Bölüm #2 : Yabancı(lar)? 𓍢ִ໋🌷͙֒

43 8 32
                                    

Tubbo:
- Ahh siktir pekala bir planı olan var mı?

Tommy:
- Öncelikle benim bacağımı halletmemiz gerekmiyor mu sizce?

Ranboo:
- Umm haklısın hey Tubbo istersen dikiş işini ben hallediyim sen mermiyi çıkart yeter.

Tubbo ciddi bir tavırla kafasını aşşağı-yukarı salladı. Arkasından cımbız, iğne ve ipliği çıkardı. Ranboo telefonundan ışığı açtı ve Tommy'nin bacağına doğru tuttu. Cımbızla almak zordu özellikle Tommy için. Tubbo dikkatlice mermiyi çıkarmaya çalıştı ve en sonunda başardı da fakat Tommy'nin acı çektiği için inlemesi onu stres etmişti ve işi biraz uzun sürmüştü.

Ranboo elindeki telefonu Tubbo'ya verdi ve ipi iğnenin deliğinden geçirip Tommy'nin dizine yama yapmaya çalıştı. Evet mermiyi çıkarmaktan daha zor ve daha acı vericiydi fakat elinden hiçbir şey gelemezdi sonucta dizinden vuruldu peki ya kalbinden veya kafasından vurulsaydı? Tommy sadece bunları düşünüyordu ve sonra elini birinin tuttuğunu fark etti : Tubbo'nun gözleri yaşarmıştı ve Tommy'nin elini tutuyordu.

Tommy susmayı ve canının yanmasını kafaya takmamaya çalıştı. Fakat Tubbo, Ranboo her dikiş atarken daha sıkı tutuyordu. Tommy en sonunda pes etti ve Tubbo'ya gülümser bir şekilde:

Tommy:
- Merak etme Tubbo ben büyük bir adamım bana bir şey olmaz.

Tubbo bu sözün üstüne gülümsedi ve elini çekti. Ranboo dikişi bitirmişti ama şimdi daha büyük bir sorunları var :

Ranboo:
- Dikiş bitti fakat şimdi ne yapmamız gerekiyor?

Tubbo:
- Ya kaçıcaz ya da savaşacağız fakat elimizde fazla bir cephane yok.

Tommy çantasından phytonu ve mermileri çıkarttı. Tubbo ve Ranboo biraz şaşırmışlardı sonuçta en son çare insan öldürmekti fakat bunun yasal bir yolu yoktu.

Tubbo:
- Aklıma bir fikir geldi yanında yanıcı birşey olan var mı? Gazete kağıt veya ona benzer şeyler?

Tommy:
- Niye ki ?

Tubbo:
-Çünkü bir fikrim var adam öldürmek son çaremiz olsun istiyorum.

Ranboo:
- Eski defter sayfalarımı buldum bunlar işe yarar dimi?

Tubbo:
-Ah evet mükemmel Ranboo

Tubbo, Ranboo'nun elindeki kağıtları aldı ve kendi çantasından vodka şişesini ve çakmağı çıkardı.

Tubbo:
- Şaşırılcak bir şey olduğunu sanmıyorum bugün zaten Tommy'nin doğum günü diye getirmiştim.

Tommy:
- Peki ya çakmak?

Tubbo:
- Uzun hikaye hadi işimize odaklanalım. Öncelikle Tommy elin tetikte olsun pencereden bir insan gelip gidiyorsa özellikle elinde silah varsa ona ateş et, Ranboo sen eski sayfaları top haline getir geri kalan iş bende.

Herkez kafasıyla onayladı ve Tubbo'nun verdiği görevlere uymaya çalıştılar. Tubbo kağıt toplarını vodkaya batırıyordu ve hepsini yanı başındaki küçük çantaya koyuyordu.

Tommy:
- Çocuklar bu insanların sınır dışından geldiğine yemin edebilirim ve büyük bir tehlike içindeyiz.

Tommy'nin sesi titriyordu ama gördükleri gerçekten tuhaftı: Koyu yeşil bir üstü ve zırhlanmış birini gördü. Adamın yüzü görünmüyordu çünkü gülümseyen bir maske takıyordu. Yanında başka bir adam daha vardı fakat onu göremediler.

Tubbo:
- Kahretsin bizi öldürücekler.

Ranboo, Tubbo'nun omzundan tuttu ve ona doğru gülümsedi.

Ranboo:
- Endişelenicek bir şey yok soğukkanlı-

Ranboo sözünü bitirmeden bir mermi dibinden geçmişti. Kolundan sıyırmıştı fakat merminin sıcaklığı ve hızı yüzünden kolu genede acımıştı.

Tommy, Tubbo:
-RANBOO!!!

Ranboo kolunu tutuyordu fakat yüzýndeki gülümseme hiç silinmedi.

Ranboo:
- Merak etmeyin mermi ıskaladı ben iyiyim.

Tommy ve Tubbo camdan dışarı baktılar ve maskeli adamın silahını onlara doğru tuttuğunu gördüler. Bu adam neyin nesiydi ve kimlerdendi? Niye hedefleri bizdik ve bizden ne istiyorlar?

Tubbo sorularda boğulmaya başlamıştı. Tommy Tubbo'nun kafasını eliyle eğdi. O kadar çok düşünmüştü ki kafasına gelen mermiyi bile anlayamamıştı, eğer Tommy olmasa şuan ölüydü.

Tommy:
- Tubbo sen iyi misin?!

Tubbo:
- Galiba bu senin en kötü doğum günü hediyen olucaktı di mi?

Tubbo ölümden dönmüştü ama ortamın gerginliğini almak için neşeli olmaya çalışıyordu.

Ranboo:
- Tubbo bana çantandan sapanı ve çakmağı ver artık bu işe karıştıysak bitirmemiz gerek.

Tubbo çantasından sapanı ve cebinden çakmağı çıkardı. Ranboo sapanın ortasına vodkaya batırılmış kağıt toplarını koydu ve file görevi görmesi için kağıt toplarının arasına ayakkabı ipi soktu. Çakmak yardımıyla fileyi yaktı ve son saniyesine kadar bekledi. Alev almaya başlamadan önce sapanın yayını serbest bıraktı ve maskeli adamın olduğu kurak çalılarla çevrili yere isabet etti. Sesler yükselmeye başladı ve göz açıp kapayıncaya kadar her yer bir anda alev almaya başladı. Bu şekilde Ranboo birkaç tane daha toplardan fırlattı.

Tubbo hayranlıkla izliyordu ve arkasına dönüp Tommy'e seslendi.

Tubbo:
- Tommy bunları görmen lazım olağanüstü bir manz- Tommy...

Tommy kulübeden ayrılmıştı ve yanına silahı da almıştı...

Tommy dikkatlice yürürken bir yandanda şarjöre mermileri koyuyordu. Her an karşısına biri çıkabilirdi. O adamlar veya gençler buradan değildi orası kesin ve şimdi onları ya buradan kışkırtçaktı veya katil olmak zorunda kalıcaktı. Silah kullanmayı az çok biliyordu çünkü eskiden en büyük abisi ona nişan almayı öğretmişti.

Avuç içleri terliyordu ve nefesi daralıyordu. Etrafta hışırtı sesleri çoğalmaya başladı bu daha fazla stres olmasına neden oluyordu fakat artık bu işin içine girmişti.

Her şey zaten yeterince gericiydi ama yanından son sürat hızla bir ok geçti. Bunu atan kişi ağacın arkasındaydı ve onu görmesi çok zordu. İkiside birbirine doğru yaklaştı ve...


The Teenagers 𓏲࣪❜☹︎˖࣪ ⚠︎ᵎHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin