"İstersen beraber bekleye biliriz"
"Olur "dedim ve gülümsedim.
"Tek kardeşin ve sen mi yaşayacaksınız. Yani ailen falan"
"Onlarla değil sadece biz yaşıcaz. Belki arkadaşlarım gelir ama pek sanmıyorum. "
"Hmm... Türkiye'de sevgilin var mıydı"
"Hayır "dedim ve yolu izledim. Daha pek konuşmadık. Sesiz bir şekilde öylece zamanın geçmesini bekledik.
"Vine'nın hesabın var mı "
"Evet ne oldu" dedim ve ona döndüm.
"O zaman bizi tanıyorsundur"
"Hatırlamıyorum"
"Magcon grubu. Bilmiyor musun"
"... Bir dakika siz hani şu vine çıtırları dedikleri"
"Evet biliyorsun demekki."
"Ah hayır. Aslında Deniz diye arkadaşım vardı. O sizin grubunuza hayran sizin posteriniz var diye dergi almıştı. Orda Vine çıtırları diyordu. "
"Hmm. Demek bilmiyorsun"
"Malesef" dedim ve tekrar önüme döndüm. Telefonu çıkardım.
"Soyadın ne""Grier"dedi ve vine'a grip. Nash Grier yazdım. İlk bir sayfa çıktı ona girdim. Bakmamla donup kalmam bir oldu.
"Ne kadar takipçin var" dedim ve küçük bir kahakaha attı. Sırayla bir vine'larını izledim.
"Vine'ların çok güzel ve komikler"
"Teşekkür ederim... İstersen bir gün beraber çekebiliriz"
"Olur "dedim ve konuşmadan gelmelerini bekledim.
Nash
Başek uyumuştu. Bunu kafası birden omzuma düşünce anlamıştım. Kafasını bacağıma koydum ve ayaklarını çimenlere uzattı. Saçlarını gözünden çekip kulağının arkasına götürdüm...
Saat altı olmak üzereydi. Başek hâlâ uyuyordu. Yavaşça gözlerini açtı. Kafasını birden kaldırdı.
"Imm...şey ben özür dilerim. Uyuya kalmışım"
"Önemli değil"
"Saat kaç "
"Altıya geliyor"
"Biraz sonra burda olurlar... Burda benimle beklediğin için teşekkür ederim. Şimdi benim gitmem gerek"
"Nereye"
"Hava alanına "
"Bekle ben seni bırakırım. Hem bu saatte taksi bulamassın"
"Buna gerek yok"
"Var" dedi ve kolumdan çekiştirerek arabanın kapısını açtı ve bindim. Nash'da bindikten sonra sürmeye başladı.
Hava alnına geldiğimizde arabadan indim ve uçağın ineceği yere gittik.
Bir kaç saat sonra uçak indi. Reşat kucağında Emre ile beraber indi. Yanına gittim ve Emre'yi kucağıma alıp Reşat'a sarıldım. Yanağınddan öptüm. Emre'nim yanağından öptüm. Reşat Nash'a baktı.
"Bu Deniz'in hayran olduğu gruptaki çocuk değil mi"
"Evet. Evlerimiz yan yana. Daha yeni tanıştık. "
"Tamam. Başak ben artık gidiyorum. Daha sobra gelirim sizin yanınıza tekrar."
"Reşat sende burda kalır mısın. Yanımızda dur lütfen"dedim. Reşat'tan bunu istedim. Annesi ve babası trafik kazasında ölmüşlerdi. O günden beri bizde kalırdı.
"Lütfen onlarla yaşamanı istemiyorum." dedim ve ellerinden tuttum.
"Lütfen""Tamam"dedi ve yanağından öptüm.
"Hadi gidelim. Sen ver bana Emre"dedi ve kucağımdan aldı. Dedi ve ilerledi peşinden gittim."Ben sizi bırakim isterseniz ben bırakim"
"Gerek yok biz gideri "dedi Reşat ve hızla ilerledi.
"Özür dilerim"dedim ve Reşat'ın yanına ilerledim. Bir taksiye bindik ve evin adresini söyledim.
Eve geldiğimizde Emre'yi yatağa yatırdım. Üzerini örtüp. Aşağı indim. Reşat oturmuş bekliyordu.
Yanına gittim ve oturdum. Koluna sarıldım ve başımı omzuna koydum. Birden ağlama sesi gelmeye başladı.
"Abla. Abla"dedi ve koşarak yukarı çıktım. Emre yatakta oturmuş ağlıyordu. Yanına gittim ve bana sarıldı.
"Ağlama bak ben burdayım"dedim ve sustu. Kucağıma alıp aşağı indirdim.
"Bakın kim uyanmış"dedim ve Reşat Emre'yi kucağına aldı.
"Nerdemiş benim aslanım"
"Burda"diye bağırdı ve gülmeye başladım. Kapı çaldı. Kapıtı açtım ve Nash gelmişti.
"Merhaba ben kardeşine oyuncak almıstım. Belki sevinir diye düşündüm." dedi Reşat yanımıza geldi.
"Başak ne oluyor"
"Şey... Nash Emre'ye oyuncak almış"
"Ben kardeşime de almıştım. O sırada Başeğin kardeşi geldi aklıma ona da aldım"
"Gerek yok kardeşim. Sen git mümkünse bir daha da gelme"
"Reşat"
"Başak 1 dakika" dedi vr Nash'a döndü.
"Hadi yaylan""Yaylan"
"Git yani" dedi ve Nash'ta araksını döndüp gitti. Reşat kapıyı kapattı.
"Reşat ayıp oluyo ama. Çocuk gelmiş burda iyilik yapıyo niye tersliyosu" dedim ve içeri geçtim.
"Başak bunlara belli olmaz. İlk önce yüz verir sonra kullanıp atar. Uzak duracaksın "
"Abartma Reşat. Oda senin gibi biri"
"Sen beni dinle. Ben yorgunum biraz dinlenicem. "
"Tamam ben Emre'yi parka götürücem"
"Tamam ama kimseyle konuşma"
"Reşat" dedim ve oflayarak yukarı çıktı.
"Emre hadi parka gidelim mi"
"Evet"dedi ve elimi tuttu. Dışarı çıktık ve ilerledik. Nash ve kardeşi bahçelerinde oyun oynuyordu.
"Hey. Sky parka gitmek ister misin"
"Evet " dedi ve ayağı kalktı. Nash bizi gördü.
"Hey. Başek selam"
"Selam"
"Nereye gidiyorsunuz. Yolu tarif edim istersen."
"Parka gidecektik biz"
"Bizde istersen beraber gide biliriz"
"Olur"dedim ve kardeşiyle yanımıza geldi ve yolda ilerledik.