...Artık karşısındaki yüz daha da belirginleşti ama onu tanımıyordu buralarda yabancıydı: Beyaz bir gözlük takıyordu , aynı şekilde o maskeli adam gibi zırh giyiyordu ve üstündeki mavi tshitte adı yazıyordu fakar zırh yüzünden sadece birkaç harf görünüyordu. Anladığı kadarıyla da adı George olmalıydı.
George:
- Sakın ani bir hareket yapma yoksa vücudunu delik deşik ederim.Tommy:
- Sakin ol ve sınır bölgesinde ne işiniz var sizin?George:
- Bu seni ilgilendirmez ve şimdi senin gibi bir çocukla uğraşmak istemiyorum o yüzden git başımdan.Tommy elinin arkasından silahı çekti ve George'un kafasına doğrulttu. Fazla bir tepki vermedi sanki arkasında duran büyük bir güç var ve buna güvenerek korkmuyor gibiydi. Hatta o kadar çok özgüveni vardı ki mantar şeklindeki şapkasını çıkarttı ve silaha doğru daha çok yaklaştı.
George:
- Bana bunu asla yapamazsın senden daha güçlüyüm ve eminim daha silahın nasıl kullanılıcağını dahi bilmiyorsundur.Alaycı şekilde gülümsüyordu fakat bu daha fazla sinir bozucu olmasını sağlıyordu. Tommy parmağını tetiğe koydu ama arkasından şiddetli bir kan kokusu gelmeye başladı. Bu onu ürküttü ve göz bebekleri küçüldü. Kan kokusu çok yoğundu ve bu mide bulandırıcı şekilde adım atma sesleriyle koku git gide daha da yakınlaşıyordu. Tommy en sonunda silahı adamın kafasından çekti ve arkasına baktı.
Maskeli adam karşısına geldi ve ona karşı silah doğrultuyordu ama tek sorun silah doğrultması değildi çünkü diğer elinde tuttuğu pusula ağaç evdeki pusulaydı.
O pusula ağaç evi temsil ediyordu ve bunu alması için ağaç eve girmiş olması gerekiyor o zaman Ranboo ve Tubbo'ya ne oldu? Ya arkadaşlarını öldürmüşse?
Tommy bir anda dengesini kaybetti ve dizlerinin üstüne çöktü:
???:
- İyi işti George tabi genel olarak bütün görevi ben üstlendim.George:
- Önemli olan pusulaydı şimdi işimiz bitti peki ya ağaç evdeki çocuklara ne yaptın????:
- Ah onlar mı endişelenme onların işini hallettim.Tommy bu sözleri duyunca daha fazla boğulmaya başlıyordu. Güçsüz kaldı ve ne yapacağını bilmiyordu. Fakat bir şeyler yapması gerekiyordu yoksa arkadaşlari gibi o da ölücekti. Maskeli adamın silahı artık ona doğru tutmadığını fark etti. Zamanlamasını ayarlamalıydı ve öylede yaptı. Tommy silahını kavradı ve maskeli adamın karnına doğru dört kere ateş etti.
George:
- DREAM!!!Demek adı Dream'di. Herneyse bu artık önemsiz sonuçta o arkadaşlarını öldürdü ve ölme sırası ondaydı. Tommy ayağa kalktı ve ağaç eve doğru koşmaya başladı. Fakat gördüğü manzara fazla vahşiceydi. Klubenin zemin tarafından kanlar sızıyordu ve yerde kırık bir boynuz parçası vardı.
Tommy hızlıca ağaç eve çıktı ve bu hayatındaki en korkutucu şeydi. Arkadaşlarının her yerinde kesikler vardı. Etrafta mermi kozaları vardı ve Tubbo'nun boynuzlarından biri koparılmıştı. Ağlamak hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Ranboo'nun yanına gitti ve nabzını yokladı. Evet hala yaşıyordu fakat bu yaşadıklarının üstüne yaşamaları çok zordu. Elinden hiçbir şey gelmiyor belki aptal gibi dışarı çıkmasaydı ve ağaç evde kalsaydı bunlar yaşanmamış olurdu. Tommy telefonunu çıkardı ve Techno'ya konum attı. Tek şansı şuan buydu yoksa o da burada ölücekti.
Tommy pencereden dışarı baktı ve George'un ona doğru baktığını gördü. Sanırım artık ölüm kaçınılmazdı. Tommy elindeki silaha baktı ve kapıya doğru tuttu. İçinde sadece iki tane mermi kalmıştı fakat gene de kendisini ve arkadaşlarını korumalıydı umarım Techno hızlıcana gelebilirdi.
Birkaç dakika sonra merdivenlerden sesler gelmeye başladı. Kapıyı zorla birisi açtı ve içeriye girdi. Tommy gözlerini kapadı ve son mermilerini harcadı. Fakat mermiler ıskalamıştı ve dibinde bir insan silüeti belirdi. Uzun biriydi ve tam önündeydi nefes alma sesleri geliyordu. Gözlerini açtı ve karşısında Techno'yu gördü fakat üzerinde kanlar vardı fakat kanlar ona ait değildi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Teenagers 𓏲࣪❜☹︎˖࣪ ⚠︎ᵎ
Teen FictionBenchTrio / Dream Smp •𓍢ִ໋🌷͙֒ Eğer 13 yaşında veya yaşının üstündeysen oku. •𓍢ִ໋🌷͙֒ Kitapta uygun olmayan şeyler olabilir. •𓍢ִ໋🌷͙֒ Bütün her şey bir hayal ürünüdür. Dream Smp'deki karakterler var fakat kurgular bana aittir. •𓍢ִ໋🌷͙֒ Karakterl...