıkılmış bir hal almaya başladı "endişelenmeni gerektirecek bir durum değildi bu ama dürtülerim kesinlikle benim kontrolüm altında değil"
aisha duyduğu kelimeyle duraksadı "bir dakika... güçlerinden mi bahsediyorsun?"
bloom elementi olan ateşi ortaya çıkardı "kontrolden çıkarsam ya da beni tehdit için kullanırsa"
bloom kapının çalmasıyla sihri bırakır.
"ben kapıya bakayım bunu sonra konuşalım"
asiha kapıyı açar karşısında koruma çemberini zedeleyen duruşu asla ona güven vermeyen beatrix idi.
"bak bloom misafirimiz hiç eksik olmayıp tam da zamanında da gelmiş" beatrix göz devirerek içeri girer ve bloom'un karşına oturur.
"önemli gibi duran konunun üstüne geldiğim için hiç üzülmedim benim daha önemli konuşacaklarım var"
bloom tüm dikkatini ona verir beatrix bu okuldaki en güvenilmez perilerden biri gibi görünsede onun da oradan geldiğini biliyordu başkasına kolayca yalan söyleyebilirdi fakat karşısında ikilemde kaldığını görmek onun bloom'a karşı kolayca yalan söyleyemeyeceğini gösteriyordu.
"bu şehirde bizden daha fazlasını bilen biri var aster dell ve cadılar hakkında"
"bize yardım etmesini istemeliyiz" dedi ve masada duran krakerden bir parça aldı.
"öyle birinin varlığından niye daha önce haberdar değildik" bloom tek kaşını kaldırarak sorgulamaya devam etti.
"sana sormalı neden haberdar değildin ya da bekle... sky ile yiyişmekten vakit bulamadığın için mi?"
"ne saçmalıyorsun?"
"işini biraz daha ciddiyetle yap sadece gözlerini bu kadar nefretle seyirmene gerek yok bloom"
"söyleyeceklerin bitti mi?"
"gerisini ilerisi için saklıyorum" krakerden bir parça daha alır ve huzur bozucu bakışlarıyla ayağa kalkıp odadan çıkar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the fate ❧ valoom
Fanfic"görebiliyordu, bloom ona nefretle bakıyordu. gözlerinde yanan kor ateşi körükleyen valtor'dan bir başkası değildi."