Valiz hazırlıyorum. Yarın yurda gideceğim. Yani anlayacağınız epey yoğun ve stresliyim. Yarın bölüm atamam diye bu ara yoğun bir şekilde bölüm atmaya çalıştım. Kontrol edemedim. Umarım yazım yanlışım yoktur varsa da görmezden gelmenizi rica ediyorum. İyi okumalar dilerim💜
"Ş-şarkılarımı sızdırmışlar."
———————————————
Jisung akşam karanlığında geldiği tepeden yıldızları seyrediyordu. Banka tutunan elleri dahil bütün vücudu titriyordu. Telefonu sürekli çalsa da açmamakta ısrarcıydı. Jeongin'in aradığını biliyordu. İçinde büyük bir öfke vardı. Başlarda yalnızca üzgün olsa da şimdi hissettiği tek şey öfkeydi.
Dakikalarca dans salonunun ortasında ağladıktan sonra Jeongin ve Minho'nun yardımıyla evlerine gitmişlerdi. Jeongin'in telefonu susmuyor, bir yandan Bay Kim bir yandan şirketin diğer çalışanları sürekli arıyorlardı.
Onlara göre Jisung'un yaptığı şey sorumsuzlukmuş. Bütün bunlar onun dikkatsizliği yüzünden olmuş. Kimin yaptığı tespit edilemiyormuş.
Kimse onu düşünmüyordu. Kimse verdiği emeğe saygısızlık edildiğini anlamak istemiyordu. Tek yaptıkları Jisung'u suçlamaktı.
Jisung evde ağlama krizi geçirirken dayanamayıp kafeye gitmiş ve hâlâ orada olan herkesi bir güzel fırçalamıştı. İlginç olan ise çantasının ve içindekilerin hâlâ orada olmasıydı. Birisi kafeye girip işini hallettikten sonra eşyalarını olduğu gibi bırakmıştı.
Daha da ilginci bu kişi demo şarkıları tamamen sızdırmak yerine yalnızca bazı can alıcı kısımlarını sızdırmıştı.
Jeongin'in araması durmak bilmeyince öfkeyle açtı telefonunu.
"Beni rahat bırak!" Diye bağırdı.
"Bak Han, durumunu anlıyorum ama bu şekilde çekip gidemezsin! Seni ne kadar merak ettiğimizden haberin var mı?"
"Sizin umurunuzda olan ben değilim ki. Sızan şarkılar yüzünden kaybedecekleriniz!"
"Han, seni çok iyi anlıyorum. Emeklerinin boşa gittiğini düşünüyorsun ama iyi yanından bakamaz mısın? Onlar yalnızca demo versiyonlardı ve sen henüz yeni başlamıştın. Yalnızca birkaç güzel söz karalıydı defterinde."
"O birkaç güzel söz şarkılarımın can alıcı kısımlarıydı!"
"Yine de ortada elle tutulur bir şey yok."
"Beat sızdı Jeongin. Bunun ne demek olduğunu anlamıyor musun?"
"Demo versiyon." Diye düzeltti.
"Sonuç olarak beat çalındı! Son hali de muhtemelen bununla aynı olacaktı. Aylar önce üzerinde çalıştığım bir müzikti."
"Sözler olmadan hiçbir anlamı yok."
"Yapma Jeongin. Bir süre yalnız kalmak istiyorum."
"Nerede olduğunu söyle bari. Son zamanlarda garip şeyler yaşanıyor. Belli ki birileri seni rahatsız etmeye çalışıyor. Bu durumda seni güvende tutmalıyız."
"Tepedeki yıldızları izliyorum, tamam mı? Şimdi lütfen beni rahat bırak. Kısa süre içinde dönerim." Diyerek karşı taraftan cevap beklemeden telefonu kapattı.
Arkasında birkaç kıpırtı hissedince irkilerek arkasını döndü. Yolun ortasında gördüğü mavi kutu kaşlarını çatmasına sebep olurken yavaşça ayaklandı ve etrafına baktı. Bu kutu daha önce burada değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star Lost |Minsung|
RomanceÜnlü şarkıcı Han Jisung, çapkınlığının ve kibrinin bedelini şirketi tarafından küçük bir kasabaya sürgün edilerek öder. Kredi kartlarına el konulması yetmezmiş gibi sürgün edilmesine sebep olan adam ile bu kasabada karşılaşmak ve onu sık sık görecek...