Ayaklara İlk Bakış

717 9 1
                                    

                                                                    Ertesi Gün


Olan olayların ardından eve gidip bütün gün ağlamıştım. Gözyaşlarımı çoraplarımla silmekten sırıl sıklam olmuştu. Sabah olmasına rağmen hala kurumamıştı fakat mecburen onları giyip okulun yolunu tuttum. Islak çoraplarımla şıp şıp diye ilerlerken cennetten inmiş kaslı meleğimi aklımdan geçiriyordum. Okula daha çok mesafe olmasına rağmen onun kusursuz terinin kokusunu alabiliyordum. Keskin ama büyüleyici bir koku, tam anlamıyla şaheser. Onu düşünürken zaman çok hızlı akıyordu, anında okula varmıştım. Sınıfa girdiğimde ise onu benim sıramda otururken gördüm. Acaba beni çok mu özlemişti, olabilir miydi?

Rukiye: Merhaba, yine ben Rukiye. Acaba yerimden kalkabilir misin?

Sözlerimin ardından tek kelime dahi duyamadım. Yalnızca anlık bir şekilde suratıma bakıp, sanki bir ucubeymişim gibi kafasını geri çevirdi. Her ne kadar durum vahim olsa da çok heyecanlıydım. Ah, benim yakuşuklu meleğim! Yakında benim olacaksın, ayaklarımız bir olacak.

Yine hayallerime daldığım sırada Necla bana seslendi. 

Necla: Kız Rukiye, gel benim yanımda otur. (fısıldayarak) Sana bu çocuktan uzak dur demedim mi? Çocuk seni takmıyor bile.

Rukiye: Sen karışma Neco, o benle meleğim arasında.

Necla: O senin meleğin değil. Daha adını bile bilmiyorsun.

Rukiye: Öğreniriz bundan kolay iş mi var?

Hemen sert erkeğime dönüp:

Rukiye: dün senden cevap alamamıştım. Adını söyler misin?

Ve yine takmadan arkasını döndü. Anlık bir şekilde sinir olmuştum, fakat sinirim yakuşuklu erkeğimin ayaklarına doğru kaymaya başlayınca geçti.

Necla:(alaycı bir şekilde) Bundan kolay iş yok.

Rukiye: Bana bak Necla! Sen yoksa bu çocuğu kendine mi ayarlamak istiyorsun? Ayağını denk al, bu çocuk benim! Onu ben ayartacağım. O zaten senin sümüklü suratına, siğilli dudağına ve bacağım kadar kalın ve bitli kaşlarına bakmaz.

Necla: Benim o çocukta zaten gözüm yok Rukiye. Fakat senin yüzüne de baktığı yok, kendini kandırma.

Necla'ya gıcık olmuştum. Neyse ki konuşma bitmeden ders başlamıştı, yoksa konuşma Necla için kötü bitecekti. Dersin bitimine doğru gözlerimin, yakuşuklu cennet parçamın ayaklarına odaklandığını fark ettim. Zihnim kafamı çevirmemi söylüyordu ama gözümü kırpamıyordum bile. Ayakları sanki 48 numaraydı, upuzun ve oldukça kalın... Onun cezbedici ter kokusuyla bütünleşince tam manasıyla cennetten inmiş bir çift ayak gibi karşımda duruyorlardı. 




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Cennetten Gelen Bir Çift AyakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin