21: hikayemizi baştan yazıyoruz.

1K 87 13
                                    

bölüm 21:
hikayemizi baştan yazıyoruz.

×
×
×

Yeonjun hemen karşısında oturan sevgilisini yüzünde geniş bir gülümsemeyle izliyordu.

Ciddi bir yüz ifadesiyle elindeki dosya hakkında bilgi verirken kesinlikle çok havalı gözüküyordu. Çatık kaşları, gözündeki kemik gözlüğü düzeltişi, saçlarını geriye yatırışı ve Yeonjun'a attığı kaçamak bakışlar... Bütün bunlar şu an haddinden fazla ilgi çekici geliyor, oturduğu yerden kalkıp dudaklarına yapışmamak için zor duruyordu.

Geçenlerde verdikleri yeniden evlenme kararı aklına gelince heyecanlı bir nefes bıraktı. Bu kararı vermişlerdi vermesine ama daha sonra hakkında hiç konuşmamışlardı. Ne yapacaklarını, ne zaman yapacaklarını hiç bilmiyorlardı. Bugün bu konu hakkında konuşmayı aklının bir yerlerine not etti.

O gece yaşadıkları güzel anlardan sonra birbirlerine olan duvarları tam anlamıyla yıkılmış gibiydi. Yeonjun bu durumdan çok mutluydu. Tıpkı eski günlerdeki gibi olmaları içini sıcacık yapıyordu.

Kolunun dürtülmesiyle irkilip yanına döndü. Taehyun göz kırpıp kafasını 'Ne oldu?' dercesine iki yana salladığında Yeonjun oturuşunu düzeltip boğazını temizledi.

"Ne düşünüyorsun öyle dalgın dalgın?"

"Hiç, dalmışım."

Taehyun anladığını belirten bir mırıltıyla cevap verdikten sonra Soobin'e kısa bir bakış atıp tekrar Yeonjun'a döndü. "Aranız nasıl? Her şey yolunda mı?"

"Çok iyi, her şey yolunda. Mutluyum."

Taehyun onun bu heyecanlı ve neşeli ses tonuna kıkırdadı. Soobin'in de son günlerde çok neşeli olduğunu görüyordu ve ikisi adına mutluydu. Taehyun bakışlarını bu sefer Soobin'e çevirdiğinde onun da ara ara gözlerini Yeonjun'a çevirip gülümsediğini gördü. İkisini böyle tatlı tatlı görünce aklına kendi sevgilisi geldi. Daha sabah yanındaydı ama yine özlemişti. Gözünün önüne gelen yüzle genişçe gülümsedi. Beomgyu ile sevgili olacağı aklının ucundan bile geçmezdi ama hayat bazen böyle ufak oyunlar oynayabiliyordu. Evet, birkaç yıl öncesine kadar sürekli atıştığı çocukla birlikte olduğu için şaşkındı ama bir o kadar da mutluydu.

***

Yeonjun sevgilisinin odasının önüne geldiğinde kapıyı tıklattı ve gel demesini beklemeden içeriye girdi. "Sevg-"

Sözünü bölen şey, gerginliği on metre öteden belli olan sevgilisinin karşısında oturan kayınvalidesiydi. Derince yutkunduktan hemen sonra saygıyla eğilip selam vermiş ve "Hoş geldiniz." demişti.

Yaşlı kadın kin dolu bakışlarıyla Yeonjun'u süzmüş ardından ona cevap vermeden oğluna dönmüştü. Bu tavrı hem Yeonjun'u hem Soobin'i daha çok gererken Yeonjun sevgilisine çekingen bir bakış atarak konuştu. "Ben çıkayım, müsait olunca gelirim."

"Gerek yok, ben de gidiyordum zaten. Artık oğlumla konuşacak bir şeyim kalmadı."

Soobin şaşkın bir ifadeyle annesine döndü. "Ne diyorsun anne sen?"

"Duydun. Bundan sonra yaptığın hiçbir şey umrumda değil. Zaten görüyorum ki benim fikirlerimin senin için hiçbir önemi yok."

Yeonjun olduğu yerde gergince kıpırdanırken Soobin gitmek için ayağa kalkan annesinin kolundan tuttu. "Anne neden yapıyorsun bunu? Beni neden anlamak istemiyorsun?"

"Ben sadece senin iyiliğini düşünüyorum."

Soobin annesinin öfkeli gözlerine bakarken yorgun bir nefes bıraktı. "O zaman sevdiğim adamla birlikte olmama neden izin vermiyorsun? O olmadan nasıl mutlu olabilirim anne?"

Yeonjun sevgilisini hüzünlü bakışlarla izlerken kapının yanındaki duvara iyice sinmişti. Aralarına girmek istemiyordu ama Soobin'in çaresizliğini izlerken kendini tutmakta zorlanıyordu.

Annesi Yeonjun'a kısa bir bakış attıktan sonra alayla güldü. "O sevdiğin adam hiçbir açıklama yapmadan seni terk edip gitti. Yine aynı şeyi yapmayacağını nereden biliyorsun? Ben oğlumu tekrar mahvolmuş bir hâlde görmek istemiyorum."

Soobin annesinin sözleriyle gözlerini sıkı sıkı kapatıp başını önüne eğdi. Özellikle Yeonjun'u kırmak için seçilmiş gibi sertti sözleri. Öyle de olmuştu. Yeonjun boğazındaki yumruyu geçirmek için yutkunmuş dolan gözlerini gizlemek için başını önüne eğmişti. Soobin'in kendisi yüzünden acı çektiğini duymaya dayanamıyordu artık. Kendinden nefret ediyordu.

Soobin yere eğdiği bakışlarını kaldırıp Yeonjun'a döndüğünde Yeonjun da hissetmiş gibi kafasını kaldırıp ona bakmıştı. Gözleri, sevgilisinin gözlerinin tam içine değerken mırıldandı Soobin. "Öyle bir şey olmayacak. Bu sefer bırakmayacak."

Artık bir şeylere koşulsuz inanamıyordu ama olmasını istediği şey buydu. O yüzden kendinden emin bir şekilde söylemişti bu sözleri. İstiyordu ki Yeonjun da kendinden emin olsun ve tekrar aynı şeyler yaşanmasın. Yeonjun sevgilisinin söz ister gibi olan bakışlarına gülümseyip usulca kafasını salladı. "Bırakmayacağım. Söz veriyorum."

Sanki annesi orada değilmiş gibi sadece birbirlerine bakıyorlardı. Yeonjun'un gözlerindeki kararlılık Soobin'i gülümsetti.

Annesi bakışlarını ikisi arasındaki gezdirirken oğlunun bu hâline derin bir nefes bıraktı. Oğlu henüz dersini almamış olmalıydı. Kendisi onun için endişelenirken Soobin kendi canını yakmak için büyük bir çaba veriyor gibiydi. O yüzden bırakmaya karar verdi. O anne olarak elinden geleni yapmış, oğlunu uyarmıştı. Bir gün Yeonjun'a yeniden inanarak yanlış yaptığını anlayacağını biliyordu. Ama artık elinden bir şey gelmezdi. Yaşayıp göreceklerdi.

Arkasını dönüp odadan çıkmak için kapıya yöneldiği sırada Soobin bu sefer arkasından gitmek için bir çaba göstermedi. Annesinin onu düşündüğünü biliyordu ama kendisi kör kütük aşık olmuştu. Ona yıllar sonra kavuşmuşken vazgeçemezdi. O kadar güçlü olduğunu düşünmüyordu.

Annesi kapıyı kapatıp odadan çıktığı sırada Yeonjun kendine gelip eliyle kapıyı gösterdi. "Annen gitti."

Soobin adımlarını kapının yanında duran sevgilisine doğru atarken mırıldandı. "Gitsin."

"Ne yapacağız? Yani ne yapacaksın? Annen hâlâ beni istemiyor gibi."

Soobin Yeonjun'un yanına geldiğinde derin bir nefes bırakıp kollarını boynuna sardı ve burnunu boynuna yerleştirdi. Yeonjun hiç beklemeden sarılışına karşılık verirken onu sıkı sıkı sarmıştı.

"Yeonjun biz ne zaman evleneceğiz?"

Yeonjun duyduğu soruyu idrak edemezken kaşlarını çattı. "Ne?"

"Bana yeniden evlenmeyi teklif ettin ya," dedi Soobin elini ensesinde dolandırırken. "Ne zaman evleneceğiz diye soruyorum.

"Bilmem, ne zaman istersen o zaman evleniriz."

Evlenelim artık."

Yeonjun aldığı cevapla genişçe gülümsedi ve onaylarcasına başını salladı. Bu kadar baskıya rağmen kendisinden vazgeçmemiş olması şu an onu aşırı mutlu etmişti. "Ben henüz hazır değilsindir diye sık boğaz etmek istememiştim. İstersen hemen hazırlıklara başlayabiliriz."

Soobin yüzündeki gülümsemeyi korurken yanağına sakin bir öpücük kondurdu. "Olur. Ne gerekiyorsa yapalım. Zaten tecrübeliyiz."

Bu söylediği ikisini de güldürdü. Her ne kadar ikinci seferleri olsa da çok heyecanlı ve gerginlerdi. Çünkü bu sefer ortada sadece aşk değil can yakıcı bir geçmiş, uzun süren bir ayrılık da vardı. Yine de geçmişi olabildiğince ilişkilerine yansıtmayacak, hikayelerini baştan yazmaya çalışacaklardı.

Ve bu sefer hikaye mutsuz sonla bitmeyecekti.


***
off ayda yılda bi bölüm atiyom o da kısa oluyo... ama elden bu kadarı geldi 😔

yeni hayatıma alışmaya çalışıyorum askolar sorry 💗

bu arada finale cok az kaldı 🥹

30 eylül 2022

exhusband || yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin