BÖLÜM 1

131 10 11
                                    

  Oy vermeyi yorum bırakmayı unutmayın sevgiler:)

"Saçmalamalarından bıktım Belam, eşyalarını topla ve müdürün odasına git! Derslerinde ilgileneceğine saygısızlık peşindesin. " duraksadı ben hâlâ yüzüne bakarken "Kalk, hemen" diye bağırdı. Hiçbir şey yapmadığım halde beni sınıftan kovuyordu, kovulduğum yerde durmazdım. Eşyalarımı toplayıp Şule Hoca'ya kısık gözlerle bakarken sınıftan çıktım.

   Boş koridora sessizlik hakimden karşıdaki 9-F sınıfının kapısı açıldı ve içeriden Dâra çıkıp kapıyı hafifçe kapattı. Yavaş yavaş yürürken onu görmek umrumda bile değildi.  Yanımdan geçmek yerine karşımda dikildi ve avuç içleri yere bakacak şekilde ellerini sallarken "Çok kısasın Balem" dedi. Sinirlerim fazlasıyla gerilirken "Balem değil Belam " diye seslendim.

   Yürümeye devam ederken yüzünü bana doğru çevirdi ve" Belam degilsin bu yüzden Balem daha çok yakışıyor sesime". Bu kelimeleri duyduğumda sesine tükürsünler diye geçirdim aklımdan. Kendimi rahatlatmak için içimden söylediğim onu, zoi, trosch kelimelerine müdürün odasının önüne geldiğimde son verdim. Bu kelimeler bir kitapta okuduğum anlamları bir, iki, üç olan kelimelerdi. Türkçe söyleyince yapmacık geldiği için bu şekilde söylüyordum.

   Önümdeki kapıyı iki kez tıklatıp kapının kolun çevirdim. Okul müdürünün beni çok sevdiğini bildiğim için yüzüme bir gülümseme yerleştirdim "Kusura bakmayın hocam rahatsiz ettim" dediğimde "Olur mu öyle şey" derken eliyle koltuğu işaret etti. Oturdugumdaysa gözleri çantama dikilmişti. "Şule Hoca" dedim açıklama istediğini anlayarak." Ona bakarken hafifçe gülümsediğim için 'eşyalarını topla ve müdürün odasına git' diye bağırdı." Masaya yaslandim ve müdürün gözlerinin ta içine baktım. " Bir şey açıklayayım,aslında hiç umrumda değil!"

   Ben açıklamamı yaptığımda güler yüzünü benden esirgememeye çalışıyordu "Sorun yok Şule Hoca'yı bilirsin,bu konuda biraz daha dikkatli ol. Sonraki dersiniz Şule Hoca'ya mı?"diye sorduğunda duraksadım kafamın içinde 'ders kimeydi' sorusu dolaşırken kapı tıklandı ve ardından açıldı.

   Dâra'ya gıcık göründüğünden emin olduğum bakışlarımla bakarken "Konusabilir miyiz Hocam? Bir konu var da."

   müdür güler yüzünü tekrar göstererek "Gel otur bakalım. Belam'la konuştuğumuz konu bitmek üzere" bakışlarını Dâra'dan alıp bana çevirdi "Sonraki ders ŞuleHoca'ya"dedikten sonra Dâra'ya baktım bana dik dik bakarken sırıtıyordu. Dâra ile iyi birer arkadaştık fakat bu gün sinirlerimle oynuyordu.

   Müdür ne zaman koyduğunu farketmedigim elini çenesinden çekerken "Bu ders ve bir sonraki ders kantinde takılabilirsin. Daha günün başındayız seni eve göndermem"diyince ona gülümsedim ve teşekkür ettim. Ayağa kalkıp Dâra'ya göz devirdim. Kapıdan çıkarken 'Cemal  Hoca' dediklerini duydum. Sanırım sorunlu hocalar günüydü...

🥀🥀

   Beş katlı bu binanın en üst katına yani kantine çıktığımda cam kenarındaki bir masanın sandalyesini çekip oturdum. On beş dakika sonra zil çalacaktı bu ders dışarıyı izlemeye, bir sonrakine ise kitap okumaya karar verdim. Manzara gerçekten güzeldi.

   Etraftaki takırtıları önemsemeden dışarıyı izlerken biri arkamdan bana yaklaşıp omzumun üzerinde duran saçlarımı geriye çekmişti. Ardından önümdeki sandalyeye oturan Dâra'yı gördüm.

amacı belası olmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin