the truth revealed

124 15 9
                                    

centuries - fall out boy

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

centuries - fall out boy

hesaplanamayan gücün olası bir harekette ortaya çıkış anı korkutur hakimiyet sahibini. kalbe giden damarlardan soluksuz akan kan gibi, bir bedeni çevreleyişi saniyeler içinde gerçekleşir. masumane hisler anlık olarak kaybolur. bir söz vardır; güç ona sahip olana kadar herkesi korkutur. fakat bazıları sahip olduklarından ciddiyetle korkar çünkü onlar sınırlarını hiç bilmez.

"artık çok geç... bu haberle ne kadar sarsılacağını biliyor olsa belki de hiç gelmeye tenezzül bile etmeyecekti."

"hayır... o her şeyin farkında. gücünün, aurasının ve benim kim olduğumun... kader bizim için yazıldı dmitra. benim gibi cüretkar bir adama ateşin en koyu haresi denk görüldü. dengeyi korumak için"

"ne bu şimdi? seni bunca yılın acısından ve intikamından alı koyan ne?"

"hiç bir şey. benim varlığımı doğuran tek güç amaçlarım. fakat onun benim için doğduğu da bir gerçek. ateş ateşe denktir dmitra. o sahte boyutta kalamazdı, benim varlığım olmadan bir hayat sürdüremezdi."

"becerilerini kontrol edemeyen bir insan parçasına bu özellikleri yüklemen sinirimi bozuyor... tanrı aşkına harekete geçmek için neyi bekliyorsun?"

valtor masasındaki mumları dikkatle yakarken kraliyet ailesine ihanet eden eski büyücü dmitra'ya baş kaldırdı.

"zamanı geldiğinde! sen sadece gördüklerinden beni haberdar et! karşılığını alacağın bir oyunda mızmızlık yapman çok gülünç"

"bilmediğim bir oyunda oynadığım gerçeğini değiştirmiyor bu... bu yüzden bilmem gereken ne varsa söyle..."

"ikinci bir kapı açılmak üzere. bu kapıdan geçtiğinde kavuşacağın o güç kaynağı düşün. ve kitabın kalan sayfalarını bulmam için bana hizmet et"

dmitra kafasını salladı fakat hiç bir şey söylemedi. valtor'u ambiyansı karanlık odada kendisiyle baş başa bıraktı.

kapının ardında onu bekleyenler günden güne içinde büyük etki yaratırken devamını getirmek zorunda hissediyor ve asla hiç bir güce karşı boyun eğmek istemiyordu. ve bu sırada bir başkasının yardımına değil hizmetine ihtiyaç duyuyordu. valtor masasında derin bir sessizliğe kapılırken çaprazında duran büyük boy aynasını kara büyüsüyle yoğun dumanlara hapsetti. dumanlar azaldı ve bloom'un yalnız başına ne yaptığını gösteren bir pencere haline geldi. onu sessizlikle seyreden valtor, içinde yatan gücün neden hala arşa çıkmadığı düşüncesine kapılırken bloom'un bu düşüncesini duyduğundan bir habersizdi.

the fate ❧ valoomHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin