Herkese merhaba arkadaşlar bu bizim ilk kitabımız olacak.Bizlere destek olursanız çok seviniriz.Güzel bir hikaye sizleri bekliyor umarım beğenirsiniz.Yorumlarınız eksik etmeyin:)
Hasret;
Sabah uyandığımda bağrışma sesleri kulağıma boğuk bir şekilde geliyordu.Uyku sersemliğiyle ne olduğunu anlayamadım.Sonradan idrak ettim ki tabiki de bu sesler annemle babamın kavga etmesinin sesleriydi.
Bu sesler bana ve ikizim hazal'a o kadar çok tanıdık geliyordu ki nede olsa alışmıştık.Babam...annemi ve bizleri çok yıpratıyordu.Oysaki annem onun iyiliği için çabalıyordu.Ama babam kafasının dikine gitmeyi hep severdi.Çok aksi,huysuz bir insandı.Kaba kuvvet en çok sevdiği şeydi.Ondan pek haz etmezdik.
Yatağımdan yavaşça kalktım ve komidinimin üzerinde duran telefonumu mesaj atmak için elime aldım.Çünkü hazal yatağında yoktu."Hazal neredesin,seni merak ettim annemle babam yine birbirine girdi çabuk gel.!"mesaj atıp telefonumu geri yerine koydum.İki dakika sonra bana cevap mesajı geldi."Hemen geliyorum sana anlatacaklarım var."Bu mesaj bana merak uyandırmıştı.Hazal yine neyin peşindeydi.Zaten evde huzur yoktu,bir de başımıza iş açılsın istemezdim.Hızlıca yatağımı topladım.Saçımı at kuyruğu yapıp üstümdeki pijamalardan kurtuldum ve banyoya ilerledim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra annemin yanına gittim.Yine annemin iki gözü iki çeşmeydi,mutsuzluğu yüzünden okunuyordu.
"Anne,bu sefer neden kavga çıktı?"dediğim sırada annem beni görünce iyice ağlamaya başladı.Nede olsa o, ikizim ve ben adına yaşıyordu.Babam annemi bu yaşına kadar hiç mutlu edememişti.Annem için mutluluk Hazal ile bendim."Vallahi kızım nasıl söylesem bilemedim baban evin kirasını kaç aydır ödemediği için ev sahibi bugün beni temizliğe giderken gördü ve bana çok kızdı kirayı ödememiz için bize iki gün süre verdi.Ama babana öde dediğim için herzaman ki halini takındı." dedi.
Beynimden vurulmuşa döndüm.Nasıl yani biz artık dışarıda mı kalacaktık.Bir bu olmamıştı bu da oldu tam oldu.Biz hüznümüzü yaşadığımız sırada kapı çaldı.Gelen muhtemelen Hazal'dı.Kapıyı açtım.Hazal zaten mesaj attığım için kavga olduğunu biliyordu,fakat detayları bilmiyordu.Hemen çıkışarak sordu"Anne,Hasret neler oluyor bu sefer sıkıntı ne?."ona
bütün olayları anlattık.Babam da kapıyı çarpıp çoktan evden çıkmıştı.Gideceği yer tabiki de kıraathaneydi.Yüzsüz gibi birde oraya okey oynamaya gidiyordu ve bu durum beni çileden çıkarıyordu.Ne yapacağımızı hep bir elden düşündük.O sırada annem "Hazal,sen nereden geliyorsun bu erken saate nereye gittin kızım?"dedi.
Hazal;
Annemin bu soruyu sormasıyla olduğum yerde irkildim.Ne diyecektim artık açıklamanın vakti gelmişti.Çünkü uzun zamandırlı gizlice sınava çalıştığımı bir ben bir Allah biliyordu.Daha fazla saklamak beni yoracaktı."Anne ben üniversite sınavına girdim."Bir hışımla söylemiştim.Üstümden bir yük kalkmıştı."Hazal sen ne dediğinin farkında mısın kızım? biz daha evin kirasını ödeyemedik dışarıya atılacağız seni nasıl okutalım aklını başına devşir yavrum Allah için."diyerek kendini oflayarak koltuğa attı.
Ama ben bu sefaletten bir an önce kurtulmak istiyordum.Göz yaşlarıma hakim olamazken ikizim hasret beni kendine çekerek sımsıkı sarıldı.Beni teselli ediyordu."Üzülme hazalım elbet sende bir gün hayallerine kavuşacaksın Allahtan ümidimizi kesmeyelim."dedi.
"Ne zaman hasret ne zaman! artık herşey üstümüze sanki bilerek geliyor gibi.Dayancak gücüm kalmadı.Biz şimdi ne yapacağız?"dediğim sırada annem ben ve hasret birbirimize baktık o kadar çaresizdik ki kara kara düşünmeye başladık aklımıza en uygun fikir,Hasret ile ben hem çalışıp hemde yeni bir ev ayarlamalıydık.İş bize düşmüştü.Bu koskoca İstanbul'da ne yapacaktık? çok korkuyordum.Eminim hasrette benim içimdeki korkuyu hissediyordu sonuçta ikizdik.
bu gidişle üniversiteye gitmek istemem hayal oldu.O gün mutsuz, karamsar bir şekilde akşamı zar zor ettik.
Sabah kalktığımda hasrete baktım.O daha uyanmamıştı.bense yatağımdan sessizce doğrulup babamın eve gelip gelmediğini kontrol etmek için eski püskü olan ayakkabılığımıza baktım.Onun ayakkabıları orada değildi.Eve gelmesini açıkcası hiç istemiyordum.Ama iyi bir aile olmayı hep istiyordum ve biz bunu beceremiyorduk.Arkamı döndüğümde hasretin uyandığını fark ettim.Oda benim gibi ayakkabılığa bakmaya gelmişti.İkimizde birbirimizin gözlerinin içine baktık gözlerimiz dolmuştu.Çabucak toparlanarak sırayla banyoya girdik daha sonra ikimizde mutfağa geçerek dolaptaki bir kaç kahvaltığı çıkardık.Bunları annem alıyordu,Babam eve hiç bakmıyordu otel gibi kullanıyordu.
Annemde kalktığında sofraya oturduk.Herkesin bugün görevi vardı.Annem temizliğe Ceyda ablanın evine gidecekti.Ben ve ikizim iş ve ev bulmamız lazımdı.En azından herkesin annesi gibi bizimde annemiz sadece evine bakmalıydı.
Hasret;
"Karnını doyurduysan hadi hazal hemen vakit kaybetmeden çıkalım."diyerek çantamı koluma taktım.Annemi öptük evden çıktık.Uzun uzun yürüdük çok terlemiştik çokta susamıştık.Cebimizde temkinli kullanmamız gereken paramız vardı.Biz hayatımızda hiç ailecek yemeğe gitmemiştik.Ailecek tatile de gitmemiştik.O tip ailelere çok özenirdik.İkizimle ben bir kere olsun uçağa binmemiştik yüzmede bilmiyorduk.Üzülsekte anneme belli etmemeye çalışıyorduk.Çünkü annem bizim için zaten elinden geleni yapıyordu.Bunların sorumlusu hep babamdı.On dokuz yaşımıza basmıştık.Küçüklüğümüz zehir zembelek geçmişti şimdi de değişen hiç birşey yoktu hatta işler iyice zorlaşıyordu.Babamı affetmeyecektik.Uzun uzun düşüncelerimden sonra hazal'ın bana seslendiğini duydum.
"Hasrett! bak garson aranıyor ilanı asmışlar ben oraya girip soracağım."Diyerek merdivenleri seri şekilde çıktı.Bende arkasından onu takip ettim.Orta yaşlı karizmatik bir adam kasanın orada duruyordu.Büyük ihtimalle dükkanın sahibi bu adamdı.
Hazal;
"Merhaba ben kapıya astığınız ilanı gördüm eğer mümkünse burada çalışmak isterim."
"Merhaba,hoşgeldiniz buyrun ofisime geçelim.Sizinle şartları konuşalım."diyerek hasretle beni ofisine götürdü.Çok heyecanlıydım bu benim ilk deneyimim olacaktı.Uzun bir konuşmadan sonra adam "biz size dönüş yapacağız." dedi.Dükkandan çıktık hava kararmaya başlamıştı bayağa yorgunduk ama yinede bakmamız gereken bir ev vardı.Onuda yarın bakacaktık çünkü hasrete henüz iş bulamamıştık ve benim işimden de emin değildik.Durağa geldik ve gelen otobüse binerek evin yolunu tuttuk.
kapıyı çaldık açan annemdi.Meraklı gözlerle bize bakıyordu salona geçtik. "Noldu kızım nasıl geçti anlatın bakalım."Diyerek yüzümüzü okşadı."Anne bugün hazal için bir dükkana girdik.Adam bize geri dönüş yapacağını söyledi.Bekleyip göreceğiz...Zaten iş aramaktan çok birşey yapamadık yarın tekrardan çıkacağız."Böylelikle konu kapanmıştı yemek için sofraya oturduk.Tam yemeğimize başlayacağımız sırada kapı hiddetli bir şekilde çalmaya başladı.Hepimiz telaşlan kapıya yöneldik.Annemi arkama alarak kapıyı açtım.Hasrette yanımdaydı.Bu gelen babamdı.
Çok kötü kokuyordu sarhoş olduğu her halinden belliydi.Bir anda "Siz beni katil mi edeceksiniz he!!!? bugün herkes sizin iş aradığınızı bana söyledi.Kızların çalışması nerede görülmüş?!! evin derdi size mi düştü kirasını da hallederim faturasını da."diyerek elini kaldırdı.Annem gelen refleksle babamın elini tuttu."Yapma cevat, ozaman evine bak!! hala içkili eve geliyorsun!! benim kızlarımın hiçbir suçu yok onlar bizi düşünüyor."
"EEEEh! çekil şurdan be kadın başıma belasınız bıktım sizden geberin gidin nereden evlendim seninle bu kahpeleri doğurttum sana."diyerek bir kaç eşyayı yere fırlatıp odaya yalpalayarak gitti.Geriye sadece bizim gözyaşlarımız kaldı.Ne zaman sevgisini görmüştük ki babamın hiçbir zaman üstelik bu yaşımızda hala kötü sözler işitiyorduk o kadar zorumuza gidiyordu ki Herzaman ki gibi birbirimizi teselli ederek yataklarımıza döndük sabah ola hayrola...Bakalım yarın bizim için ne getirecekti.?
Birinci bölüm sonu.
Destek ve önerilerinizi bekliyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Zaman
Teen Fictionʜᴇʀ ᴀɢ̆ʟᴀʏᴀɴ ɢüçsüᴢ ᴅᴇɢ̆iʟᴅiʀ. ᴛıᴘᴋı ʜᴇʀ ɢüʟᴇɴiɴ ᴍᴜᴛʟᴜ ᴏʟᴍᴀᴅıɢ̆ı ɢiʙi. Hazal ve Hasretin yoksulluk,acı ve ümit dolu hikayesi. Bu hikayede ikiz kardeşler ne yapacaklardı? Nelerden vazgeçecek veya nelere boyun eğeceklerdi.