・゜Bölüm┆13°。

60 6 14
                                    

Almanya...

Bu bölümü Reina_Elysion a itfah ediyorum. Teşekkür ederim bebeğim❤️💜🦋

Çocuk uyandığından beri yanında duran cüsseli beden ağzını açmamıştı. Sıkıntı şu ki hadrian uyanalı 2 gün olmuştu. Onun yapması gereken işleri vardı yahu, mesela geçmişe gidip kardeşlerinin ismini Belirleyecekti o. Ama adam bir saniye yanlız bırakmıyor, kuyruk gibi yanında dolanıyordu. Kahvaltı yapan ikili yine sessiz kalıyorlardı. Sessizliği bozan kalın sesi ile gellert oldu.

"1976."

Hadrian adamın dediği anlamamıştı, ağzına bir zeytin atıp kafasını çaprazında oturan adama çevirdi. Beyazlamış saçları 'ben yaşlıyım' diye bağırıyordu. Gözlerinin eskiden mavi olduğunu düşündüm, şimdi ise belki bir gözü onun bile değildi.

"en büyük olanının doğum tarihi. Baban söyledi."

Hadrian belli belirsiz kafasını salladı ve ağzındaki zeytinin çektirdiğini tükürdü. Grindelwald'ın çatal bıçak sesi birden kesilince hadrian ilk başta umursamamıştı. Kesik kesik nefes sesleri ve dikkatli bakışları üstünde hissetmeye başlayınca tedirgin oldu ama hala yemek yemeye devam etti genç adam. Ama çaprazındaki adamın eli onun saçlarına gittiğinde hadrian kafasını ona çevirmişti. Adam biraz daha genç adama yaklaştığında hadrian kafasını sağa çevirerek bu romantik anı bozmuştu. Karşısında oturan adam sessizce iç çekip elini onun saçlarından çekip masadan kalkıp gitmişti.

"çok yakındı..."

Diye fısıldadı hadrian, ciddi anlamda yakındı ve bu yakınlık, sonucu kötü bitecek derecede iyiydi. Aklına riddle ile dolduran hadrian en azından 2 günlüğüne onu unutmuştu, lakin yine bir karanlık lord Bozuntusu onu kaçırmıştı ve babası onu kurtarmak için gelmiyordu bile! Hadrian ona tirip atacaktı, zaten tiriplere alışkındı babası ama bunu sorun edeceğini bilemezdi.

Çocuk doyduktan sonra kalkmış ve büyük boş yemek salonundan çıkmıştı. Aniden kolundan tutulup merdiven altına sürüklenmesi ve duvara yaslatılıp birinin göğsüne çarpması kısa sürmüştü. Gözlerini açıp baktığına karşısında grindelwaldı gören hadrian'ın dili tutulmuş bir şekilde ağzını aralamıştı.

"kapa çeneni, bir şeyi test edeceğim ve sonra hafızanı sileceğim."

Zaten çocuğun konuşmasına izin vermeden dudaklarına yapışmıştı. Hadrian bunun şokunu atlamadan ona dayanan sertlik ile adamın ağzının içine inledi. 'Lanet olsun size hormonlarım!' diye geçirdi içinden küçük cüsseli çocuk. Adam onun bu inlemesini daha çok duymak ister gibi sanki olabilirmişçesine onu biraz daha duvara yaslayıp altındaki sertliği onun küçüğüne bastırdı. O sırada adamın dili hadrian'ın ağzını talan etmişti, en sonunda ayrıla ikili birbirlerine bir süre baktıktan sonra yine sessizliği bozan grindelwald olmuştu.

"yıl olmuş 2002 ve ben, kahraman ilan edilip birden öldürülen ve sonra Tanrının oğlu olarak çıka gelen hadrian Luciferson'u öpüyorum. Hoşuma gitmedi değil ama hafızanı silecek olmam kötü. Daha ateşli şeyler yapabilirdik."

Hadrian o an tarihi öğrenmiş oldu. Neyseki 2002'e geri dönmüştü ama kötü tarafı, lanet olsun ki adam onu öpmüştü! Az sonra adam bir kelime ile çocuğu bayılttığında onun kollarına yığılmıştı, grindelwald kalkmış aletine bakıp göz devirdi. Bu yaştada kalkamazdı, değil mi? Gerçi eğer ölümsüz olsaydı sıktıntı etmezdi ama son şansı buydu. Çocuğun hafızasını silmiş gibi yapıp çocuğun olanları hatırlamasına izin verecek ve onu kendine aşık edecekti. Buda onu Ölümsüz yapacaktı, elbette riskler vardı ama her şeyin bir sebebi vardır. Değil mi? Kim bilir belki tam tersi olurdu, ne malum ölümsüzlük isterken aşkı bulmayacağı?

・゜〄°。Cinizler; Son 4 Efendi°。〄・゜  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin